G7 ülkelerinden kredi krizine karşı plan

Hafta sonunda ABD'nin başkentinde toplanan sanayileşmiş yedi ülkenin oluşturduğu G7 grubu, finansal krizinin ortaya çıkardığı sorunları temizlemek için yapmaya karar verdikleri çalışmanın temelini 100 gün içinde tamamlamak için anlaştılar. Çalışmanın geri kalanı da yıl sonuna kadar tamamlanması planlanıyor. Rueters'ın haberine göre, Financial Stability Forum (Mali İstikrar Forumu) adlı bir düşünce kuruluşunun G7 için formüle ettiği öneriler doğrultusunda 100 gün içinde, denetleyici kurumların bankalar için daha yüksek sermaye koşulu getirmesini, bankaların 2008'in ilk yarısında gerçekleşen bütün zararlarını tam olarak açıklamalarını sağlamaları amaçlanıyor. Bunların yanında, G7 grubu ülkeleri, Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu'nun acilen son krizle birlikte likit niteliğini yitiren varlıkların daha doğru değerlemesinin yapılması için geliştirilmiş yöntemler bulmasını talep ediyor. Financial Stability Forum, dünyanın farklı ülkelerinden hazine ve merkez bankası yetkililerinden oluşuyor, New York FED Başkanı Timothy Geitner, bir basın toplantısında çalışmalarla ilgili olarak şunları söyledi: "Finansal sistemimizde, piyasa disiplini ile regülasyon arasında daha iyi bir denge bulmalıyız. Bu dengeyi verimlilik, inovasyon, rezervler ve istikrar arasında da bulmalıyız." Geçen yıl ağustos ayında ABD mortgage piyasasında başlayan ve yatırımcıların mortgage'a bağlı menkul değerlerden uzaklaşmasıyla büyüyen krizden dolayı bankalar şimdiye kadar 200 milyar dolar toplam zararları olduğunu açıkladı. Bankalar çıkmaza girdiklerinden dolayı, krizden çıkmak için devlet desteği istiyorlar. Ama bankalar, bu desteğin bedelinin daha fazla regülasyon olmasından kaygılanıyorlar. Deutsche Bank'ta (New York) çalışana ekonomist Torsten Slok, uzun dönem ekonomik büyümenin finansal sistemin tasarımına dayandığını ve bazı G7 önerilerinin "aşırı regülasyon" içerdiğini savunuyor. G7'nin yıl sonuna kadar gerçekleştirilmesini istediği bir öneri, dünyanın önde gelen uluslararası bankalarının her birine özel "denetimciler kurulu" oluşturulması. Bu kurul, banka yönetimiyle düzenli olarak doğrudan görüşebilecek. Bununla birlikte en önemli çelişki, bir yandan finansal piyasalar yeni finansal yatırım araçlarını çok hızlı üretirken, devletin bunların farkına varıp regülasyonla ya da regülasyon olmadan daha iyi bir risk denetimini nasıl yapacağı. Zengin ülkeler, finansal krizle başa çıkmaya çalışırken gelişmekte olan ülkeler krizin etkisinin kendilerine ne kadar olacağını anlamaya çalışıyorlar. Bu ülkeler, artan gıda ve diğer emtia fiyatları nedeniyle kızgınlar. Hafta sonundaki toplantılarda, eğer finasal kriz yoksul ülkeleri olumsuz etkiler ve gıda fiyatlarında artış sürerse IMF ve Dünya Bankası'nın yoksul ülkelere fon desteği yapmak için hazır olması çağrısında bulundular.