Gözetim uygulaması rulman sektörünü karıştırdı
Gözetim uygulaması rulman sektörünü karıştırdı
İSTANBUL - Otomotivden buzdolabına, elektrikli süpürgeden çamaşır makinesine kadar birçok alanda kullanılan ve makine üretiminde önemli bir girdi olarak görülen rulmanda başlayan gözetim uygulaması, ithalatçı ve üreticileri karşı karşıya getirdi. Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından 13 Haziran 2007 tarihinde uygulamaya konan ve gümrük değeri belirli bir kıymeti geçen rulmanlarda gözetim uygulamaya başlaması beraberinde fiyat artışlarını da getirdi. İthalatçı firma yetkilileri, uygulama öncesinden kilosunu 100 YTL'ye aldıkları rulmana artık 135 YTL vermekten şikayetçi. İthalatçılar, bu nedenle özellikle kaliteli ve ucuz üretim yapan yerli makine üreticilerinin ihracatta rekabet güçlerini kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldıklarını ifade ettiler. Rulman üreticileri ise katma değeri yüksek rulman üretimi yapmanın ileri teknolojiyle mümkün olduğunu, bunun da yüksek yatırımlar gerektirdiğini belirttiler. Üreticiler, bu nedenle üretim yapılabilmesi için Çin ve Hindistan'dan gelen dampingli ürünlerin önlenmesini istediler. 10'a yakın büyük ithalatçının bulunduğu rulman pazarında, Ortadoğu ve Anadolu rulman firmaları da imalatçı olarak yer alıyor. ÜRETİCİ Anadolu Rulman: Yerli üretim için gözetim gerekli 2007'de 2 milyon adet üretim gerçekleştiren ve 2008'de üretimi 4 milyon adede çıkarmayı hedefleyen Anadolu Rulman'ın Yönetim Kurulu Başkanı Harun Adıgüzel, sadece Çin'den son 5 yılda yapılan rulman ithalatının 10 ila 20 kat arttığını ve rulmanın makine elemanı olarak en fazla döviz harcanan kalem olduğunu söyledi. Düzce'de bir yıldır üretim yapan fabrikalarının hammaddeyi daha pahalı olmasına rağmen iç piyasadan karşıladığını dile getiren Adıgüzel, Avrupa'dan 2 milyon Euro civarında sipariş aldıklarını belirterek, 5 yıllık program kapsamında üretimin yüzde 40'ını ihraç etmeyi planladıklarını söyledi. Gözetim uygulamasının; Çin ve Hindistan'dan gelen ürünlere karşı olduğunu dile getiren Adıgüzel, "Çünkü Türkiye'ye malzeme fiyatının altına rulman getiriliyor. Dolayısıyla üretici firmalar bu durumdan rahatsız oluyor. Hem kalite olarak çok düşük oldukları için hem de dampingli geldikleri için bunun Türkiye'de üretilme şansı yok" dedi. Türkiye'de ileri teknolojiyle katma değeri yüksek ürünler üretildiğini belirten Harun Adıgüzel, "Bu üretimi yapabilmek için de birtakım önlemlerin alınması gerekiyor. Hatta dünyada bunun bir adım ilerisi var. Bunun adı da anti-damping yasası. Bunu Almanya ve Amerika yapmış. Başka Avrupalı ülkeler de anti-damping vergisi uyguluyor. Bu dünya ticaret kanunlarına aykırı bir şey değil. Tamamen kendi üreticinizi ve Türkiye'deki tüketicileri korumak için yapılan bir uygulama" diye konuştu. İTHALATÇI Özevren Rulman: Fiyat artışları ihracata darbe vuruyor Rulmana gözetim uygulamasını eleştiren ithalatçı firmalardan Özevren Rulman Sanayi'nin Genel Müdürü Aram Markaroğlu, "Yeni uygulamayla kilosu 7 doların altında rulman getirdiğinizde devlet bu rakamın altında olduğu için yüzde 8'lik yerine, yüzde 16 oranında vergi alıyor. Yetmiyor yüzde 18'lik KDV yerine yüzde 45'lere varan bir vergi veriyoruz. Dolayısıyla bu rakamlar maliyetlerimize yansıyor" dedi. Kombassan'ın Düzce'de Anadolu Rulman fabrikası kurduğunu belirten Markaroğlu, gözetim uygulamasının da bu fabrikadan kaynaklandığı ifade