Enflasyonda yüzde 11 konuşuluyor
2017 yılının ilk enflasyon verisi, piyasa beklentilerinin üzerinde geldi. Dolar kurundaki yükseliş ve yeni zamların etkileriyle TÜFE yüzde 2.46 artış kaydetti. Enflasyonda yüzde 11 seviyeleri konuşuluyor.
Dünya Online
Yeni sepet ağırlık sistemiyle açıklanan 2017 yılının ilk enflasyon verisi, piyasa beklentilerinin üzerinde geldi. Dolar kurundaki artış ve yeni zamların etkileri, TÜFE’nin yüzde 2.46 ile Ekim 2011 yılından bu yana en yüksek aylık bazda artış kaydetmesine neden oldu.
Enflasyon, genel karakteristiği gereği her ne kadar yılın ilk aylarında yüksek gelse de, Ocak 2017’deki fiyat artışlarının, piyasa beklentilerinden net bir sapma gösterdiği görülüyor. Anketlerde aylık TÜFE değişim tahminleri yüzde 1.30-2.10 bandında yer alırken, ağırlıklı öngörü TÜFE'nin yüzde 1.7 artacağı yönündeydi.
Enflasyonun bu denli sapma göstermesi önümüzdeki döneme ilişkin beklentilerin de değişmesine sebep oldu. Genel kanı, mart ayından sonra enflasyonun en az 3 ay çift hanede seyredeceği.
Kim, Ne Dedi?
Ocak ayı enflasyon rakamlarını değerlendiren Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Önümüzdeki dönemde hem gıda komitesinin uygulayacağı kararlar hem Merkez Bankasının devreye sokacağı uygulamalar hem de maliye politikalarımızla enflasyonu orta vadeli hedefte aşağı doğru getirme çabamız olacak" dedi. Ağbal, 2017'de hiçbir şekilde vergi artışı planlamadıklarını da vurguladı.
Ocak ayı enflasyonu için muhalefet kanadından ilk değerlendirme ise CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke’den geldi: Ekonomide son bir haftada açıklanan verilerin ve yaşanan gelişmelerin, ekonomik gidişatın vahametini ortaya koyuyor. Türkiye, enflasyonda yeniden çift hane dönemine sürükleniyor.
Ekonomist ve analistlerim görüşü ise enflasyonda çift hane görülmeye başlanacağı, hatta yüzde 11 seviyesini aşacağı tahmin ediliyor.
Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvcı Tokalı:
Son iki ayda yıllık enflasyonda toplam 2.2 puanlık artış yaşandı. Enflasyon verilerinin detayları ve kur-enerji fiyatları gelişimine baktığımızda, nisan sonuna kadar yıllık enflasyonun yükseliş trendine devam etmesini ve yüzde 11 seviyesini aşmasını bekliyoruz. Takip eden dönemde, gerek gıda fiyatlarına yönelik alınabilecek tedbirler, gerekse de kur etkisinin baskısının azalacağı varsayımı ve baz etkisinin desteğiyle, yıllık enflasyonun tekrar düşüş trendine girebileceğine inanıyoruz. Ancak, mevcut verilerden alınan sinyaller doğrultusunda, yıl sonuna ait yüzde 8,5 tahminimizi yüzde 9,0’a çekiyor 2018 sonu tahminimizi ise yüzde 7,5 seviyesinde tutuyoruz.
Ekonomist Gizem Öztok Altınsaç:
Enflasyonda tüm kalemlere yayılan oldukça yüklü fiyat artışları görülüyor. Bundan sonrasında mart ayı ile beraber enflasyonunun yıllık yüzde 11’leri aştığı bir tablo görmemiz mümkün. Kur geçişkenliğinin 2-3 ay daha oldukça yüksek olması muhtemel. Benzer şekilde TCMB enflasyon beklenti anketinde yer alan 12-24 aylık enflasyon beklentilerinde de bu ay 30 baz puan civarı bozulma görmemiz olası. Özel kapsamlı endekslere gelince, H ve I endeksi yok fakat bunların yerine bu endekslerin devamı C ve D endeksleri var. Özel kapsamlı endekslerde de ilerleyen vadede hızlı yukarı yönlü hareketler göreceğiz. Bugün açıklanan beyaz eşya ve mobilyada yapılan ÖTV ve KDV indirimleri nisana kadar geçerli. Şu an için, enflasyona pozitif yansıması söz konusu. Yaklaşık 50-60 baz puan düşürücü etki hesaplanabilir. Yine de ana hikayemiz değişmiyor, enflasyonda yön yukarı.
