En çok dolar konuşuldu ama zirve borsanın
Borsa İstanbul, yıl içinde 29 defa kapanış rekor kırarak yılın tamamında yüzde 47.6 yükseldi. Euro ve altına yatırım yapan yatırımcı, dolara koşandan daha fazla getiri elde etti.
ECE CEYHUN
Piyasalar, volatilitenin yüksek, siyah kuğuların çok, sürprizlerin bol olduğu bir yılı daha geride bıraktı. Yıl içinde herkesin gözü - kulağı dolardaydı. Tarihi zirvelerini yenilese de artan şirket karları ve değerlemeler, bir anda rüzgarları terse çevirdi. Dolar, çok konuşuldu ama yılın sonunda yatırım araçları içerisinde en fazla getiriyi elde ederek şampiyonluğa Borsa ulaştı. Yılın son günlerinde gelen ABD ile vize krizinin çözülmesi son rallinin de sebebi oldu.
Yatırım araçlarının yıllık karnesi belli oldu. Tüm zamanların en yüksek seviyesi 115 bin 840 puan ile yıla veda eden Borsa Endeksi yıllık bazda yüzde 47.6’lık getirisi ile de 2017’nin getiri şampiyonu oldu. Borsa’daki bu yükselişi Euro ve Cumhuriyet altını izledi. Euro’daki yükseliş yüzde 22.1 olurken Cumhuriyet altınındaki prim yüzde 20.9, dolardaki artış yüzde 7.5 oldu. Yılın başında 1.000 TL’si olan için mevduatın getirisi 106 TL, tahvilin getirisi ise 123 TL olarak hesaplandı.
Yıl içinde 29 defa kapanış rekoru kırarak kapanan BIST 100 endeksi ise 2017’de aylık bazda 10 ay yatırımcısının yüzünü güldürürken, sadece eylül ve kasım aylarında değer kaybetti. Yılı da son bir ralli yapmadan kapatmayan endeks, 2017’de ilk rekorunu 24 Nisan’da 93.802 puanla kırdı.
Dolardaki dalga euroya yararken, güvenilir liman altın da yıllık bazda yatırımcıyı üzmeyen finansal araçlar olarak ön plana çıktı. 2017’ye hızlı başlayan, daha yılın ilk günlerinde 4.0 TL’ye koşuyor dedirten dolar, yıl boyunca gördüğü tarihi zirvelerle hiç gündemden düşmedi. Merkez Bankası’nın sıkı para politikası, döviz likiditesini düzenlemek adına attığı adımlar ve çıkardığı ürünlerin yanı sıra vatandaşın ‘yükseldikçe sat stratejisi’ doların, yıl içinde 8 ayı düşüşle kapatmasına neden oldu.
2018 için de büyük resim aynı
Küresel krizin ardından yavaş yavaş toparlayan dünya ekonomilerinde, bu yıl büyümenin daha iyi olacağı değerlendirilirken bunun da şirketlere ve dolayısıyla borsalara yaraması bekleniyor. 2018, yine volatilitenin yüksek, gözlerin kurları takip ettiği, enfl asyonun yeniden doğuşu ile merkez bankalarının çok konuşulduğu bir yıl olmaya aday. 2018 beklentilerini aktaran DÜNYA’nın Uzman Köşesi yazarları yatırımcılara bir taraftan Borsa’yı işaret ederken diğer taraftan emtiaların yaratabileceği potansiyel için ‘dikkat’ dedi.
Ön plana emtialar çıkacak
Yapı Kredi Yatırım Direktörü Murat Berk, “Hızlanan küresel büyümenin yükselen enfl asyonu getireceği görüşü hala çok az kişi tarafından benimseniyor. Bu konunun, 2018 senesinin ilk yarısında kabul göreceğini ve varlık fiyatlarını en fazla etkileyen konu olacağını düşünmeye devam ediyoruz. Kabaca 2018’in ikinci veya üçüncü çeyreğinden itibaren yükselen enflasyona karşı merkez bankalarının tutumu, yılın geri kalanında deflasyonist bir korku mu yoksa hafif stagflasyonvari bir konjonktür mü oluşacak sorusunun cevabını verecek. Biz uzun vadede ikincisinin oluşacağını ancak bu ikisi arasında bol ‘gel-git’li bir geçiş ortamı oluşabileceğini düşünüyoruz” dedi. Genel olarak emtiaların 2018’de ön plana çıkacak varlık sınıfı olabileceğine de işaret eden Berk, petrol, altın ve uranyum gibi emtiaların yanında tarımsal emtiaların da 2018’de olumlu yönde sürpriz yapma potansiyeli olduğuna işaret etti.