etti. Markaroğlu, Türkiye'de üretim yapan Kombassan'ın fiyatlarının çok yüksek olduğunu, bu yolla onların önünün açılmak istendiğini öne sürdü. Türkiye'de yatırım yapan firmaların teşvik edilmesi gerektiğini söyleyen Markaroğlu, "Eğer Türkiye'deki rulman ihtiyacının yüzde 60-80'ini karşılıyorsa tamam. Ama bu firma, ülke ihtiyacının ancak yüzde 10'unu karşılıyor" diye konuştu. Ara mamul olan rulmanı ihracatçıya sattıklarını kaydeden Markaroğlu, gözetim uygulaması nedeniyle maliyetlerinin arttığını, bundan dolayı da eskiden 1 liraya aldıkları rulmanı artık 1.5 liraya makinecilere sattıklarını belirtti. Türkiye'nin toplam ihracatının 25 milyar dolarının makine ihracatından kaynaklandığını belirten Markaroğlu, "Fiyatları artan ihracatçının da dünyada rekabet etme gücü azalıyor. Bu rakamın 10-15 milyar dolara düşme riski var. Çünkü rulman her türlü makinede kullanılan hayati bir malzeme. Burada yurtiçinde üretim yapan bir firma kollanırken 10 bine yakın ihracatçıya zarar vermenin anlamı yok" dedi. Markaroğlu, konuyu birkaç kez Dış Ticaret Müsteşarlığı'na anlattıklarını ancak sonuç alamadıklarını da dile getirdi. İzmir Oto: Rulmandaki kota adil değil İthalatçı firmalardan İzmir Oto Rulman Sanayi AŞ Genel Müdürü Nail Erakın ise gözetim uygulamasıyla birlikte vergilerin artırıldığını, bu nedenle önce kendilerinin, şimdi de imalatçıların mağdur olduğunu söyledi. Gözetim süresi bittiğinde Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın anti-damping getirmeyi düşündüğünü söyleyen Erakın, şunları dile getirdi: "Biz imalatçı sektörüyle çalışıyoruz. İmalatçımız ucuza mal edip ucuza satarak dünya çapında rekabet etmeye çalışıyor. Biz bunu pahalıya mal edersek imalatçı firmaların da işleri zorlaşacak. Çünkü imalatçı bunu satarak Türkiye'ye döviz girdisi sağlıyor. Şu an bir firma daha rulman üretimi yapmaya başladı. Ancak bu firmanın üretimi ihtiyacın tamamını karşılayamıyor. Çünkü rulmanda binlerce çeşit var. Kombassan'nın yaptığı kalemlerin sayısı az. Ondan dolayı tüm rulman sektörünün bir kota altına girmesi pek adil olmuyor." Eskiden 100 liraya aldıkları bir rulmanı artık 135 liraya almaya başladıklarını belirten Erakın, anti-damping gelmesiyle 100 liraya aldıkları malı, 500 liraya almaya başlayacaklarını söyledi. KULLANICI Tansoy: Bindiğimiz dalı kesiyoruz Tansoy Yedek Parça Genel Müdürü Metin Hoştan ise üretim maliyetleri içinde rulmanın kapladığı alanın yüzde 10 olduğunu belirterek, uygulama sonrasında rulmanları artık yüzde 60 ile 80 arasında zamlı almaya başladıklarını söyledi. Üretiminin yüzde 90'nını yurtdışına satan firma olarak bu artışları İranlı ve İtalyan bir müşteriye anlatamadıklarını söyleyen Hoştan, bu nedenle daha düşük kaliteli ve daha düşük fiyatlı malları tercih etmek durumunda kaldıklarını ifade etti. Hoştan, "Bu ülkeler zaten bizden yüzde 20 daha ucuz üretiyorlar. Ancak biz markamız ve kalitemizle bu açığı kapatmaya çalışıyoruz. Bu aradaki farkı şimdi ucuz rulmanla kapatmaya çalışıyoruz. Ancak şimdi de kendi bindiğimiz dalı kesiyoruz" diye konuştu. İhtiyacın yüzde 80'i ithalatla karşılanıyor Ortadoğu Rulman Sanayi ve Anadolu Rulman Sanayi olmak üzere iki üreticinin faaliyet gösterdiği Türkiye rulman pazarında ihtiyacın yüzde 80'i ithalatla karşılanıyor. 2006 yılında 285 milyon dolarlık rulman ithalatının yapıldığı pazarda, yapılan ihracat ise 65 milyon dolar. 30 bine yakın rulman çeşidinin sadece 2 bin çeşidi Türkiye'de üretiliyor.