”En iyi 10 ekonomi arasına girmek 500 milyar $'lık sermaye ister”
Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Özince, İstanbul Finans Merkezi Projesi toplantısında vizyon için gerekli banka sermayesine değindi
İSTANBUL - Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Ersin Özince, "Türkiye 2023 yılında dünyanın en iyi 10 ekonomisi arasına girecekse 300 ile 500 milyar dolardan aşağı olmayan banka sermayesi gerekecektir" dedi.
Özince, İstanbul Finans Merkezi Projesi çerçevesinde Başbakanlık Dolmabahçe Ofisinde iş dünyası ve meslek örgütleri temsilcilerinin katıldığı toplantıda yaptığı konuşmada, İstanbul Finans Merkezi projesinin öneminin yaşanan uluslararası ekonomik kriz ortamında daha da net olarak ortaya çıktığını belirtti.
Özince, gelişmekte olan ülkelerin mali sektörün banka ve sermaye piyasasının gayri safi milli hasılaya oranının yüzde 250, Türkiye'de ise yüzde 150 seviyesinde olduğunu, bunun yarısını bankacılık yarısını sermayenin teşkil ettiğini dile getirdi.
"Türk bankacılık sisteminin öz varlığı 58 milyar dolar"
Özince, Türk bankacılık sisteminin 58 milyar dolarlık bir banka öz varlığı bulunduğu, ve bunun Türkiye'nin 2023 vizyonu için yeterli olmadığına değinerek, "Türkiye Cumhuriyeti'nin 2013 ve 2023 vizyonu, günümüzde yaklaşık 58 milyar dolarlık bir banka öz varlığı ile elde edilemez. Şu anda 58 milyar dolarlık öz varlık ülkemiz açısından ekonomik büyümeyi daha da destekleyebilecek yeterlikte ve yörede de en büyük sermaye birikimi olmakla beraber, 2013 yılına yetmez. 2023 yılında Türkiye dünyanın en iyi 10 ekonomisinin arasına girecekse 300 ile 500 milyar dolardan aşağı olmayan banka sermayesi gerekecektir. Bu miktarda bir banka sermayesini çağırmak için de ona uygun piyasaların oluşması gerekmektedir" diye konuştu.
Ersin Özince, mali sektör ile ilgili olarak bakıldığında ihtiyacın İstanbul ve Türkiye ile ilgili değil, yöre ve dünya ile ilgili olduğunu, uygun ortamın hazırlanması durumunda sermayenin Türkiye'ye geleceğini söyledi.
İstanbul Valisi Muammer Güler de İstanbul'un finans merkezi yapılması için stratejik belgeye son şeklini vermek için yapılan çalışmayı önemsediklerini belirtti.
Akça: Eylem planı, IMF ve Dünya Bankasına ilan edilecek
Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Müsteşar Yardımcısı Halil İbrahim Akça, İstanbul uluslararası finans merkezi stratejisi ve eylem planı hazırlıklarına başladıklarını, bu bağlamda 9 tane çalışma grubu kurulduğunu belirterek, "6-7 Ekim tarihlerinde de bu strateji ve eylem planı, IMF ve Dünya Bankasına ilan edilecek" dedi.
Akça, İstanbul Finans Merkezi Projesi çerçevesinde Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren'in Başbakanlık Dolmabahçe Ofisinde iş dünyası ve meslek örgütleriyle bir araya geldiği toplantı öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, 2007-2013 yıllarını kapsayan 9. Kalkınma Planı hazırlanırken bilgi toplumuna dönüşüm, AB'ye uyum ve rekabet gücünün artırılması gibi konuların ön plana çıktığını, bunun da ortak kesiti olarak Türkiye'nin kişi başı gelirini 10 bin dolara taşıyan ve küresel ölçekte yöneten bir ekonomiye sahip olmasının düşünüldüğünü ifade etti.
Yalçındağ: Londra gibi, bir finans merkezi olmak çok kolay değil
Toplantıda konuşan Türk Sanayicileri ve İşadamları Deneği (TÜSİAD) Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ ise finans merkezi olma yolunda yapılması gereken birçok şeyin bulunduğunu belirterek, hukuksal altyapının oluşturulması, gerekli reformların yapılması, vergi düzenlemesi ve direkt finans sektörüne uygulanacak olan bankacılık aracılık maliyetlerinin indirilmesi gibi birçok konunun ele alınmasının gerekli olduğunu bildirdi.
Yalçındağ, "Londra gibi, Hong Kong gibi bir finans merkezi olmak çok kolay değil. Ancak Türkiye'nin bu potansiyele sahip olduğunu düşünüyoruz. Dünyanın 17. büyük ekonomisi olarak, iş yapma kapasitemiz olarak ve konulan '10 yılda bölgesel, 30 yılda küresel finans merkezi olabilme' hedefini de son derece gerçekçi görüyoruz. Bunu daha bile kısa sürede gerçekleştirebilecek potansiyelimiz olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu.
Topbaş: Artık uluslar değil, şehirler yarışıyor
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ise proje için yapılması gereken çok şey olduğunu belirterek, "Artık uluslar değil, şehirler yarışıyor" dedi.