En çok bankalar şikayet ediliyor

"Yılın ilk 8 ayında yapılan 224 bin 889 şikayet başvurusunun, 122 bin 12'si yani yüzde 54,2'sinin bankacılık sektörüne ilişkin"

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 
 
 
 
İSTANBUL  - Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, hakem Heyetlerine yılın ilk sekiz ayında yapılan 224 bin 889 başvurunun 122 bin 12'sinin bankacılık sektörüne ait olduğunu belirterek, şikayetlerin yarısından fazlasının krediler ve kredi kartları gibi bankacılık uygulamalarıyla ilgili olduğunu belirtti.
 
"Finans Sektöründe Tüketici Hukuku ve Uygulama Alanları Sempozyumu"nda Türkiye'de faaliyet gösteren 48 bankadan 35'inin karında, son bir yıllık dönemde artış gerçekleştiğini kaydeden Yazıcı, sektör karının artışında, yükselen net faiz marjının yanında müşterilere sunulan çeşitli bankacılık hizmetleri karşılığında müşterilerin hesaplarından zorunlu hale getirilerek kesilen paraların payının büyük olduğuna işaret etti.
 
Genel olarak bakıldığında bankaların 31 farklı başlık altında faiz dışı gelir kalemleri olduğunu anlatan Yazıcı, Eylül 2012 itibarıyla 252,9 milyar lira seviyesine ulaşan bireysel kredilerin 68,2 milyar lirasının kredi kartı alacaklarından, 184,8 milyar lirasının ise tüketici kredilerinden oluştuğunu ifade etti.
Özellikle 2011 yılının üçüncü çeyreğinden itibaren kredi kartı alacaklarının tüketici kredilerinden daha hızlı bir artış sergilediğini dile getiren Yazıcı, "Eylül 2011 - 2012 döneminde, faiz dışı gelir kalemlerinden bankacılık hizmet gelirleri ile kredilerden alınan ücret ve komisyonlar, yüzde 12'lik (1.511 milyon TL) artışla 14.111 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Bu dönemde, kredilerden elde edilen ücret ve komisyonlar, 425 milyon TL yükselmiştir. Kredilerden elde edilen ücret ve komisyonların yüzde 58'i nakdi kredilerden, kalan kısmı gayri nakdi kredilerden elde edilmiştir" diye konuştu.
Bakan Yazıcı, öte yandan, esas olarak kredi kartı ücret ve komisyon gelirlerindeki artış nedeniyle, bankacılık hizmet gelirlerinde 1.086 milyon liralık artış meydana geldiğini belirterek, büyüme sürecindeki bankacılık sektöründe, Eylül 2012 itibariyle ücret, komisyon ve bankacılık hizmet gelirleriyle işletme giderlerini karşılama oranının yüzde 69,4 olarak gerçekleştiğini kaydetti.
 
Yazıcı, bu yılın üçüncü dönem rakamlarına göre Türkiye'deki toplam kredi kartı sayısının 53 milyon 728 bin 945 adet, toplam banka kartı sayısının ise 90 milyon 418 bin 707 adet olduğunu söyledi.
 
