Hisarcıklıoğlu: Türkiye için en büyük tehdit işsizlik

TOBB Başkanı, Balıkesir Sanayi Odası'nın ödül töreninde konuştu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

BALIKESİR - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TÜİK'in rakamlarına göre 6 milyon 100 bin işsiz bulunduğunu ve her yıl 700 bin kişinin istihdam nüfusuna katıldığını belirterek, "Ülkemiz açısından bugün, yarın ve gelecekte olsun en büyük tehdidi ve tehlikeyi işsizlikte görüyorum" dedi.

Rifat Hisarcıklıoğlu, Balıkesir Sanayi Odası'nın, yüksek düzeyde gelir ve kurumlar vergisi ödeyen, yüksek düzeyde ihracat gerçekleştiren üyelerini ödüllendirdiği törende yaptığı konuşmada, Balıkesir'in, sahip olduğu yeraltı ve yerüstü zenginliklerine değinerek, bölgedeki potansiyelin keşfe açılması ve paylaşılması gerektiği konusunda Balıkesirli sanayici ve işadamlarına önerilerde bulundu.

Hisarcıklıoğlu, yaşanmakta olan küresel krizin geçiyormuş gibi göründüğünü belirterek, şunları kaydetti:

"Geçmişteki krizleri biz şöyle okurduk. Yükselen döviz fiyatları, düşen borsa, artan faizler. Bunlarda dengeler bozulduğunda 'kriz var' derdik. Bütün dünya da böyle görürdü. Bu sefer ki, dünyadaki kriz var mı yok mu? göstergesi iki nokta. Birincisi hangi ülkedeyseniz o ülkenin gayrisafi milli hasılası, ikincisi ise işsizlik rakamları. Var mı, yok mu tespit edebileceğimiz yer burası. Dünya ticaretini biz düzeltemeyeceğimize göre, dünyadaki ticaretin önünü açamayacağımıza göre, tek bakacağımız yer iç piyasa olması lazım. İç piyasa açık olacak ki, üreten tesisler çalışmaya devam edecek ki, işsizlik sorunumuz olmasın. Ülkemiz açısından bugün, yarın ve gelecekte en büyük tehditi ve tehlikeyi işsizlikte görüyorum."

TÜİK'in rakamlarına göre 6 milyon 100 bin kişinin işsiz olduğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu, "Her yıl 700 bin genç istihdam nüfusuna katılıyor. Bu, çok büyük bir rakam. Bunun çözümü de tek yer. İçeride yatırım ve üretimin devam ediyor olması lazım. Yatırım ve üretim devam etmezse gelecekte daha büyük sıkıntı olur. Çözümü de devlet eliyle kalkınma modeli bittiğine göre, Türk özel sektörünündür. Türk özel sektörü de geçmişteki başarı öyküsüyle zaten bunu yapmaya hazır" diye konuştu.

"Birbirimizi sevmeye mahkumuz"

Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin önündeki yapısal engellerin aşılması noktasında iktidar ve muhalefete sorumluluk düştüğünü belirterek, "2007'de biz içeride kavga etmeye başladık. Dünya ekonomileri yükselirken biz aşağıya inmeye başladık. Türkiye'nin büyüme rakamlarına bakın. 2002-2007 yukarı doğru giderken, 2007'den sonra aşağıya inmeye başladı. Niye? Çünkü evin içinde kavga etmeye başladık. Birbirimizi 'öteki' diye göremeyiz. Birbirimizi sevmedikçe muvaffak olmamız mümkün değil. Birbirimizi sevmeye mahkumuz. İyisiyle, kötüsüyle birbirimizi sevmek durumundayız" diye konuştu.

Güçlü ekonomi ve kaliteli demokrasinin gelebilmesinin yolunun "ancak hesap verebilen, hesap sorabilir" ilkesinden geçtiğini belirten Hisarcıklıoğlu, dünyayla yarış edebilmek için kayıtlı ekonomiye geçilmesi gerektiğini bildirdi.

"Rakiplerimizle eşit şartlarda mücadele edelim"

Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:

"Ben, ülkemin geleceğinden çok umutluyum. Bakın 25 yıl önce Türkiye neredeydi, bugün nerede? Türkiye'nin ihracatı 25 yıl önce sadece 3 milyar dolardı ve tarımdı. Bugün 130 milyar ihracat yapıyor Türkiye. 130 milyar doların yüzde 90'ı sanayi malı. 200'den fazla ülkeye mal satıyoruz. Bizim dil bilmeyenimiz, adres bilmeyenimiz mal satıyor. Allah bize müthiş bir müteşebbis ruh vermiş. Biraz önümüz açıldı, bu başarı hikayesini hep birlikte yazdık. Türkiye bugün, Çin ile İtalya arasında sanayi devidir.

Kuzey Afrika, Ortadoğu, Orta Asya ve Balkanlar'ın toplam ihracatı 100 ise, 65'ini tek başına Türkiye yapıyor. Biz bunu 25 yılda yaptık. Türkiye, 27 yıl önce dünyanın 25. en büyük ekonomisiydi, şimdi 17'ye geldi. Yakın vadede ilk 10'a gireceğiz diye hedef koyduk. Bunu hep birlikte yapacağız.

Çünkü geçmişte müthiş başarı hikayemiz var. Tek bir isteğimiz var, bizim önümüzün açılması. Rakiplerimizle eşit şartlarda mücadele edelim. Başka birşey istemiyoruz. Para istemiyoruz, pul istemiyoruz. İşte bu sağlanırsa Türkiye, dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olur. Ondan sonraki hedefimiz dünya ekonomisinde lider ülke olmak."