Firmaları mikro ölçekte 2023 hedefine hazırlıyoruz

TİM Başkan Vekili Çıkrıkçıoğlu, 2023 yılı hedeflerine ulaştıracak bir makro yol haritası çizdiklerini, mikro ölçekte de firmaları bu hedefe hazırladıklarını belirterek, tüm şirketlerin bu stratejiyle uyumlu uzun vadeli iş planları oluşturmalarını istedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

DERYA EĞRİCANGÜLEÇ / BELMA BAĞRIK 

MERSİN - TİMAKADEMİ 2023 projesi kapsamında yapılan toplantılara dün Mersin’de devam edildi. Mersinli ihracatçıların faydalanabileceği devlet destekleri ve ihracatı destekleyen alt sektörlerin ele alındığı toplantıda konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu, “Türkiye’nin 2023 yılı için 500 milyar dolar ihracat hedefi var. Bu hedefe ulaştıracak bir makro yol haritası çizdik. Bu makro strateji yol haritamızda 26 sektörümüzün her biri için strateji haritası ve performans karnesi oluşturduk. 2012 itibariyle sektörel çalışmaları sonuçlandırdık ve eylem planlarını takip sürecine geçtik” dedi. Makro çalışmaların yanında mikro ölçekte firmaları da 2023’e hazırladıklarını bildiren Çıkrıkçıoğlu “Türkiye’yi 2023 hedeflerine ulaştıracak olanlar firmalarımızdır. Bu anlamda tüm şirketlerimizin 2023 stratejisiyle uyumlu uzun vadeli iş planları oluşturmaları gerekiyor. Biz bu ilerleme sürecinde firmalarımızın yanındayız” diye konuştu. TİMAKADEMİ 2023 projesi kapsamında Türkiye İhracat Stratejisi’nde Mersin Değerlendirmesi konulu toplantı düzenlendi. Mersinli ihracatçıların faydalanabileceği devlet destekleri ve ihracatı destekleyen alt sektörlerin öneminin anlatıldığı ve moderatörlüğünü DÜNYA Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ ’ın yaptı panele, Ekonomi Bakanlığı Ekonomik Araştırmalar Genel Müdürü Halil Bader Arslan, Ekonomi Bakanlığı Marmara Bölgesi Müdür Yardımcısı Yasemin Görüm, HSBC Türkiye Ticari Bankacılık Grup Başkanı Burak Zeylan, Vodafone Türkiye Kurumsal Pazarlama Direktörü Ebru Özgüç, Finansal Kurumlar Birliği Faktoring Sektörü Temsilcisi Filiz Ünal ve Akfen Holding CEO’su Süha Güçsal katıldı.

tim.jpg

Açılış konuşmasını yapan Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkan Vekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu, 2 yıl önce 2023 ihracat stratejisini firma düzeyine indirmek ve yeni bir vizyon oluşturmak adına hayata geçirilen TİMAKADEMİ projesini geçen yıl il düzeyine yaydıklarını söyledi. Gaziantep, Kocaeli, Konya ve Kayseri’de seminerlerinin ardından bu yıl Bursa, Denizli, Adana ve bugün de Mersin’de seminer gerçekleştirdiklerini dile getiren Çıkrıkçıoğlu, bu toplantıların ihracat rotasında önemli yol açtığına inandıklarını kaydetti. Çıkrıkçıoğlu, “Türkiye’nin 2023 yılı için 500 milyar dolar ihracat hedefi var. Bu hedefe ulaştıracak bir makro yol haritası çizdik. Bu makro strateji yol haritamızda 26 sektörümüzün her biri için strateji haritası ve performans karnesi oluşturduk. 2012 itibariyle sektörel çalışmaları sonuçlandırdık ve eylem planlarını takip sürecine geçtik. Makro çalışmaların yanında mikro ölçekte firmalarımızı 2023’e hazırlıyoruz. Türkiye’yi 2023 hedeflerine ulaştıracak olanlar firmalarımızdır. Bu anlamda tüm şirketlerimizin 2023 stratejisiyle uyumlu uzun vadeli iş planları oluşturmaları gerekiyor. Biz bu ilerleme sürecinde firmalarımızın yanındayız” dedi.

