Farsa, Britvic'in üretimini Türkiye'de yapmayı hedefliyor
Britvic'in Türkiye distribütörlüğünü alan Farsa Gıda, hızlı bir büyüme sürecine girdi. Farsa, Britvic'in üretimini Türkiye'de yapmayı hedefliyor.
Ahmet USMAN
İZMİR - Ortakları arasında İngiliz Kraliyet Ailesi'nin de bulunduğu içecek markası Britvic'in Türkiye distribütörlüğünü alan Farsa Gıda, şu an 2 bin olan satış noktası sayısını yıl sonunda 4 bine çıkarmayı planlıyor. Farsa Gıda'nın bir diğer hedefi de Türkiye'de üretim tesisi kurarak, Britvic'in ürünlerini yurtiçi ve çevre ülkelere buradan pazarlamak.
Britvic'in dünyanın 3'üncü büyük soft drink firması konumunda olduğunu ve ortakları arasında İngiliz Kraliyet Ailesi'nin bulunduğunu dile getiren Farsa Gıda Sağlık Ürünleri Kurucusu Onur Sabuncu, "Bazı ürünlerin etiketinde '2. Elizabeth'e ithaf edilmiştir' ibaresi yer alıyor. İngilizler bunları milli içecekleri gibi görüyorlar. 60 ülkeye ihracat yapan firmanın dünyanın çeşitli bölgelerinde 14 fabrikası bulunuyor. Firma aynı zamanda Pepsi'nin Britanya adalarında şişeleme ve dağıtımını da yapıyor" dedi.
Farsa'nın bir aile firması olduğunu söyleyen Sabuncu, "Farsa dışında ailemizin ortağı olduğu 8 firma daha var. Bunların tamamı medikal sektöründe faaliyet gösteriyor. Şirketlerin amiral gemisi konumundaki Burcu Medikal 28 yıl önce babam Ömer Faruk Sabuncu tarafından kuruldu. 2009 yılında grup olarak yatırıma geçme kararı aldık. 9 firmanın 6'sı o tarihten sonra kuruldu. Yatırım kararı aldığımızda ilaç işine de girmek istedik. Zor durumda olan ama elinde ilaç ruhsatı bulunan bir firmanın hisselerine talip olduk. Firmayı alamadık ama bu firmanın distribütörlüğünü yaptığı İngiliz içecek devi Britvic ile tanıştık. Britvic'in Türkiye'deki distribütörleriyle çok olumsuz deneyimleri vardı. Geçen yıl haziran ayında Farsa'yı kurarak, bu markanın Türkiye distribütörlüğüne talip olduk. Eylül ayında görüşmelere başladık ve aynı ay içinde ikna ettik, ekim ayında da Türkiye'deki tek yetkili ithalatçı ve dağıtıcısı olduk" şeklinde konuştu.
"Ürün Güney Ege'de çok değerli"
Britvic gibi Türkiye'deki satış noktalarının da önceki distribütörden kaynaklanan çekinceleri olduğunu belirten Sabuncu, "Geçmişte yaşanan sıkıntıları giderdik. Ürün özellikle Muğla başta olmak üzere Güney Ege'de çok değerli. Bu bölgede bulunurluğumuzu geçen seneden bu yana yüzde 105 artırdık. İstanbul'da hiç yoktuk. Mart ayında bu pazara girdik ve şu an 280 dolayında noktaya mal veriyoruz. Bu sayıyı çok hızlı artırmak gibi bir hedefimiz yok. Ürünün tüketileceğine emin olduğumuz noktalara gidiyoruz" diye konuştu.
İngiltere'den meyve suyu ithalatının ilk bakışta akıllıca görünmediğine işaret eden Sabuncu, şunları söyledi: "Bizim amacımız bu değişik tatları Türkiye'ye kazandırmak. Şu an bu ürünler taşıma masrafının da etkisiyle rakiplerinden bir miktar daha pahalı. Şu an için markaya odaklanmış bir firmayız, kar birinci önceliğimiz değil. Olmamız gereken satış noktalarına girmeye çalışıyoruz. Ama büyük firmaların ciddi baskısıyla karşılaşıyoruz. Zincir mağazalara girme koşulları da çok ağır. Fakat bunlar mağazaların ellerinin tersi ile itecekleri ürünler olmadığından bize biraz daha esnek davranabiliyorlar. Şu an diğer satış noktaları yanında Carrefour, Real, Kipa ve Makro Center zincir mağazalarında yer alıyoruz."
En büyük ilgi çocuklardan
Ürünlerine en büyük ilgiyi çocukların gösterdiğini dile getiren Sabuncu, çocukları çok önemsediklerini vurguladı. Çocukların bulunduğu noktalara ulaşmaya çalıştıklarını anlatan Sabuncu, sözlerine şöyle devam etti: "2012 Eylül itibari ile portfoyümüzdeki Fruit Shoot sağlıklı çocuk içecekleri ile de okul marketlerinde bulunarak, en kısa zamanda yeterli satış hacmine ulaşıp ürünlerin üretimini ülkemize kaydırmayı, Ortadoğu ve Balkanlar'da da satış operasyonlarını üstlenmeyi hedefliyoruz. Turist marketinde çok etkiliyiz. Özellikle İngilizler bu ürünü tercih ediyorlar. Henüz pazarda çok yeniyiz. Önümüzdeki 3 yıl Türkiye'de ne noktaya gelebileceğimize ışık tutacak verileri toplama dönemi olacak. Bizim hedefimiz Britvic ürünlerini Türkiye'de üretmek. Hedef ve beklentilerimiz gerçekleşirse 2013 yılı sonunda Türkiye'de üretim için konuşmaya başlarız. Eğer yatırımı gündemimize alırsak bu sadece Türkiye değil, çevre ülke pazarları da düşünülerek planlanır. Böyle bir tesisin maliyeti de 40-50 milyon doları bulur. Şu an Türkiye genelinde 2 bin dolayında noktada varız. Aylık yüzde 20 civarında büyüyoruz. Yıl sonunda ulaştığımız nokta sayısı 4 bine ulaşır. Türkiye'deki perakende satış noktası sayısı düşünüldüğünde bunlar çok düşük rakamlar ama biz olmamız gereken noktalarda olacağız."
'Obeziteyle savaş ürünün öne çıkmasını sağlar'
Sağlık Bakanlığı'nın obeziteye açtığı savaşın ürünlerinin öne çıkmasını sağlayacağını kaydeden Sabuncu, "Çünkü obezite ile mücadelede şekersiz gıdalar önemli bir unsur. O yüzden özellikle şeker içermeyen ürünlerimizden oldukça umutluyuz. Önemli olan bir pazara girmek değil, ürünlerinizin tüketilmesini sağlamak. Bu da ürünün kalitesi, fiyatı gibi faktörler yanında bulunurluğuna ve bilinirliğine bağlı. Bunların her ikisi de ayrı yatırımlar gerektiriyor" dedi.