Her KOBİ'ye 6 ay vadeli kredi

Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan KOBİ destek programını açıkladı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, talep ve pazar sorunu yaşayan imalatçı-ihracatçı KOBİ'leri ihracata yönlendirmek ve yeni pazarlara açılımlarını sağlamak amacıyla yeni bir destek programı başlattıklarını bildirdi.

Bakan Çağlayan, 1 milyar dolarlık yeni ihracat kredisi destek programı çerçevesinde, başvuran ve şartlara uyan her KOBİ'ye 6 ay vadeli, vade sonunda defaten ödemeli olmak üzere 200 bin dolara kadar kredi kullandırılacağını söyledi.

Sanayi ve Ticaret Bakanı Çağlayan, Bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında, ihracatçı KOBİ'lere verilecek yeni destek kredisi programını açıkladı.

2009 yılının ilk KOSGEB kredi desteği olan bu programın ihracatçı KOBİ'lere 1 milyar dolarlık cansuyu kredisi olacağını anlatan Çağlayan, programa başvuruların 2 Mart 2009 tarihinde başlayacağını bildirdi.

1 milyar doların, cari dolar kuru üzerinden 1,7 milyar TL'lik bir kredi hacmine tekabül ettiğini belirten Çağlayan, bu desteğin KOSGEB'in 2008 yılında oluşturduğu toplam kredi hacmine eşit bir rakam olduğuna dikkati çekti.

1,7 milyar TL'lik kredi hacminin 39,1 milyon TL'lik bir KOSGEB kaynağıyla oluşturulduğunu anlatan Çağlayan, bunun hem kamu kaynaklarının akılcı, sağlıklı ve verimli kullanılması hem de bankaların atıl kaynaklarının ekonomiye kazandırılması anlamına geldiğini söyledi.

Program çerçevesinde başvuran ve şartlara uyan her KOBİ'ye 6 ay vadeli vade sonunda defaten ödemeli, 200 bin dolara kadar kredi kullandırılacağını ifade eden Çağlayan, kredinin faiz oranının ise 6 ay için yüzde 1,18 olacağını belirtti.

Bakan Çağlayan, KOBİ'lerin kullanacağı kredi faizinin üçte ikisini KOSGEB'in karşılayacağını, bankaların da KOBİ'lerden hangi ad altında olursa olsun binde 5'ten fazla komisyon talep edemeyeceklerini, herhangi başka bir masraf da çıkaramayacaklarını kaydetti.

Krediyi almak için gayrimenkul ipoteği kullanan KOBİ'lerden ise ekspertiz masrafı olarak en fazla 1000 TL talep edilebileceğini bildiren Çağlayan, teminat sıkıntısı yaşayabilecek KOBİ'lerin de Kredi Garanti Fonundan yüzde 1 komisyon karşılığı yararlanabileceklerini anlattı.

"Zorluk çıkartan bankalar sonraki programda yer almayacak"

Vergi ve sosyal güvenlik kurumu borcu olan KOBİ'lerin de kredi desteğinden borçları mahsup edilmek üzere yararlanabileceklerini söyleyen Çağlayan, şöyle dedi:

"1 milyar dolarlık ihracat cansuyu kredi desteği programına başvurular, 2 Mart 2009 Pazartesi günü başlayacak ve hedeflenen 1 milyar dolarlık kredi hacmi kullandırılıncaya kadar devam edecektir.

KOSGEB Veri Tabanına kayıtlı ihracatçı KOBİ'ler direk olarak bu kredi programı için anlaşma yaptığımız 10 bankaya başvurabileceklerdir. Programa, Ziraat Bankası, İş Bankası, Halkbank, Yapı Kredi Bankası, Garanti Bankası, Vakıfbank, TEB, Şekerbank, Fortisbank ve HSBC bankaları aracılık edeceklerdir.

Bankalar, KOBİ'lerimize kredi kullandırmada aktif davranıp davranmadıkları, zorluk çıkarıp çıkarmadıklarına ve gerçekleştirdikleri performansa göre değerlendirilecek, performans kriterlerine uymayan ya da kredi kullandırmada KOBİ'lerimize zorluk çıkartan bankalar daha sonra uygulanacak KOSGEB kredilerinde kesinlikle sisteme kabul edilmeyecekler."

