”Her üç gençten birisinin işsiz olması Türkiye'nin en büyük çıkmazı”

İSMMMO Başkanı Arıkan, "Gencim, Çalışkanım ama İşsizim" başlıklı raporuna ilişkin bilgiler verdi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) Başkanı Yahya Arıkan, "Her üç gençten birisinin işsiz olması Türkiye'nin en büyük çıkmazıdır" dedi.

İSMMMO'dan yapılan yazılı açıklamada, "Gencim, Çalışkanım ama İşsizim" başlıklı raporuna ilişkin bilgiler verilerek, Türkiye'de 15-24 yaş grubundaki 1,2 milyon gencin öğrenim görmediği ve aynı zamanda da çalışmadığı belirtildi.

15-24 yaş arasındaki 12,4 milyon genç nüfusa sahip Türkiye'de, gençlerin 4,2 milyonunun çalıştığı 6,2 milyonunun ise öğrenim gördüğü bildirilen açıklamada, 15-24 yaş grubunda en çok genç barındıran ilin, nüfusu en düşük olan ve yüzde 26,1'ini söz konusu yaş grubunun oluşturduğu Tunceli ili olduğu vurgulandı.

İSMMMO'nun raporuna göre, Tunceli'yi yüzde 25 ile Hakkari, yüzde 22,8 ile Şırnak, yüzde 22,3 ile Bingöl ve yüzde 21,6 ile Siirt izliyor. İstanbul, Ankara, Kocaeli, Bursa, Antalya gibi sanayi kentleri ise genç nüfus oranları bakımından ülke ortalamasının bile altında bulunuyor.

İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan, verilere ilişkin değerlendirmesinde, Şubat ayı verilerine göre genç işsizlik oranının yüzde 28'i aştığını hatırlatarak, her üç gençten birisinin işsiz olmasını "Türkiye'nin en büyük çıkmazı" olarak nitelendirdi.

Arıkan, ağır bir sorun olan işsizlik sorununun daha da ağırlaştığına dikkati çekerek, genç işsiz sayısında Doğu ve Güneydoğu illerinin başı çekmesinin,  Türkiye'de sosyal barış arayışı içinde olan bütün kesimlere önemli bir mesaj olduğunu vurguladı.

Terörün, tutuculuğun ve gericiliğin, sanayiden uzak kentlerde, işsizliğin kol gezdiği illerde tutunabildiğini ifade eden Arıkan, atılması planlanan her adımda bunun dikkatlerden kaçırılmaması gerektiğinin altını çizdi.

Türkiye ekonomisinin bu yıl daha da küçülmesinin beklendiğine değinen Arıkan, şunları kaydetti:

"Rekor kıran işsizliğin 2010 başında yeni rekorlar kırması, sanayi ve hizmetler sektörünün yeni iş alanı yaratma kabiliyetini de ölçen tarım dışı işsizlik oranının daha da yükselmesi bekleniyor. Bu gelişmeler Türkiye için büyük bir tehlikedir. Türkiye sanayisini destekleyecek köklü önlemleri tartışmaya açmaktan artık kaçınmamalı, bütün önlemler işsizliğin azaltılmasını hedeflemelidir.

Türkiye'nin istihdama ceza gibi maliyetler yükleme lüksü de yoktur. Kayıtlı ekonomiyi savunurken kayıt içindeki işletmeyi sürekli cezalandırırsak kayıt dışını büyütürüz. Bugün ücretler üzerinden alınan vergi oranı yüzde 40'ı aşmakta, bazı sektörlerde yüzde 50'yi buluyor. Brüt ücreti 2 bin 200 lira civarındaki bir çalışan için ödenen vergi ve prim kesintisi bin lirayı aşıyor.

Nitekim Türkiye hala istihdam üzerindeki vergi yükünde dünya lideri konumunda. 2000 yılından bu yana istihdam vergilerinin payı Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ortalamasında 1 puan azalırken Türkiye'de ise 2,4 puan arttı, OECD ortalaması 27,5 iken Türkiye'de 42,8'e yükseldi. İstihdam ve teşvik politikası kriz koşullarına göre, illerin durumuna göre planlanmalıdır."