“Her cefanın sonunda mutlaka bir sefa geliyor”

Enflasyonla mücadelenin 2024’te de en önemli gündem konusu olacağını ifade eden İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, “Türkiye ‘ne pahasına olursa olsun büyüme’ mottosundan, ‘enflasyonu dizginleme’ mottosuna geçecek” diye konuştu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

2024’ün kurda son 5 yılın en rahat dönemi olacağını söyleyen Bahçıvan, Türkiye’nin yabancı oyuncuları tekrar kazanacağını kaydetti. OVP hedefi altı büyümenin sürpriz olmayacağını belirten Bahçıvan, "Gelecekten çalmayacak makul bir büyümeye katlanırız” dedi.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, 2023 yılını değerlendirerek, 2024 yılına ilişkin öngörülerini paylaştı. Türkiye’nin yılın ilk yarısında kendi iç gündemi nedeniyle dışarıda olup bitenlerle çok fazla ilgilenilemediğini ifade eden Bahçıvan, yılın ikinci yarısında ise yeni kurulan hükümet ve ekonomik kadrolardaki değişim ile istikrara dair öz güvenin adım adım oluşmaya başladığını belirtti.

“Düşük büyüme sürpriz olmaz”

 2024’te enflasyonun Türkiye açısından en önemli sorun olmaya devam edeceğini belirten Bahçıvan, “Yeni yıl, enflasyonla kararlılıkla mücadele edilmesi gereken bir yıl olacak.

Bu mücadeleyi, zaten Merkez Bankası ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın politikalarından da anlıyoruz” dedi. Bahçıvan, iç piyasada enflasyona karşı en önemli silah olarak faizlerin görüldüğünü ifade ederek, “Faizlerin yüksek seyri ekonomik aktiviteyi ciddi ölçüde yavaşlatacak. İç piyasaya bağlı sektörlerde hem talep hem finans kaynağı noktasında bir zorluk yaşanacağı kesin. İhracata dönük çalışmalarda fırsatların değerlendirilmesi gerekiyor.

Kredi mekanizmaları da bunu destekler nitelikte çalışıyor. İhracat fırsatları geliştiren sektörler gelecek yılı finansa erişimde daha rahat geçirecek” diye konuştu. Türkiye’nin, ‘ne pahasına olursa olsun büyüme’ mottosundan, biraz daha ‘enflasyonu dizginlemeye’ dönük bir mottoya doğru geçmek zorunda kalacağını kaydeden Bahçıvan, “Bunu zaten ekimden itibaren görmeye de başladık. 2024’ü nasıl yaşayacağımız noktasındaki ilk işaretleri almaya başladık.

Tabii her cefanın sonunda mutlaka bir sefa geliyor. Rahatsızlık doğru tespit edilmiş ve tedavisi güven verici bir şekilde ise, belli bir dönem sonunda geleceğe iyimser bakma konusunda moraller de yükselecek. Bunu CDS’lerde de görmeye başladık” şeklinde konuştu. Büyümenin niteliğinin önemsenmesi gerektiğini belirten Bahçıvan “Orta Vadeli Program’da (OVP) konan rakamın altında bir büyümenin sürpriz olmayacağını düşünüyorum. Ama bunu çok da dert etmemek lazım. Yani eğer gelecekten çalmayacak makul bir büyümeyle karşılaşacaksak da ona bir süre katlanmamız gerekiyor” dedi.

“Uzun vadeli kredi bulma lüksümüz yok”

Eximbank’ın sermaye yapısının güçlendirilmesi gerektiğini belirterek, teminata dayalı bankacılığın geçmiş performans kriterleri değerlendirilerek yumuşatılması gerektiğini ifade eden Bahçıvan, “Eximbank günlük hayatın, ihracatın önündeki engellerin kaldırılması noktasındaki en önemli kurumsa, sanayimizin desteklenerek ve nitelikli yatırımlar noktasında en kilit kurumlardan biri de Kalkınma Bankası’dır.

