Endüstri 4.0’da Türkiye’nin yol haritası yıl sonunda açıklanacak

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı başkanlığında kurulan Platform bünyesindeki çalışma grupları Türkiye’nin Endüstri 4,0’daki yol haritasını ortaya koyacak olan raporlarını tamamlayarak bakanlığa sundular. Bakanlık bu yıl sonunda bir rapor halinde yol haritasını kamuoyuna açıklayacak.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

AHMET USMAN

İZMİR - Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı başkanlığında kurulan ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türkiye Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Müstakil Sanayiciler ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Uluslar arası Yatırımcılar Derneği (YASED) ve Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) gibi iş dünyası örgütlerinin içinde yer aldığı Sanayide Dijital Dönüşüm Platformu tarafından hazırlanan ‘Türkiye’nin Endüstri 4.0 Yol Haritası Raporu’ bu yıl sonunda açıklanacak.

Türkiye’de Endüstri 4.0 konusu İzmir’de faaliyet gösteren Alman tekstil devi Hugo Boss tarafından gerçekleştirilen OPEX DEY İZMİR – 12. Operasyonel Mükemmellik Günü kapsamında gerçekleştirilen panelde masaya yatırıldı. DÜNYA Gazetesi Genel Yönetmeni Hakan Güldağ’ın moderatörlüğünü yaptığı panelde TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Bahadır Balkır ve DÜNYA Gazetesi Yazarı Rüştü Bozkurt konuşmacı olarak yer aldı. Etkinliğin açılış töreninde konuşan Hugo Boss Türkiye Genel Müdürü Joachim Hensch, akıllı fabrika olma yolculuklarının 2.5 yıldır sürdüğüne dikkat çekti. Hala geçiş sürecinde olduklarını belirten Hensch, artık her alanda gündeme gelen Endüstri 4.0’ın sadece teknik ve ekonomik değil, aynı zamanda felsefi bir tartışma konusu olduğuna işaret etti. Hensch, “Endüstri 4.0 insanlardan robotlara geçiş süreci değil. Uzun bir yolculuk. Bu yolculukta robotların bizlerle beraber çalıştığını göreceğiz. Bu süreci yönetebilmemiz lazım” diye konuştu.

Katılımcılara bir sunum yapan Sabancı Üniversitesi Finans Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Özgür Demirtaş ise geleceğin düşünülenden çok daha hızlı ve çok daha sert geldiğini ifade ederek, “1400 sene önce matbaa icat olduğunda, ‘bekleyelim zamanımız var’ diyebilirdiniz. Ama artık 5 dakikanız bile yok. Türkiye’nin bu hıza ayak uydurabilmesi için üst düzey eğitime daha fazla önem vermesi, beyin gücünü koruyabilmesi şart” dedi.

Sanayide dönüşüm Türkiye projesi

TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Bahadır Balkır, liderliğini yaptığı TÜSİAD Sanayide Dönüşüm Masası’nın çalışmalarına 3 yıl önce başladığını ve bu konuyu en önemli projelerinden biri olarak el aldıklarını belirterek, “Bu kapsamda Boston Consulting ile bir rapor hazırladık. Bu raporla ülke olarak şu anda ne durumdayız, gerekli önlemleri almazsak tehditler bizi nereye götürecek, eğer bu uygulamaları yaparsak ne gibi fırsatlar elde ederiz gibi soruların yanıtlarını ortaya koymaya çalıştık. Otomotiv, beyaz eşya, kimya, gıda, makine ve tekstil olmak üzere 6 sektör seçerek, firma yetkilileriyle mülakatlar yaptık. Bir rapor hazırladık. Gördük ki dünyada bu çalışmalar platformlar tarafından yapılıyor. Çünkü, bir STK’nın, şirketin ya da kamunun tek başına ele alabileceği bir konu değil. Biz de zaten başından beri bir Türkiye projesi olarak gördük. Bilim Sanayi Teknoloji Bakanlığı’na götürdük. Bakanlarımız Fikri Işık ve ardından Faruk Özlü platform fikrini sahiplendiler ve destek verdiler. TÜSİAD, MÜSİAD, TİM, TOBB, YASED ve TTGV’nin katılımıyla Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın başkanlığında Türkiye’nin Sanayide Dijital Dönüşümü Platformu kuruldu” diye konuştu.

Hazırladıkları ilk raporu birinci evre olarak gördüklerini ve farkındalık yaratmayı amaçladıklarını vurgulayan Balkır, “Platform ise Türkiye’nin yetkinliğini tespit etme ve bu konudaki yol haritasını ortaya koyma çalışmasıydı. Şu an platformun çalışmaları devam ediyor. 6 tane çalışma grubu oluşturuldu. Bizim TÜSİAD olarak sorumluluğunu aldığımız grubun adı sanayide dijital teknolojiler. İleri üretim teknikleri, eğitim, altyapı, teşvikler ve inovasyon olmak üzere 5 grup daha var. Her bir çalışma grubuna bir kurum başkanlık ediyor. Bu gruplar raporlarını hazırladı, bakanlığa sundu. Sene sonu itibariyle bu platformun bir yol haritası çıkacak. Bu da bakanlık tarafından bir raporla kamuoyu ile paylaşılacak” dedi.

