Faktoring sektörü yüzde 42,7 büyüdü

Sektör yılın ilk 9 ayını 21 milyar 129 milyon dolar ciro ile tamamladı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - Faktoring Derneği verilerine göre, faktoring sektörü bu yıl 9 ayda yüzde 42,7 büyüdü.

Faktoring Derneği, 45 üyesine ilişkin 2008 yılı ilk 9 aylık bilanço sonuçlarını açıkladı. Buna göre üyeler yılın 9 aylık dönemini 21 milyar 129 milyon dolar ciro ile tamamladı.

Ciro bazında gerçekleşen büyüme ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 42,7 oldu. 9 aylık cironun, 18,1 milyar doları yurt içinden, 2,8 milyar doları ise ihracat faktoringinden elde edildi. Bir önceki yılın aynı dönemine göre büyüme ise yurt içi faktoringinde yüzde 44,35, ihracat faktoringinde ise yüzde 27,89 oldu. Sektörün 2008 yıl sonu hedef cirosu ise 32 milyar dolar.

Türkiye'de bankacılıktan sonra en yaygın finansman yönteminin faktoring olduğunu dile getiren Faktoring Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Ataman konuyla ilgili yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:

"Sektör olarak 2008 yılının 9 aylık döneminde, ticaretin gelişmesinde önemli bir rol oynadık. Sektörümüz, gerek ekonominin kayıt altına alınmasına yönelik katkıları, gerekse ticaret yapan şirketlerin fonlanmasına verdiği destek ile Türk ekonomisi içinde önemli bir noktaya gelmiştir. Faktoring sektörü, şirketler için finansman çözüm merkezi olarak çalışmaktadır. Bu açıdan bakıldığında önümüzdeki dönemde özellikle KOBİ'lerin en önemli stratejik ortaklarından biri faktoring şirketleri olacaktır. Sektörümüz, kaynak yaratabildiği ölçüde reel sektörü desteklemeye ve yanında olmaya devam edecektir."

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından hazırlanan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri konulu Yasa Taslağı'nı değerlendiren Faktoring Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Ataman, yasa ile faktoring sektörü için yeni bir dönemin başlayacağını belirtti. 

"Reel sektörün finansmanı konusunda soru işaretleri var"

Ataman, mali piyasaların ve mali piyasaların bir alt segmenti olan faktoring piyasasının etkin ve sağlıklı biçimde işlemesi için, hukuksal çerçeve oluşturulmasının çok büyük bir adım olduğunu vurgulayan Ataman, sektörün bu büyük değişimini büyük bir heyecanla desteklediklerini ancak, özelikle küresel rekabet ve reel sektörün finansmanı konusunda soru işaretleri olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Dikkat çekmek istediğimiz nokta, uluslararası arenada faaliyet gösteren faktoring şirketlerinin bağlı olduğu uluslararası kural ve esaslara paralel uygulamalarla, Türk faktoring şirketlerinin rekabet gücünü koruyabilmek.... Bugün, mevcut koşulları ile dünya ortalamalarının üzerinde büyüyen, uluslararası en büyük faktoring zinciri olan FCI üyeleri arasında iki faktörlü ihracat faktoringinde önemli yer sahibi olan Türk faktoring sektörü, hukuki boyutta uluslararası standartlara eriştiğinde, dünya arenasında çok daha güçlü bir konuma gelebilir. Türk ekonomisi için çok önemli kazanımlar yaratabilir…. Sektör temsilcileri olarak, buna yürekten inanıyoruz. Bununla birlikte, bankalar ile reel sektör arasında köprü görevini üstlenen faktoring şirketlerinin maliyetlerini arttıracak uygulamaların ve faaliyetlerini yürütmede karşılaşabilecekleri bürokratik engellerin önüne geçilmesini de temenni ediyoruz."

Faktoring şirketlerinin faaliyetlerinin, esas olarak, alacağın temliki ve ona bağlı faktoring hizmetleri olduğunu söyleyen Ataman, bu hizmetlerin, özel hukuk hükümleri çerçevesinde, sözleşme serbestisine dayanılarak yürütülen ticari faaliyetler olduğunu belirtti.

 Türk Ticaret Kanunu;nun çekten cayma ile ilgili 711;inci maddesinde yapılan düzenlemeyi içtenlikle desteklediklerini belirten Zafer Ataman, "Mevcut durumda çek keşidecileri iradem dışında elimden çıkmıştı hükmüne dayanarak ödemeyi durdurabiliyorlardı. Yeni düzenleme ile kötü niyetli kullanımların önüne geçilmiş olacak" ifadesini kullandı.

Sektörde sıkıntı yaratan bir diğer konunun Türk Ticaret Kanunu;nun 324 ve İcra İflas Kanunu;nun 179;uncu maddelerinde yer alan iflasın ertelenmesi olduğunu belirten Zafer Ataman,konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:

"Borçluya borcunu ödemesi için süre tanınmasını amaçlayan bu kanun maddesinin, ne yazık ki uygulamada kötü niyetli kişi/kurumlarca kullanıldığını gözlemliyoruz. Kötü niyetli kullanımların önüne geçmek amacıyla ilgili yasa maddesinde düzenlemeye gidilmesi son derece yararlı olacaktır."