Artık inovasyon yapan kazanıyor

Çıkrıkçıoğlu, Mersin’in 2014 ihracatının 1.7 milyar dolara ulaştığını, bu yılın ilk 3 ayında ise 400 milyon doları aştığını belirtti. İlk bin ihracatçı arasında Mersin’den 12 firmanın, İSO 500’de ise 7 firmanın olduğunu ifade eden Çıkrıkçıoğlu, bu sayının daha yükseğe çıkması için firmaların Ar-Ge yatırımlarına daha çok kaynak ayırması ve inovasyon trendlerini yakından takip etmesi gerektiğini söyledi. “Artık inovasyona yatırım yapan kazanıyor” diyen Çıkrıkçıoğlu, şunları kaydetti: “Mersin’de inovasyon, tasarım, Ar-Ge konusunda hızla yol alıyor. AKİB’in yıl içinde birçok sektöre yönelik düzenlediği fuarla önemli bir farkındalık yaratıyor. Tüm bu gelişmelerle son 10 yılda Mersin’de patent başvurusu 4 katına, tescil sayısı ise 6 katına çıktı. TİM olarak yüksek katma değerli ihracat artışının 4 ana bileşeni olan inovasyon, tasarım, markalaşma ve Ar-Ge’ye büyük önem veriyoruz. Bu anlamda geçen yıl 28 Eylül’de marka ve sloganımızı açıkladık. ‘Turkey Discover The Potential’ ile tüm dünyaya bir teklif yapıyoruz. Bu potansiyeli keşfet ve kendine değer kat diyoruz. Gelin potansiyelimizi birlikte aktive edelim, keşfedelim ve değer katalım.”

timm.jpg

Yamanyılmaz: Alternatif pazarlar belirlenmeli

Akdeniz Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı ve TİM Sektörler Konseyi Üyesi Ali Can Yamanyılmaz ise Türkiye’nin ilk serbest bölgesinin kurulduğu Mersin’in dış ticaret hacminin 3.5 milyar dolar olduğunu söyledi. Kentte lojistik merkez kurulmasının 2023 hedefindeki stratejik konumunu güçlendireceği dile getiren Yamanyılmaz, “Her türlü olumsuzluğa karşı alternatif pazarlar oluşturulmalı. Biz de bu amaçla çalışıyoruz. 2023 stratejisinin başarıya ulaşması için inovasyona dayalı üretim ve markalaşmaya yönelik ürünler icat etmeliyiz. Ar-Ge harcamalarını artırmalıyız, markalaşmaya odaklanmalıyız” dedi.

Arslan: Ar-Ge ve inovasyon maliyet değildir

Ekonomi Bakanlığı Ekonomik Araştırmalar Genel Müdürü Dr. Halil Bader Arslan da Ar-Ge ve inovasyonun motorunun ihracat olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: “Türkiye Ar-Ge ve inovasyonda geride ve bu da zayıflıklarımızın başında geliyor. Türkiye’de Ar-Ge ve inovasyona yapılan harcama maliyet olarak görülüyor. Oysa bu bir yatırım olarak görülmeli. 20 kez başarısız olursunuz ama 21’ncide başarılı olunca sizi çok yüksek noktalara taşıyabilir. Bu büyümeyi kat kat artırmak için önemli bir konu. Türkiye daha fazla üreten ve sanayi yatırımı yapan bir ülke haline gelmeli. Daha çok tarımsal yatırım yapılmalı. Katma değerli ihracatın ilk faktörü sanayiye yapılacak yatırımlar. Bu artarsa ihracat artabilir. Dolardaki güçlenme işi zorluyor. Dolar en büyük 6 para birimine karşı haziran ayından bu yana yüzde 24 yükseldi. ”

Görüm: Desteklerdeki sorunları çözecek çalışmalar yapıyoruz

Ekonomi Bakanlığı Marmara Bölgesi Müdür Yardımcısı Dr. Yasemin Görüm ise devlet yardımlarının çok önemli ve stratejik bir konu olduğunu ve desteklere başvuruların çok yoğun yapıldığını belirterek şunları kaydetti: “Biz kamu kaynağını dağıtıyoruz. Elimizdeki hepinizin parası ve sorumluluğu büyük. Tüm belgelerini tamamlanmış faaliyetlere destek veriyoruz. Paraların geri dönmesinde uzamalar oluyor. Bir diğer sorun dökümanların yoğunluğu. Ona ilişkin etkin otomasyon çalışmamız var. Evraklar yüklenince bir sonrakinde aynı evrakların istenmemesine dönük çalışmalar yapılıyor. 6 ay ya da bir yıl sonra bu sorunların yüzde 25-30’u hafifler.”