Program bütçesinin yüzde 30'unun kalkınmada öncelikli yörelere yüzde 70'inin de normal ve gelişmiş yörelere tahsis edildiğini belirten Çağlayan, programdan yararlanmak isteyen KOBİ'lerin imalat sanayinde faaliyet göstermesi, 250'den az çalışanı olması, yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosunun 25 milyon TL'yi aşmaması, ihracat taahhüt etmesi veya ihraç kayıtlı satış yapması gerektiğini söyledi.

"Başvurular 1 ay içinde sonuçlandırılacak"

Bakan Çağlayan, başvuruların KOSGEB ve bankalarca belirlenecek kriterlere göre değerlendirileceğini ve 1 ay içinde sonuçlandırılacağını dile getirdi.

Değerlendirmede başvuru sırasının esas alınacağını, limit dolduktan sonra yapılan başvuruların da yedek listeyi oluşturacağını belirten Çağlayan, KOBİ'lerden 2 Mart Pazartesi gününe kadar olan bir haftayı iyi değerlendirerek, dosyalarını hazırlayıp bir an önce başvurmalarını beklediklerini ifade etti.

Şu anda TBMM Genel Kurulunda olan ve bu hafta görüşülmesi planlanan yasa değişikliğiyle imalatçı olmayan ve ticaret ile hizmet sektörlerinde faaliyet gösteren KOBİ'lerin de KOSGEB desteklerinden yararlanmasına imkan tanınacağını hatırlatan Bakan Çağlayan, bu düzenlemenin yürürlüğe girmesinin ardından imalatçı olmayan ihracatçı KOBİ'lerin de KOSGEB Veri Tabanına kaydolarak bu destek programından yararlanabileceklerini kaydetti.

"3 milyar TL'nin üzerinde kredi hacmi oluşturacağız"

KOSGEB desteklerinden daha fazla KOBİ'nin yararlanması için KOSGEB bütçesini 2009 yılında çok önemli oranda artırdıklarına işaret eden Çağlayan, KOSGEB kanalıyla bu yıl KOBİ'lere, esnaf ve sanatkara 3 milyar TL'nin üzerinde çok düşük faizli bir kredi hacmi oluşturmayı hedeflediklerini söyledi.

Temel hedeflerinin; küresel finans krizinin yarattığı olumsuzluklar nedeniyle finansa erişimde sıkıntılar yaşayan KOBİ'lerin sorunlarını çözmek olduğunu belirten Çağlayan, açıkladıkları bu destek programının Türkiye'nin ihracatına destek, finansa erişim sorunu yaşayan ihracatçı KOBİ'lere de cansuyu olacağını ifade etti.

"Ekonomik paket konusunda önümüzdeki günlerde açıklama yapılacak"

Sanayi ve Ticaret Bakanı Çağlayan, basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, TBMM'nin seçimler nedeniyle tatile gireceğine işaret ederek, ekonomik paketin içeriğinin açıklanmasının da seçim sonrasına mı kalacağı yönünde sorusu üzerine Bakan Çağlayan, önümüzdeki günlerde bu konuda açıklama yapılacağını belirtti.

Sektör sektör çalışma yaptıklarını ve bakanlık olarak sektörlerin strateji belgelerini hazırladıklarını anımsatan Bakan Çağlayan, ekonomik kriz süresince 40'a yakın tedbir aldıklarını, gereken diğer tedbirlerin ve çalışmaların da zamanı gelince uygulamaya konulacağını söyledi.

Bakan Çağlayan, bir gazetecinin, "Hükümet olarak 40 kadar tedbir aldığınızı söylüyorsunuz bu kararları alırken yeterince proaktif olabildiniz mi?" şeklindeki sorusunu yanıtlarken, bu konuda kendilerine biraz haksızlık yapıldığı kanaatinde olduğunu kaydetti.

Özel sektör temsilcileriyle sürekli biraraya geldiklerini, her sektörü, her kurumu tek tek dinlediklerini, talepleri değerlendirdiklerini ifade eden Çağlayan, bütün taleplere yanıt vermek istediklerini ancak bütçe ve mali program dengesinin söz konusu olduğunu belirtti.