Bu nedenle yıllardır Kalkınma Bankası’nın Türkiye’nin uzun vadeli sanayi finansmanı noktasındaki en önemli kurumu haline getirilmesini savunuyoruz. Kalkınma Bankası yeniden yapılandırılmış olsa da amaçlanan noktaya gelmesi çok gecikmiştir” diye konuştu. Bahçıvan, Yatırım Taahhütlü Avans Kredi enstrümanının ise henüz çok yeni olduğunu, uygulandıkça değerlendirme yapmanın daha faydalı olacağını belirtti.

Bahçıvan, “Türkiye’nin ne yazık ki şu anki mevcut koşullarında, sanayicinin yatırım için uzun vadeli kredi bulabilme lüksü hemen hemen yok, hele TL olarak hiç yok. Bu nedenle 10 yıla dönük, fiyatı itibarıyla faiz koşullarından da daha ehven bir şekilde çıkarılmış olan bir kredi paketini takdir etmemek mümkün değil". Bunlar, doğru hedeflerde ve doğru alanlarda kullanılırsa bir anlam ifade edecek” diye konuştu.

“Bankacılığı hatırladılar”

 İç piyasa tarafında ticari krediyi erişimden ziyade ticari kredi maliyetini kaldırabilme sorunu olduğunu belirten Bahçıvan, “Finansmana erişim, geçtiğimiz dönemde fiyattan daha ziyade bir yokluk boyutundaydı. Özel bankalar tamamıyla piyasadan yok olmuşlardı, çekilmişlerdi. Şimdi özel bankaların son 2 aydır tekrar finans dünyasında, varlıklarını hatırladıklarını görüyoruz. Tekrar bankacılığı hatırladılar. Ticari kredilerde en azından özel sektör bankalarında, son dönemlerin en pozitif noktasındayız. Kredilerin daha da açılacağını umuyorum. Fiyat tarafı ayrı ama miktar tarafının artacağına inanıyorum” dedi.

“Yabancı akışı 2’nci yarıda”

 Bahçıvan, “İhmal etmememiz gereken bir konu da Türkiye’nin son yıllarda çok uzak kaldığı yabancı sermaye konusu. Şirket satın almalarında unutulduk resmen” yorumunu yaptı. Şu anda sermaye piyasalarının halka arzlar üzerinden döndüğüne değinen Bahçıvan, “Türkiye birçok sektörde, yabancı sermaye açısından gözlenen ve özlenen bir ülke. Hem mevcut yatırımlara, hem de mevcut şirketlerimize talep olacağı gibi sıfırdan ya da ortaklık yoluyla da yabancı oyuncuları Türkiye tekrar kazanacak. Gelecek yılın 2’nci yarısında, yabancı sermaye hareketlerini farklı farklı sektörlerde görebileceğimizi düşünüyorum. Sadece Körfez’e takılıp kalmayalım, Uzak Doğu’dan, Asya’dan, Avrupa’dan, Amerika’dan yabancı sermaye akışında bir hareketlilik olacak” şeklinde konuştu.

“2024, kurda son 5 yılın en rahat dönemi olacak”

Sanayiciler olarak, TL’nin değerinin düşmesi ve yüksek volatilite konusunda hassas olduklarını söyleyen Bahçıvan, aşırı değer kaybının uzun vadede büyük maliyetlere sebebiyet verdiğini anlattı. "İstikrarlı bir kur, en kıymetli kurdur" diyen Bahçıvan, “2024, kurda son 5 yılın en rahat dönemi olacak. Kurun artmasını bir gereklilik gören kesimin, bu kurun son 5 yılda nereden nereye geldiğine bakmasında fayda var" diye konuştu.

“Yatırım iştahında ilk 6 ay sakin geçecek”

2024’te yatırımlarda bir geri çekilme olacağını belirten Bahçıvan, “Yatırım iştihası açısından gelecek yılın ilk 6 ayının daha sakin geçeceğini söyleyebilirim ki, bu da gayet doğal. Bazı sektörlerimizin ciddi kapasite fazlası var. Bunların da bir rahatlaması lazım. Yılın 2’nci yarısına kadar, yatırım döneminin daha sakin olacağını düşünüyorum. Yılın ikinci yarısının ise daha farklı bir döneme evirileceğini öngörüyorum” dedi.