Elektrik faturanız kabarmasın

Elektrik faturanız kabarmasın

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Diş fırçalarken musluğu kapatmak, içinde bulunmadığımız odanın ışığını söndürmek ya da buzdolabının kapağını uzun süre açık tutmamak gibi alışkanlıklar günlük yaşamımızda fark etmeden çok büyük bir enerji tasarrufu yapmamızı sağlıyor. Tabii bunlar, tasarruf modellerinin en basitleri çünkü artık evlerimizde eskiye oranla çok daha fazla elektronik eşya var ve bunlar nasıl kullanıldıkları bilinmediğinde aç bir enerji canavarına dönüşüyor. Bilgisayar dünyası cimrileşiyor 20 yıl önce bir işlemciyi rekor hızlara ve işlem performansına ulaştırmaya çalışan uzmanlar, artık her şeyi sarfiyat / performans'a göre ayarlamak zorundalar. Zihniyetteki bu değişimde en az küresel enerji sorununun gittikçe büyümesi kadar internetin yaygınlaşmasının da büyük bir etkisi var. Tekil kullanıcılar olan bizlerden kat kat daha fazla elektrik tüketen sunuculardan bahsediyoruz. 7 gün 24 saat yıllarca aralıksız çalışan yüzlerce hatta binlerce bilgisayara sahip şirketlerin enerji tasarrufu konusuna ne kadar eğildiklerini tahmin edersiniz. şöyle bir örnek verelim: Bir sabit diskin 1 saat boyunca okuma-yazma yaparak çalışması (tam sarfiyat) elektrik faturasına 2 kuruş olarak yansıyor (temsili değer). Harıl harıl çalışan bir bilgisayarın 24 saat boyunca durmadan diskini çalıştırması 48 kuruş gibi bir harcama anlamına geliyor. Bir bankanın veri tabanını tutan ve online işlemleri takip eden sunucuda da bu diskin aynısından 3.000 adet olduğunu düşünürsek ortaya çıkacak tutar 1.440 YTL'yi buluyor. Tabii bu tutar bankanın sadece sabit disklerin çalışmasına 1 günde ödediği tutar. İşin içine işlemci ve diğer bileşenleri katınca sunucunun aylık çalışma maliyeti çok daha fazla olacaktır. İşlemciler başta olmak üzere bilgisayarların daha tasarruflu hale getirilmeye çalışılmasının altında yatan neden bu; ama sakın "benim 3.000 tane diskim yok" diye düşünmeyin. Her ne kadar son nesil bilgisayarlar tasarruf konusunda eskiye göre kat kat başarılı da olsa, onları yanlış kullanmanın size aylık ve yıllık olarak önemli bir yük getirdiğini unutmayın. İşe yaramaz eklentiler USB diskler, kahve ısıtıcıları, masa lambaları, pervaneler ve belki bunlar gibi daha niceleri... Dizüstü bilgisayar kullanıcıları şarj sorunu nedeniyle tasarruf konusunda "zorunlu olarak" başarılı hale gelseler de masaüstü bilgisayar kullanıcıları birçok kurala dikkat etmiyor. Bunların başında işe yaramayan cihazları fişte veya USB soketinde bırakmak geliyor. Örneğin en basitinden: gece yatarken kablosuz modeminizin fişini çekmek size uzun vadede elektrik tasarrufu sağlayacağı gibi başkalarının ağınızı çalıp kotanızı sömürmesine de büyük ölçüde engel olacaktır. Aynı şekilde harici disklerin işi bittiğinde açma-kapama düğmesine dokunmak tasarrufun yanı sıra diskinizin ömrünü de uzatacaktır. Monitörler kapansın Monitör ise bilgisayarın harcadığı elektriğin büyük bir bölümünü oluşturuyor. Bu nedenle sadece monitörlerimizi gerektiğinde kapatmaya alışarak bile çok büyük bir sarfiyatın önüne geçebiliriz. Kısa süre için bilgisayar başından kalktığınızda sistemi tamamen kapatmak mantıklı olmayabilir ama monitörü kapatıp 3 dakika sonra yeniden açabilirsiniz. Ayrıca bilgisayarınızdaki güç seçeneklerini kullanarak da elinizde olmayan durumlarda boşa harcadığınız elektriğin önünü kesebilirisiniz. Denetim masası içinden ulaşabileceğiniz "güç" ayarlarında "monitörü kapat" seçeneğine 1 saat, "uyku moduna geç" seçeneğine ise 2 saat gibi bir zaman biçerseniz bilgisayar karşısında uykuya dalmanız halinde monitörünüzün ve bilgisayarınızın 6, 8 hatta 10 saat boşuna açık kalmasını engellemiş olursunuz. Pratik tasarruf: Anahtarlı uzatma Tasarruf adına evdeki her elektronik cihazın peşinden koşmak zor olabilir. Evden çıkarken ya da tatile giderken onlarca cihazın fişini kontrol etmeye çalışmak yerine anahtarlı uzatma kablolarını tercih edebilirsiniz. Bu şekilde tek bir dokunuşla birçok cihazın tamamen kapandığından emin olursunuz, gözünüz arkada kalmaz. Projektörünüzün lambasına sahip çıkın Evinizde bir projeksiyon cihazı veya LCD TV kullanıyorsanız hala menülerini dikkatli biçimde kurcalamamış olabilirsiniz. Bu menüleri kullanmayı öğrenmeniz hem cihazınızın ömrünü uzatır hem de ciddi miktarda elektrik tasarrufu sağlayabilir. Bir projeksiyon cihazının menüsünde aydınlatma düzeyini gösteren birkaç profil ile karşılaşırsınız. Bunlar genelde: Video (Film/Sinema), sunum (Presentation), oyun ve kişisel (Custom) adlarıyla yer alır. Bazen de enerji tasarrufu / kapalı / düşük / orta / yüksek şeklinde de karşılaşabilirsiniz. üreticiler görüntünün daha göz alıcı olabilmesi için bu ayarları en yüksekte bırakır. Oysa ki bulunduğunuz ortamın ışık seviyesine göre birkaç tuşa dokumaya üşenmemelisiniz. En azından gece loş ışıkta, yakın bir mesafeden film izliyorsanız sinema ya da video moduna geçiş yapmanız hem enerji tasarrufu sağlayacağı gibi projektörünüzün 2000-3000 saat ile sınırlı olan lamba ömrünü biraz daha uzatacaktır. Az ışık göze, çok ışık cebe zarar Bazı kullanıcılar ise elektrikten tasarruf etmek için klavyelerini monitörün dibine kadar yaklaştırıp kafalarını eğerek klavyeyi görmeye çalışır. Bu yöntem tasarrufu abartmanın ötesinde sağlık açısından son derece sakıncalıdır. Burada izlenecek yol küçük bir ışık kaynağını çalışma masanıza göre doğru konumlandırmak veya odanızın mevcut ışık kaynağını daha uygun hale getirmektir. Eğer odanızın tavanındaki avizeyi veya ayaklı bir halojen lambayı kullanacaksanız ışığın şiddetini ayarlayarak tasarruf edebilirsiniz. Bunun için duvar tipi veya kablo üzerine bağlanan (halojen için) dimmer ünitelerini tercih edebilirisiniz.