Çağlayan, "Bugün bankalarımızda bir sıkıntı çıkmadıysa, faizlerde ve dövizde geçmiş kriz ortamlarında çıkan negatif olumsuzluklar yaşanmamışsa bunun en temel özelliği bankacılık sisteminin ayaklarının yere basması, sağlam olması ve denetlemenin etkin olmasıdır. Bir diğeri de mali disiplinin önemli bir seviyeye gelmiş olması. Ben tam aksine çok proaktif davrandığımız kanaatindeyim" şeklinde konuştu.

"Her ülkenin krizinin kendine has"

Henüz krizin işaretleri ortada yokken istihdam ve özel sektörün rekabet gücünün artırılmasıyla ilgili çok önemli çalışmalar yaptıklarına işaret eden Çağlayan, şöyle konuştu:

"Bugün SSK işveren payından 1 puanlık indirim 1 milyar liralık bir kaynaktan, gelirden vazgeçmektir. 5 puan indirim hiç bir şey yokken yapıldı ve 5 milyar liralık ek ilave yük getirildi. Bu rekabetin ve istihdamın artırılması için yapıldı. Eğer biz geçen yıl SSK işveren payından 5 puanlık bir indirim yapmasaydık bu yıl bunu yapmamız çok zor olurdu."

Zaman zaman "siz neden Almanya, Fransa ve ABD gibi gibi paket açıklamadınız" şeklinde görüşler ifade edildiğini belirten Çağlayan, her ülkenin krizinin kendine has olduğunu anlattı.

"Bizim ülkemizde burnu kanayan bir banka dahi olmadı, kurtarılan bir banka söz konusu olmadı" diyen Çağlayan ama ABD'de ve Avrupa'nın bir çok ülkesinde bunların yaşandığını belirtti.

Kriz konusunda aldıkları önlemler ve tedbirler konusunda eksikliklerin olabileceğini vurgulayan Çağlayan, "İstediklerimizin tamamını gerçekleştirememiş olabiliriz ama çok yoğun çalışıyoruz. Bunu bir ambalajlı paket içinde kutu içinde vermemiş olabiliriz ama önemli olan burada içindekilerin ve kapsamın ne olduğudur. 'Efendim bu konuda daha fazla bir şey yapılamaz mıydı?' İyinin düşmanı her zaman iyidir, iyinin rakibi de yine iyidir" şeklinde konuştu.

Bakan Çağlayan, hiç bir krizin sonsuza kadar sürmeyeceğini, her inişin bir çıkışının olacağını, Türkiye'nin son çeyrek itibariyle bu krizin etkilerinden sıyrılmasını beklediklerini kaydetti.

İç pazarın ve tüketimin artırılması noktasında da önemli çalışmalar yaptıklarını anlatan Çağlayan bu çalışmaları belli bir seviyeye getirdiklerini söyledi.

"Tüketimin canlandırılması, istihdamın artırılması için mali disiplinin devam ettirilmesi gerektiğini mi, yoksa biraz daha parasal genişleme gerektiğini mi düşünüyorsunuz" şeklinde bir başka soru üzerine de Çağlayan, şunları kaydetti:

"Bir taraftan mali disipline bakmak zorundayız. Bugün oyunun kuralları değişti. Bugün ortada bir yangın varsa o yangının söndürülmesi gerekiyorsa her türlü tedbirin alınması gerekiyor. Tabi ki bazı genişlemeler söz konusu olabilecektir. Detaylarına girmeyeceğim ancak benim temel önceliğim enflasyon değil. Tek haneli enflasyon Türkiye için son derece önemlidir ama bugünkü ortamda bizim tüketimimizi, üretimimizi, yatırımımızı ve istihdamımızı koruyor ve devam ediyor olmamız gerekiyor.

Gereken tedbirler neyse bunların yapılması noktasında çalışmalar devam ediyor. Şu anda sistemin daha az istihdam kaybını sağlayacak, tüketimi canlandıracak mekanizmalara ihtiyacı var. Şu an bu daha öncelikli. Enflasyon birinci önceliğim değildir derken bu anlamda söyledim."