“Endüstri 4.0 için harita, endeks ve el kitabı hazırlıyoruz”

TÜSİAD olarak bu konudaki çalışmalarının platformla sınırlı kalmadığını söyleyen Balkır, “Bu kadar çok STK bir araya geldiğinde bazen istediğiniz hızda yol alamıyorsunuz. Platformun yol haritası ortaya çıktığında aslında bizim ikinci faz çalışmalarının sonuna gelmiş olacağız. İlk raporumuzu Boston Consulting ile hazırlamıştık. İkinci fazda bir rapor hazırlığı içindeyiz. Türkiye’nin bu alandaki yetkinliğini ortaya koyacağımız bu raporu 3 bölüme ayıracağız. Birinci bölümde Türkiye’nin teknolojik yetkinlik haritası olacak. Endüstri 4.0 teknolojilerini üreten ve kullanan firmaların yer alacağı bu haritayla, firmalara bu konuda bir adım atmak istediklerinde hangi firmalara ulaşacaklarını, kimlerin bunu kullandığını göstereceğiz. Yani haritayla bu ekosistemi bir araya getirmek istiyoruz” diye konuştu.

Ayrıca Türkiye’nin hem özel sektör, hem kamuda endüstri 4.0 yetkinlik seviyesini ölçecek bir indeks çalışması hazırladıklarını vurgulayan Balkır, şunları söyledi: “Bir üçüncüsü de Türkiye’de Endüstri 4.0 konusunda adım atacak firmaların kendileriyle ilgili bir durum tespiti yapmaları ve hangi adımlardan geçmeleri gerektiğini anlatan bir el kitabı hazırlayacağız. Bunu alan firma Endüstri 4.0 konusunda kendi fotoğrafını çekip atacağı adımların neler olacağına karar verme imkanına sahip olacak. Bu çalışmalar ve platformun yol haritası ortaya konduğunda tahminin bu yıl sonu ya da gelecek yıl başında ikinci fazını tamamlamış olacağız.”

Güldağ: KOBİ’lerin dijitalleşme karnesi zayıf

Şimdiye kadar Türkiye’nin rekabet unsurlarının en önemlileri olarak işgücü başta olmak üzere düşük maliyetler ve lojistik avantajlarından dem vurulduğunu hatırlatan Hakan Güldağ ise, “Endüstri 4.0 ile Avrupa’daki yani Almanya ya da Fransa’daki bir tesis de bu avantajları yakalayacak. Bu işin merkezinde dijitalleşme var. Bu noktada özellikle KOBİ’lerimiz pek parlak bir görüntü çizmiyorlar. 450 KOBİ üzerinde yapılan araştırmalar, bunların yüzde 49’unun bir web uygulaması bile olmadığını, bulut teknolojisi kullananların oranının yüzde 4 olduğunu gösteriyor. Endüstri 4.0’ın önemli ayaklarından biri de Eğitim 4.0 ama dijitalleşme KOBİ’lerimizin yüreğini sarmazsa beşeri sermaye ihtiyacı da kendini gösteremiyor. Şu an gençlerin yapmak istediği işlerle, KOBİ’lerimizin yaptığı işler arasında da uçurum var” dedi.

Bozkurt: Endüstri 4.0 moda değil

Rüştü Bozkurt da Endüstri 4.0’ın 3 temel özelliği ile diğer sanayi evrelerinden farklılaştığına dikkat çekerek, “Birincisi teknolojinin doğası değişti. Endüstri 4.0’a kadar teknoloji insanın kol gücünün uzantısıydı, Endüstri 4.0’da ise zihin gücünün uzantısı haline geldi. Şimdi insanın yerine geçmeye de aday. Çünkü yapay zeka, otonom uygulamalarla beraber sıradan insanı üretimin dışına iten bir yapıya doğru gidiyor. Artık alın terlerinin bittiği, akıl terlerinin önemsendiği bir dönem başladı. İkincisi üretim süreçlerinin doğası tamamen değişti. Ürün bileşenleri değişiyor. 10 yıl önceki hammaddeleri kullanmıyorsunuz. Ulaştırma, dağıtım süreçleri de değişti. Üçüncüsü ürünlerin doğası değişti. Artık ayna tansiyonunuzu, makyajınızdaki aksaklıkları söylüyor” dedi. Endüstri 4.0’la gelen değişimlerin sonucu önümüzdeki 10 yılda yaşam tarzlarının yeniden ayarlanacağını belirten Bozkurt, “Sosyal, zamansal, mekansal ve psikolojik mesafeler değişecek. Endüstri 4.0 kimilerinin dediği gibi Almanlar’ın ürünlerini satmak, ABD’lilerin kendi ürünlerini ön plana çıkarmak için uydurdukları bir moda değil. Endüstri 4.0’ı iş insanlarımızın haftada en az yarım gün zihinlerini meşgul etmiyorsa, bir yere varamayız. Ama enseyi karartmaya gerek yok. Türkiye’nin birikimi bunu başaracak düzeyde. Bizim toplumumuz sıkışmadıkça karar veremiyor ama sıkışınca çok hızlı hareket edebiliyor” görüşlerini savundu.