‘Gıda ihracatçıları ATP ile 2023 hedefine ulaşacak’
TREDER Başkanı Recep Serin, Bozulabilir Gıda Maddelerinin Uluslararası Taşımacılığı ve Taşımalarında Özel Araçların Kullanımı Antlaşması’nın (ATP Konvansiyonu) kanunlaşmasının, gıda ihracatçılarını 2023 hedefine ulaştıracağını söyledi.
İSTANBUL - Bozulabilir Gıda Maddelerinin Uluslararası Taşımacılığı ve Taşımalarında Özel Araçların Kullanımı Antlaşması’nın (ATP Konvansiyonu) kanunlaşmasıyla birlikte gıda sektörünün 2023 hedeflerine daha kolay ulaşılacağı belirtildi.
Geçtiğimiz yıl görüşmelere başlanan ATP Kanun Tasarısı 9 Mayıs 2012 tarihi itibari ile “Bozulabilir Gıda Maddelerinin Uluslararası Taşımacılığı ve Bu Taşımacılık Faaliyetinde Kullanılacak Özel Ekipmana İlişkin Anlaşmaya Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun” Cumhurbaşkanlığı tarafından onaylanarak yayımlanmak üzere Başbakanlık’a gönderildi.
1 milyon ton gıda kaybı önlenecek
ATP Konvansiyonu’nun kanunlaşmasıyla birlikte et, süt, balık ve sebze-meyve gibi kolay bozulabilen gıdaların hem sağlıksız taşınmasının önüne geçilecek hem de bunun yarattığı ekonomik kayıp ortadan kalkacak. ATP Konvansiyonu ile birlikte tüketiciye ulaşmadan bozulan yıllık 1 milyon ton sebze ve meyvenin kaybı önlenecek.
Treyler Sanayicileri Derneği (TREDER) Başkanı Recep Serin, ATP Konvasiyonu’na 46 ülkenin taraf olduğunu ve 1 Eylül 1970 tarihinde konvansiyonun yürürlüğe girdiğini söyledi. Serin, Türkiye’nin yıllardır taraf olmadığı bozulabilir gıdaların uluslararası taşımacılığı ve bu taşımacılık faaliyetlerinde kullanılacak özel ekipmanların standartlarının belirlenmesinin ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacağını vurguladı.
Serin, uygun donanıma sahip olmayan araçlarla taşınan ve dağıtılan gıda maddelerinin, muhtelif fiziki şartlara maruz kalmaları nedeniyle son kullanıcıya ulaşmadan veya raf ömürleri tükendiği için çöpe giden gıdalar olduğunu belirtti. Çöpe giden gıdaların yılda 1 milyon tona ulaştığını söyleyen Serin, bunun da milli ekonomiye zararı milyar dolar seviyesinde olduğunu vurguladı. Serin, ATP uygulamasının yürürlüğe girmesiyle birlikte bu kaybın sona ereceğini dile getirdi. Serin, gıdaların sağlıklı koşullarda taşınmaması nedeniyle domatesin yüzde 30’nun, incir, üzüm, hurma, kavun gibi yaş meyvelerin ise yaklaşık yüzde 12’sinin tüketiciye ulaşmadan çürüdüğüne dikkat çekti.
Gıda ihracatını artıracak
Türkiye’nin 7 milyar dolara yakın olan gıda ihracatının, 2023 yılında 55 milyar dolara çıkarılması hedefi olduğunu ifade eden Serin, “Bunun gerçekleşmesi, ATP Konvansiyonu’na uygun araç filosuna sahip olmak ile başarılacaktır. Dolayısıyla hem treyler sektöründe ATP’li araç satışı artacak hem de hedeflenen gıda maddesi ihracat rakamlarına ulaşmak mümkün olacaktır. Konvansiyona taraf olmayan bir ülkede üretilen ve ihraç edilen bozulabilir gıda maddelerinin pazara erişme maliyetleri daha yüksektir. Gittikleri ülkenin sınırlarına gelene kadar pek çok kontrole tabi tutulmakta, bu durum da pazara erişme maliyetlerini yükseltmekte ve gıda ihracatçılarının rekabet gücünü olumsuz etkilemektedir. Konvansiyona taraf olunması, gıda ihracatçılarının rekabet gücünü ve dolayısıyla ihracatlarının artmasını sağlayacaktır” dedi.
“ATP Konvansiyonu, Türkiye’de uluslararası alanda geçerli olacak test ve sertifika sürecinin de gelişmesini sağlayacaktır” diyen Serin sözlerine şöyle devam etti: “Test, sertifika, belgelendirme
hizmetlerinin gelişmesi, konuyla ilgili firmaların da denetleyici kuruluşların da yeni kadrolara gereksinimini arttıracak, bu da işsizlik sorunumuzun çözülmesine önemli katkı sağlayacaktır. ATP’ye uygun olması gereken araçların frigorifik mekanizmalarının test maliyetleri araç ve test
başına 500 euroya yaklaşmaktadır. Dolayısıyla ciddi olacak test maliyetleri nedeniyle yurtdışına gidecek döviz, ülkemizde kalacak. Bu da cari açığımızın azaltılmasına katkı sağlayacaktır.”