Borsa cazibesini koruyacak
İntegral Yatırım Araştırma Direktörü Tuncay Turşucu ise henüz geride bıraktığımız 2017’de olduğu gibi 2018’de de cazip yatırımın Borsa’dan çıkacağını düşünürken “Şirket karlılıklarında gördüğümüz iyi performans 2018 yılında da devam edecek görünüyor. Özellikle Avrupa ekonomisindeki iyileşmeden 2017 yılının ikinci yarısında faydalanabildik. Ancak 2018 yılının tamamında ihracatçı sektörlerde bunun etkilerini çok daha iyi bir şekilde göreceğiz. Bu durum borsa endeksi üzerinde etkisini sürdürecektir. 2018 yılının ilk çeyreğinde endeksin 120000 seviyelerine ulaşabileceğini düşünüyorum. Hisse bazlı ise çok daha iyi fırsatlar çıkacaktır” diye konuştu.
Seçimleri tartışmaya başlayacağız
DenizBank Yatırım Hizmetleri Grubu Strateji Yönetmeni Orkun Gödek de Fed’in bilanço küçültme operasyonunun etkilerinin 2018 yılında daha fazla hissedileceğini kaydederek “İkinci yarıda ABD’nin politik haber akışı ve Trump’ın geleceğini izleyeceğiz. ECB’nin 2019 yol haritası Euro/dolar için 1.20 üzerine yerleşme ihtimalini tartışmamıza neden olacak. İçeride ise enfl asyonun izleyeceği seyir tahvil faizleri, Hazine borçlanması ve TL açısından yakından izlenmeye devam edecek. İkinci yarıda ise 2019’da yapılacak seçimleri tartışmaya başlayacağız” dedi.
Vergi reformunun yansımaları
QNB Finansinvest Yatırım Danışmanlığı ve Portföy Yönetimi yetkilisi İrem Dışpınar, uluslararası fon akışları açısından 2018’in dikkatle izlenmesi gereken bir yıl olduğunu portföy akımlarının daha seçici hale gelebileceği uyarısında bulundu. Dışpınar, ABD Başkanı Trump’ın vergi reformunun yaratacağı etkilerin de daha fazla istihdam ve büyüme olarak ABD’nin makro ekonomik görünümüne destek vermesi halinde daha güçlü bir doların sahneye çıkacağını anlattı. Dışpınar, “Dolar küresel çapta güç kazanabilir ve yukarı yönlü trendde hareket eden ABD borsaları artan şirket kârlılıkları ile beraber rekor tazeleme eğilimine devam edebilir. Enfl asyonun yüzde 2’lik hedefe yakınlaşması halinde Fed’in faiz artırım patikasını olası bir şekilde artırması GOÜ piyasaları için bir risk unsuru olabilir” değerlendirmesini yaptı.
TL varlıkların cazibesi artar
Türkiye’de büyüme performansının bu yıl yumuşak iniş yapsa da güçlü kalmasını bekleyen Gedik Yatırım Ekonomisti Erol Gürcan, “Dolayısıyla, kârlılık performansı ve endeksin seyrinin 2018 yılında da olumlu görünümünü sürdürmesini ve hisse senedi piyasasının 2018 yılında yine en cazip yatırım araçlarından biri olacağını düşünüyoruz” dedi. Küresel likidite koşullarının korkulanın aksine finansal piyasaları destekleyici kalmaya devam edeceğini öngören Gürcan, “Türkiye özelinde baz etkisi kaynaklı enflasyonda beklenen iyileşme özellikle yılın ilk yarısında TL varlıkların cazibesini artırabilir” ifadelerini kullandı.