Eski Fransa Başbakanı Villepin: Farklı detaylara takılıyorsunuz modern, optimist yüzünüzü gösterin
Eski Fransa Başbakanı Villepin: Farklı detaylara takılıyorsunuz modern, optimist yüzünüzü gösterin
İSTANBUL - Eski Fransa Başbakanı Dominique De Villepin, Türkiye'nin, AB ile ilişkilerinde pozitif unsurlar üzerine fokuslanması gerektiğini belirterek, "Fakat detaylara çok takılıyorsunuz" dedi. Villepin, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Üyesi ve Dışişleri Komisyonu Başkanı Haluk Dinçer, TÜSİAD International Başkanı Aldo Kaslowski, TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve International Yürütme Kurulu Üyesi Ali Kibar'ın da aralarında bulunduğu TÜSİAD heyeti ve bazı gazetecilerle bir araya geldi. Dobra, dobra Konuşmasında, diplomatların normalde çok yumuşak davrandıklarını, ancak kendisinin, inandığı herşeyi "dobra dobra" dile getirdiğini ifade eden Villepin, Türkiye'nin AB'ye gireceğinden hiç kuşkusunun olmadığını, ancak hem AB tarafında hem Türkiye tarafında bazı korkular bulunduğunu söyledi. Bir ülkenin veya politikacıların tutumunun anahtar sorun olmadığının altını çizen Villepin, aslında ortada ciddi bir problem yokken problem yaratıldığını savundu. Günümüzde, AB'nin 21. yüzyılda bağımsız bir güç olarak kendi ekonomik değerleri ve ekonomik gücü üzerinde durabilecek blok olabilecek mi sorusunun tartışıldığına işaret eden Villepin, AB'de Türkiye'nin girişinin politik değil sosyal bir problem olarak gösterildiğini ancak, Türkiye'den gelecek insanları sosyal bir sorunmuş gibi göstermenin doğru bir tutum olmadığını ifade etti. Türkiye'nin yanlışları Dominique De Villepin, Türkiye'nin da AB'ye üyelik sürecinde bazı yanlışları olduğu görüşünü aktararak, şöyle devam etti: "Türkiye, AB ile ilişkilerinde pozitif unsurlar üzerine fokuslanmalı. Fakat detaylara çok takılıyorsunuz. İyi giden şeyleri, pozitif unsurları öne çıkarın, kötü olanları değil... Pozitif, modern, optimist yüzünüzü her zaman göstermeniz lazım. Küçük bir deklerasyona bile kafayı takıyorsunuz. Ben Fransa'da Dışişleri Bakanlığı yaparken Türkiye ile her şey güzel gidiyordu. İlişkilerimiz iyiydi. Fakat burada benimle ilgili konuştukları tek şey Ermenistan'dı. Türkiye'nin çok daha optimist olması lazım. Her şeyin çok iyi olmasına ramak kaldı. Onun köşesindesiniz. İki tarafın da aslında sadece pozitifler üzerinde konuşması lazım. Bizi birleştiren unsurları, bizi ayıran unsurlardan daha fazla öne çıkarmamız şart." Türkiye ile ilgili genellikle sorunların konuşulduğuna dikkati çeken Villepin, "Aynı futboldaki gibi replay yapılıyor. Türkiye AB'ye girecek mi girmeyecek mi diye... Halbuki çok önceden bunun kararı verildi. Şöyle bir örnek vereyim; bir adam genç bir kızla evlenecek, ancak genç olduğu için (5 yıl sonra evleneceğiz) diyor. Kız her gün gidip, benimle evlenecek misin diye sorarsa adam bıkar" şeklinde konuştu. Dünyadaki krize ve Avrupa'da kötü bir tablo sergileyen ekonomiye işaret eden Villepin, "Eğer 5 yıl sonra daha büyük bir finans krizi çıkarsa, o zaman yeni pazarlar ve yeni tüketicilere olan ihtiyaçla ilgili daha fazla sorular sorulacak. Bu nedenle yarın daha büyük bir kriz olduğunda Türkiye'nin AB'ye girmesi gerektiği zaten o zaman tekrar görülecek. Avrupalılara Türkiye'yi pazarlamalısınız. Kapasitenizi Avrupalılara gösterebilmeniz lazım" görüşünü aktardı. Kıbrıs'ın Türkiye için çok stratejik bir konu olduğuna dikkati çeken Villepin, "Stratejik olarak ne yapabiliriz diye bizim bunu konuşmamız lazım. Türkiye, bu konuda çok büyük aktör olmalı. Altını çizmemiz gereken çözümlerdir, problemler değil" dedi. Fransa ve Türkiye'deki iş dünyasının da aynı mesajları vermesinin önemine işaret eden Villepin, Fransa'daki büyük medya kuruluşlarının, büyük şirketlerin elinde olduğunu, dolayısıyla TÜSİAD'ın muadili olan Fransız Girişimciler Hareketi (MEDEF) ile kurulacak iyi ilişkilerin Fransız medyasının da olumlu mesajlar vermesini sağlayacağını vurguladı. Villepin, AK Parti hakkında açılan kapatma davasıyla ilgili olarak da, "AK Partinin kapatılma davası bizim için çok büyük bir sürprizdir" diye konuştu.