Alternatifbank Ekonomisti Serdar Şenol:
TÜFE'deki sert artış eğilimi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) enflasyon görünümüne dair risk algısının daha da yüksek kalmasına neden olacak. Gıda fiyatlarında yüzde 4 düzeyindeki beklentimize karşın yüzde 6.37'lik gerçekleşme görülürken, işlenmemiş gıda fiyatlarındaki artış oldukça belirgin oldu. Aylık yüzde 6.7'lik gerçekleşmeyle yıllık gıda sektörü fiyat artışı yüzde 5.65'ten yüzde 7.77'ye yükseldi. Daha önce yüzde 10'lar düzeyinde kalan ilk çeyrek sonu TÜFE beklentimizde yüzde 11'ler ve üzerine doğru bir artışa gidiyoruz.
Mevcut durumda ortalama fonlama maliyetini yüzde 10.30'a kadar yükseltmiş olan TCMB'nin sıkı TL likiditesi tavrının en azından yakın vadede devam etmesi gerekebilecek. Daha sıkı bir TCMB duruşu ise, ilk tepki ardından, kademeli olarak TL varlıkları destekleyebilecek.
Meksa Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Figen Özavcı Gümülcineli:
Kuvvetli baz etkisi ve yeni hesaplamaya rağmen TÜFE'de aylık yüzde 2,46'lık artış ve yıllık manşet verinin yüzde 9,22’ye yükselmesi düşündürücü. Önümüzdeki aylar baz etkisinin zayıf olacağı düşünüldüğünde bugün gelen veri gelecek aylar için iyi bir sinyal üretmedi.
Anadolu Bank Hazine Bölümü Genel Müdür Yardımcısı Recep Atakan:
Gıda ve döviz kurunun sert etkileri enflasyonda piyasa beklentisinin üzerinde sonuç çıkmasına neden oldu. Yönetilemeyen maliyetin etkileri arttıkça enflasyon beklentilerindeki bozulma devam edecektir. Faiz ve sıkılaştıran likiditenin kur hareketlerine bugünlerde etki etmeye başladığını görsek de, bu politikanın biraz gecikmeli devreye sokulması, kurun enflasyon geçişkenliğini arttırmış durumda.
Piyasalar, geçmiş enflasyona göre değil gelecek enflasyona göre yatırım modeli kuruyor. Sıkı para politikasından vazgeçilmemesi, kararlılığın net ifade edileceği hamleler yapılması durumunda kur artışının getireceği enflasyon etkileri önümüzdeki dönem zayıflayabilir. Şu andan itibaren önümüzdeki 12 ayın enflasyonu matematiğe gireceği için piyasaların aşırı tepki vermeme ihtimali de çok zayıf değil.
Reel Kapital FX Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan:
Kur geçişkenliği fiyatların üzerinde etki etmekle beraber, fiyat ayarlamalarının da etkisi Ocak ayını biraz daha özel kılmaktadır. Mevsimsel koşullar ve hava şartları gıda enflasyonunu sebze ve meyve özelinde artırmış görünüyor. Enerji fiyatlarında Aralık ayında görülen yükselişin de ulaştırma fiyatları üzerinde etkili olduğu görülmektedir. İlaç fiyatlarına yapılan zam da sağlık sektörü fiyatlarındaki artışı açıklamaktadır.
Korkarım enflasyon beklentileri de yükselecek. Kurun maliyetleri artırması sonucu yapılacak zamlar Mart ayında enflasyonun çift haneyi görmesine neden olacaktır. Öngörümüz Mart ayından sonra en az 3 aylık süre boyunca enflasyonun çift hanede seyretmesi yönündedir. Yılsonu enflasyon tahminlerinde de yukarı yönlü risk teşkil eden kur faktörü, ortalama kur seviyesinin geçen senenin üzerinde olmasından dolayı yılsonunda da %9 seviyesinde bir enflasyon gerçekleşmesi olmasına neden olabilecektir. Zayıf talebe rağmen, kur geçişkenliğinin fiyatlara bu denli yansıması da düşündürücüdür.
Bu noktada da enflasyonun gitmesi öngörülen seviyelerin Merkez Bankası’nın politika ve faiz duruşu bakımından işini zorlaştıracağını öngörebiliriz. Hali hazırda efektif piyasa fonlaması %10,34 seviyesine kadar sıkılaştırıldı. Bu TRY sıkılaştırmasının kısa vadede devam ettirilmesi gerekecek. Belki ilave sıkılaşma tedbirleri gerekebilir, faiz koridorunun genişletilmesinin de bu ihtimaller içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Destek Yatırım Araştırma Uzmanı Kutay Gözgör:
TL’nin dolara karşı değer kaybetmesi çekirdek enflasyonu yükseltici etkide bulunduğunu söyleyebiliriz. Önümüzdeki süreçte de döviz kurunun enflasyona olan etkisini devam ettiğini görebiliriz. Dolar/ TL paritesinin teknik görüntüsüne baktığımızda ise, 3.7700 direnç olarak takip edilebilir. Bu seviye geçilemediği sürece düşüş isteği 3.7350 – 3.7150 bölgesine doğru sürebilir. 3.7700 seviyesinin üzerinde 3.7880 izlenebilir."
Enflasyon, ocak ayında beklentileri aştı