Helal Gıda, TSE ile Diyanet arasında kaldı
Daha önce Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yapılan helal gıda sertifikalandırmasının tamamıyla TSE'ye devredilmesi ve ihracat yapılan ülkelerin dini bir kuruluşun onay belgesini istemesi ihracatçıları kara kara düşündürüyor.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Sayime Başçı
İSTANBUL - Yaklaşık 850 milyar dolara ulaşan ticaret potansiyeli ile alternatif pazar arayışındaki ihracatçının gözdesi olan helal gıda pazarı, Türkiye'de diyanet prosedürüne takıldı. Suudi Arabistan, Irak, İran, Malezya gibi pek çok Arap ve İslam ülkesinin ihraç ürünlerinde aradığı temel şart islami usullere uygun üretim. Bu alanda Türk firmalarının daha önce diyanet işleri, bakanlık ve farklı sertifikasyon kuruluşları aracılığı ile oluşturduğu standartlar, Türkiye'nin bu bölgeye olan ihracatındaki hızlı artışta büyük rol oynamıştı. Geçtiğimiz yıldan bu yana tek yetkili olarak kılınan Türk Standartlar Enstitüsü ile diyanet işleri arasındaki uyumsuzluk ise bu ülkelere olan ihracatı neredeyse durdurmuş vaziyette.
TSE sertifikalandırmalarında diyanet onayının olmaması, kırmızı et ve ürünleri ihraç etmek isteyen firmaların kapıdan dönmesine neden oluyor.
Kırmızı et firmaları kapıda kaldı
Özellikle tavuk, yumurta, kırmızı et ve et ürünleri ile süt ve süt ürünleri, helal gıda pazarında en çok talep gören ve dikkat çeken ürünler. Bugün bölgeye ihracat yapmak isteyen pek çok Avrupa ülkesi de Malezya veya Türkiye'deki sertifikasyon şirketlerinden aldıkları islami usullere uygunluk sertifikası ile bölgeye ihracat yapıyor. Bu noktada sertifikasyon sürecinin yolunda gitmesi durumunda, lojistik ve dini avantajlardan ötürü Türk firmaları için 5 milyar dolarlık büyümeye hazır bir Pazar söz konusu. Ancak geçtiğimiz yıl daha önce Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yapılan bu sertifikalandırmanın tamamıyla TSE'ye devredilmesi ve ihracat yapılan ülkelerin kesinlikle dini bir kuruluşun onay belgesi istemesi ihracatçıları sıkıntıya sokmuş durumda. Geçtiğimiz günlerde konuyu gündeme taşıyan Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği Başkanı Murat Yörük, birliğe kayıtlı bazı üye firmaların, kırmızı et ve et ürünleri ihracatlarında sıkıntı yaşadığına işaret etti. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın verdiği sertifika üzerinde Diyanet İşleri yetkilisinin imzasının olmaması, belgede Arapça dilinin yer almaması, gönderilmek istenen ürünlere ait parti numarası ve miktar ibareleri olmaması nedeniyle büyük sıkıntılar yaşandığını kaydeden Yörük, öncelikle TSE'nin ihracat gerçekleştirilmek istenen ülkelerde akredite olmasının kendileri açısından büyük önem taşıdığını dile getirdi.
TSE: Süreçte diyanet ile birlikte çalışılıyoruz
Konu ile ilgili soruları yanıtlayan TSE Genel Sekreterliği ise TSE'nin Helal Gıda Uygunluk belgelendirmesinin her aşamasında Diyanet İşleri Başkanlığı ile işbirliği içinde olduğunu aktardı. Burada Diyanet İşleri Başkanlığı'nın TSE Helal Gıda Belgelendirme Komisyonu'na üye katılımı sağlandığına işaret edilen açıklamada, aynı zamanda uzman desteği de alındığına vurgu yapıldı. Bu noktada sıkıntının biraz da farklı ülkelerdeki farklı uygunluk anlayışından kaynaklandığını aktaran TSE yetkilileri, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi: "Tüketicilerin helal hassasiyetleri doğrultusunda Helal Belgelendirmesi yapan birçok kuruluş bulunuyor. Ancak Uygunluk Değerlendirmeleri konusunda ülkeler arasında karşılıklı belge tanıma anlaşmaları bulunmamakta. Bu bağlamda zaman zaman müşterilerimizin tereddütleri olabilmektedir. Helal Gıda Uygunluk belgesinin tanıması ile ilgili çözüm olabilmesi adına kurumumuzdan belge alan kuruluşların ihracat yapacağı ülkelerde karşılaşabilecekleri sorunları Enstitümüze iletmeleri istenmekte ve bu ülkeler ile irtibata geçilerek problemin çözümü ile ilgili olarak gerekli çalışmalar başlatılmaktadır."