Özgüç: Artık Çin’deki firmalarla rekabet ediyorsunuz

Vodafone Türkiye Kurumsal Pazarlama Direktörü Ebru Özgüç ise rekabetçilikte Türkiye’nin 40’ıncı sıra ile çok geride olduğunu ifade ederek, “Şirketlerin artık rekabet edebilmek için dijitalleşmesi gerekiyor. Dünyada dijitalleşen şirketlerin kaynaklarını artırmadan gelirlerini sektörün yüzde 9’un üzerinde büyüttüklerini gördük. Yine karlılıklarını sektörlerinin yüzde 26 üzerinde artırıyorlar. Piyasa değerleri de sektörlerinin yüzde 12 üzerinde belirleniyor. Bu nedenle dijitalleşme önemli. Eskiden yanınızdaki üreticiyle rekabet ederken, artık Çin’deki üreticiyle rekabet ediyorsunuz” dedi.

Ünal: 25 milyar TL finansman sağlıyoruz

Finansal Kurumlar Birliği Faktoring Sektörü Temsilcisi Filiz Ünal da “Factoring firmaların yurtdışında yaptığı mal mukabili satışları devralarak vadesinde alacakları yurtdışında takip eden ve ödenmediğinde sigorta eden, bir finansal ürün. Şu anda faktoring sektörünün 100 bin adet müşterisi 600 bin borçlusu var. Onlara hizmet ediyoruz. 5 bin tane de çalışanımız ile 25 milyar TL finansman sağlıyoruz. İhracatta yüzde 6 pay alıyoruz” dedi.

Firmanızın inovasyon karnesini çıkarın

Geçen yıl başlattıkları İnovalig projesinin çok ilgi gördüğünü vurgulayan Çıkrıkçıoğlu, “Değerlendirmelerle her kategoride öne çıkan ilk 3 firmamız Avrupa şampiyonasında ülkemizi temsil etti. Bu yıl İnovalig’in ikincisine başlıyoruz. Firmalarımızı inovalig 2015’e başvurmaya davet ediyoruz. Türkiye için büyük önem taşıdığını düşündüğümüz bu ligde hepinizin yer almasını, firmanızın inovasyon karnesini çıkarmasını öneriyoruz. Tüm bu atılımlarla önümüzdeki dönemde önemli bir farkındalık yaratacağına inanıyoruz” dedi.

Zeylan: Türkiye’de 3 bin 500 kurumsal firma var

HSBC Türkiye Ticari Bankacılık Grup Başkanı Burak Zeylan da, HSBC olarak belli pazarlarda yatırım yapmaya yönelik hedeflerinin olduğunu .elirterek, şunları söyledi: “Türkiye HSBC’nin raporlarına göre dünyanın en büyük 10-12 ülkesi arasında. Uluslararası büyüme desteği adı altında ihracat yapmayı hedefleyen dış ticaret bağlantısı olan her firmayı destekleyecek uluslararası büyüme fonunu gündeme getirdik ve 1 milyar TL kaynağı kullanıma açtık. Bu fon kısa sürede yoğun talep gördü ve geçen sene tekrar uluslararası büyüme desteği fonu kapasitesini 2 milyar TL’ye çıkardık. 70’ten fazla ülkede varız. Herhangi bir dış ticaret için ciddi bir tecrübe ve bilgi alabilirsiniz. Türkiye’de kurumsal firma adeti 3 bin 500 ve toplam cirosu 400 milyar dolar seviyesinde. Adet bazında 15 ülke içinde Türkiye 10. sırada yer alıyor. Bu rakamın GSMH’ya yarattığı etki adına bakınca Türkiye kurumsal firmaların ekonomiye etkisi olarak 15 ülke arasında 2. sırada” dedi.

Güçsal: Deniz taşımacılığı payı yüzde 75’e çıkmalı

Akfen Holding Ceo’su Süha Güçsal da Türkiye’nin iyi bir performans gösterdiğini ve yüzde 1.5’a yakın pazar payı alma hedeflediğini aktarırken, “Agresif bir hedef. Ekonominin yavaşladığı bu günlerde Türkiye’nin son senelerdeki performansına bakınca olaya olumlu yaklaşmak istiyorum ama işimiz kolay değil. Büyüme, ihracat deyince en önemli konu lojistik. Dünyanın dış ticaretinin 1.5 katı kadar büyüyeceğimizi, dünya ticaretinin 2 katı büyüyeceğimizi öngörüyoruz. 160 ülke arasında Türkiye lojistikte 30. sırada. Ancak ilk 15’e girmemiz gerekiyor. 3 tarafı denizlerle çevrili bir ülke olmamıza rağmen yüzde 57’lik deniz taşımacılığının da yüzde 75’lere çıkması gerekecek” dedi.

Bu konularda ilginizi çekebilir