Hakem heyetlerine şikayet
 
Bakan Yazıcı, geçen yıl Hakem Heyetlerine yapılan 165 bin 218 başvurunun 54 bin 996'sı yani yüzde 33,2'sinin bankacılık sektörüne ait olduğunu belirtti.
Bu yılın ilk sekiz ayında yapılan 224 bin 889 başvurunun ise, 122 bin 12'si yani yüzde 54,2'sinin bankacılık sektörüne ait olduğunu dile getiren Yazıcı, yapılan şikayetlerin yarısından fazlasının krediler ve kredi kartları gibi bankacılık uygulamalarıyla ilgili olduğunu belirtti.
Bakanlığa bu konuyla ilgili yapılan tüketici şikayetlerinin değerlendirilmesi sonucunda tüketicinin yeterince bilgilendirilmediği, bilgisi ve onayı dışında bir çok işlemin tesis edildiğinin görüldüğüne değinen yazıcı, şunları kaydetti:
"Bunlara örnek olarak, ödeme kabiliyeti veya gelir düzeyi yetersiz olan kişilere kredi kartı verilmesi, kredi kartlarına gelirleriyle orantılı olmayan limitlerin tanınması, tüketicinin talebi olmadan hesabına avans kredi hesabı açılması, konut kredilerinde gerçek olmayan gelir kalemleri dikkate alınarak kredi verilmesi, tüketicinin, kredi kartı üyelik ücretini istemesi durumunda, bankanın, tüketiciye tüm borçlarını ödeterek tüketicinin hesabını kapatması, konut kredilerinde kredi faiz oranı, vade süresi, komisyon ve masraflar göz önünde bulundurulmadan işlem tesisi olarak göze çarpıyor.
Ayrıca yine şikayetlerde, tüketici kredilerine ilişkin yapılan reklam ve ilanlarda ödenecek komisyon ve masrafları içeren yıllık maliyet oranları yerine sadece faiz oranlarına yer verilmek suretiyle eksik bilgilendirmenin yapılması, bankaların kredi kullanımında zorunlu olmayan hayat sigortası gibi kalemleri zorunluymuş gibi göstermeleri, tüketici kredilerinin kullandırılması sırasında tüketiciye bilgisi dışında işsizlik sigortası yapılması, hatta işsizlere, emeklilere ve kamu çalışanlarına da bu sigortanın yaptırılması, bankaların tüketici kredisini erken kapatan ve/veya bireysel kredi ödemesinde ara ödeme yaparak bir veya birden fazla kredi taksitini erken ödeyen tüketiciler için gerekli faiz indirimlerinin yapılmaması veya eksik yapılması, borcunu erken kapatan tüketiciden sonraki yılların sigorta bedelinin iade edilmemesi, mevduat hesabını işleten tüketiciden 'hesap işletim ücreti', belli bir süre hesabı hareket görmeyen tüketiciden ayrıca 'hesap işletimsizlik ücreti' alınması gibi örnekler sayılabilir."
Bakan Yazıcı, reklam pastasında önemli bir paya sahip olan bankacılık reklamlarında zaman zaman olumsuz uygulamalara yer verildiğinin görüldüğünü söyledi.
Yazılı ve görsel mecralarda yayınlanan tüm reklamların, Bakanlık bünyesinde kurulmuş olun Reklam Kurulunca denetlendiğini anımsatan Yazıcı, tüketicilerin eksik bilgi içeren ve yanıltıcı hususlar barındıran reklamlar ile aldatılıp yanıltılmasını önlemek ve tüketicilerin ekonomik çıkarlarını korumak amacıyla, ticari reklam ve ilanların denetimi yapıldığını söyledi.
Yazıcı, bir çok reklamda tüketicileri etkileyecek ve cezbedecek hususlar reklamda açıkça belirtilirken, diğer bilgilere ek şartlar altında ve akan yazı formatında okunamayacak büyüklükte ve hızda yer verilmesi, Reklam Kurulu tarafından aldatıcı ve yanıltıcı bulunduğunu belirtti.
Bu bakımdan, bankalar tarafından kullandırılacak tüketici kredilerine uygulanacak faiz oranlarına ilişkin yayımlanacak yazılı ve görsel ilan ve reklamlarda da tüketiciyi doğru bilgilendirmenin esas olduğuna işaret eden Yazıcı, "Bankaların, tüketici açısından karşılaştırma yapmaya imkan verecek, 'örnek vade ve kredi tutarı için yıllık toplam faiz maliyetini' belirtme yükümlülükleri bulunmaktadır. Ancak, bankaların buna aykırı davranışlar sergiledikleri görülmektedir" dedi.
 
Cezalar
 
Yazıcı, Reklam Kurulu tarafından bu tür reklamları yapan 21 bankayla ilgili olarak tüketiciyi doğru bilgilendirmeyerek, yanılttıkları gerekçesiyle 2011 yılında 1 milyon 545 bin lira idari para cezası ve durdurma cezası verildiğini dile getirerek, bu yıl ise şu ana kadar 11 firmaya 636 bin 944 lira idari para cezası ve durdurma cezası verildiğini anlattı.
Diğer taraftan, Bakanlık olarak sektör nezdinde yaptıkları diğer incelemeler neticesinde de tüketici kredisini erken kapatan veya ara ödeme yaparak erken ödeme yapan tüketicilerin faiz hesaplamalarında, erken ödeme indiriminin mevzuata aykırı olacak şekilde hesaplanarak fazladan faiz tahsilatı yapıldığının tespit edilmesi nedeniyle 1,8 milyon lira tutarında idari para cezası uygulandığını belirten Yazıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gerek bu sektördeki sorunları, gerekse diğer alanlarda yaşanan sorunları, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun;da yapılacak değişikliklerle bertaraf etmeyi amaçlıyoruz. 1995 yılında yürürlüğe giren 4077 sayılı Kanunun 9 yıllık uygulama sürecinde tespit edilen sorunların giderilmesi ve AB yönergelerine tam uyumun sağlanması amacıyla 4077 sayılı kanunda değişiklik ihtiyacı hâsıl olmuştur.
Bu ihtiyaç doğrultusunda, geniş kapsamlı bir değişiklik çalışmasını tamamlamış ve kanun tasarısını ilgili kurum kuruluşların ve kamuoyunun görüşlerine açmış bulunmaktayız. Ulusal ve uluslararası düzenlemelere uyumlu olacak şekilde hazırlanan yeni tasarıda, kanun kapsamının tüketiciler lehine genişletilmesi, mevcut cayma sürelerinin 7 günden 14 güne çıkarılması ve daha önce tüketiciler için cayma hakkının bulunmadığı taksitli satışlar, tüketici kredileri gibi konularda da tüketicilere bu hakkın sağlanması, bankacılık hizmetlerinde karşılaştığımız tüketici aleyhine olan uygulamaların kaldırılması, kampanyalı konut satışlarında tüketicileri mağdur etmeyecek sıkı tedbirlerin alınması gibi tüketici lehine yapılan önemli değişiklikler öngörülmektedir."