"Yerel perakende zincirleri helal sertifikası alıyor"
Helal Gıda sertifikanlandırmalarında TSE dışında halen GİMDES ve Dünya Helal Gıda Birliği de faaliyette. Geçtiğimiz yıldan bu yana TSE tarafından da benimsenen SMİCC standartları çerçevesinde sertifikalandırma yaptıklarını anlatan Dünya Helal Gıda Birliği Derneği Başkan Yardımcısı Ahmet Gelir, iç piyasada da helal gıda ile ilgili önemli bir talep olduğunu kaydetti. Gelir, halen 20 ayrı ürüne sertifika verdiklerini ve 20'den fazla ülkenin ithal ettiği ürüne helal sertifikası istediğini iletti. Dış pazarlarda oluşan bu talebin iç pazarlarda da yavaş yavaş oluşmaya başladığını kaydeden Gelir, özellikle yerel marketlerin sertifikaya büyük talep gösterdiğini iletti. Bunun daha çok Anadolu illerindeki yerel zincirlerden geldiğini dile getiren Gelir, "Denetlediğimiz helal marketler grubu oluştu. Helal sertifikalı ürünlerin satıldığı market zincirleri var. Buraya kapıdan içeri girdiğinizde sertifka var mı demiyorsunuz. İçinde her şey yok ama olanların hepsi helal sertifikalı" dedi.
Bizim sertifikalarımız ile 2 milyar dolarlık ihracat yapıldı
Sektördeki bir diğer sertifikasyon kuruluşu olan GİMDES Başkanı Hüseyin Büyüközer, 2005 yılından bu yana sertifikalandırma yaptıklarını anlattı. Geçtiğimiz yıl 200 firmaya sertifika verdiklerini aktaran Büyüküzer, "Daha çok un ve şeker firmaları var portföyümüzde. Son dönemlerde özellikle et ve et ürünleri de öne çıkıyor. 2010 yılında yaklaşık 850 milyar dolarlık bir helal gıda sertifikası var. Bunun yüzde 14-15'i gerçekleşiyor. Ve bu ülkeler Müslüman teşebbüsleri bekliyor. Bazı firmalar helal gıda sertifikasının ardından toplam ihracatlarını 2'ye katladığını söylüyor. 2012 yılında bizim verdiğimiz sertifika oranlarında yüzde 20-30 civarında artış var" değerlendirmelerini yaptı.
Sertifika maliyeti 3 bin TL'ye kadar çıkabiliyor
+ Bugün helal gıda sertifikası almak isteyen firmalara öncelikle yol haritası ve el kitapçılığı verilerek, kendi içinde standartları oluşturması bekleniyor.
+ Ardından yapılan denetimler ile uygun olup olmadığına dair helal sertifikası veriliyor.
+ Bu süreç, firmanın hazırlık durumuna göre birkaç aya kadar çıkabiliyor.
+ Sertifikanın toplam maliyeti ise bin 500 ila 3 bin TL arasında değişiyor.
TSE tüm gıda ürünlerine sertifika veriyor
- Et ve et mamulleri
- Süt ve süt mamulleri
- Yumurta ve yumurta mamulleri
- Tahıl ve tahıl ürünleri
- Bitkisel ve hayvansal kökenli sıvı ve katı yağlar
- Meyve ve sebzeler ve bunların mamulleri
- Şeker ve şekerleme mamulleri
- Meşrubat (Alkolsüz içecekler)
- Bal ve yan mamulleri
- Besin takviyeler
- Gıda katkı maddeleri
- Enzimler
- Mikro organizmalar
- Balık ve balık ürünleri
- Su
- Diğer.(Gıda sektörü kapsamında bulunan ve yukarıda adı belirtilmemiş olan ürünler).