İhracat ve lojistikte ‘22 Nisan’ korkusu

Mısır’la 3 yıllık lojistik anlaşmasında süre 22 Nisan’da bitiyor. Anlaşma uzatılmazsa 10 bin TIR’ın yolu kapanacak

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İBRAHİM EKİNCİ

İhracat ve lojistik sektörleri, bugünlerde önemli bir sorunun çözümü için diken üstünde bekliyor. Mısır, topraklarından Türkiye’nin Ortadoğu’ya yönelik ihracat taşımalarına izin verecek mi, vermeyecek mi? Çünkü iki ülke arasında, 22 Nisan 2012’de yapılan 3 yıllık anlaşmada süre doluyor. Şu sıralar geri sayım günleri. Mısır tarafı anlaşmayı uzatmayacağını daha önce bildirdi ancak 3 aylık bildirim süresinin başında yapılan bu açıklama, çözüm ihtimalini ortadan kaldırmıyor. Dahası sürenin dolmasına bir ay kala iki ülke arasında yumuşama sinyalleri var. Anlaşma yenilenmezse sektör rakamlarına göre 10 bin TIR’lık taşıma, 500 milyon dolarlık ihracatın önü kesilmiş olacak. Yeni yollar var mı? Var, ancak zor ve pahalılar. İhracatçı, pahalı navlunla rekabette zorlanacak, lojistikçi daha az güvenli ve maliyetli taşıma yapacak. Şu ana kadar Ulaştırma Bakanlığı Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü organizasyonu ile bir toplantı yapıldı. Arkasından konu Dışişleri Bakanlığı’nda ele alındı. Bu toplantılara, Suriye olayları nedeniyle lojistik sıkıntısı çıkması üzerine Mısır Ro-Ro hattını kuran Ekonomi Bakanlığı yetkilileri de katıldı. Ekonomi Bakanlığı yetkilileri konunun Ulaştırma Bakanlığı uhdesinde takip edildiğini belirtti. Bir yandan anlaşmanın uzatılması için çalışılırken, bir yandan da iki başka güzergah üzerinde çalışma yapılıyor. 

Erdoğan'ın açıklaması çözüm umutlarını artırdı 

Mısır’la üç yıllık kara ulaştırma anlaşmasının uzatılması birkaç ay öncesine göre, bugün daha yüksek bir ihtimal. Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suudi Arabistan ziyareti sonrası yaptığı yumuşama açıklaması sektörde umutları artırdı. Erdoğan, kendisi ile aynı günlerde Suudi Arabistan’ı ziyaret eden Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile ilgili sorular üzerine, iki ülke ilişkileri konusunda Suudi Arabistan’ın rol oynayabileceğini ve ‘devranın dönebileceğini’ söylemişti. Bu açıklama Türkiye’nin ilişkileri normalleştirmeye eğilimli olduğuna yorumlanmıştı. 
Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkanı Çetin Nuhoğlu, bu hattın açık kalmasının, neredeyse ‘olmazsa olmaz’ önemde olduğunu daha önce açıklamıştı. Nuhoğlu, şöyle konuşmuştu: 
“Türkiye’den Mısır üzerinden Suudi Arabistan’a, Körfez ülkelerine ve Orta Afrika’ya yapılan taşımalarda alternatif bir güzergah yoktur. Tek alternatifimiz mevcut Ro-Ro hattının devamıdır. Anlaşmanın uzatılmayacağı konusunda resmi bir şey henüz yok. Yıllık ortalama 10 bin araç bu güzergahı kullanıyor. Anlaşma yenilenmezse Ro-Ro ve karayolu kullanılamayacak. Suudi Arabistan’a taşıma yapmamız mümkün olmayacak. Bu da yıllık 10 bin taşımamızın yani yıllık ortalama 500 milyon dolarlık ihracatımızın gerçekleşmemesi anlamına geliyor. Bunun alternatifi denizyolu, konteyner veya tren yolu olamaz. Tedbir alınmasını istiyoruz. İran üzerinden olabilir ama İran ile yaşadığımız problemlerden dolayı şu an o güzergah alternatif olmaktan uzak. Tek alternatifimiz mevcut Ro-Ro hattının devam etmesidir. Ro-Ro gemilerinin Süveyş'i geçmesi ise maliyet gemi başına 3 kat artarak, 300 bin dolara yükselecek.” 

Alternatif güzergah hem var, hem yok 

UND Başkanı’nın ‘alternatifi yok’ dediği bu güzergahın alternatifi yol olarak, fiziki anlamda var tabii. Ancak pahalı ve dolayısıyla rekabet gücü kaybettiren alternatifl er. Konuyu takip eden UND İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener, “Henüz Mısır tarafından bir işaret yok. Bakanlıklar konunun üzerinde duruyor” dedi. Şener şöyle devam etti: 
“Suriye açıkken 40 bin TIR gidiyordu. Kapanınca Ekonomi Bakanlığı’nın girişimiyle bu hat açıldı. Araç sayısı 10 bine indi ama yine de önemli bir seçenek, açık kalması lazım. Olmazsa B ve C planları var ama pahalı ve zor seçenekler. Süveyş üzerinden gidince TIR başına 4000 dolar fark ediyor. İran düşünülebilir. Ancak orda da sorunumuz var. İran yakıt vermiyor. Bizim çıkışta 550 litre gümrük vergisiz yakıt alma hakkımız var. Gidip gelmek için yetmez. 900 litre olması lazım. Bu ilave yakıtın da gümrük vergisiz karşılanması lazım. O zaman İran’a diyeceğim ki ben yakıtımı aldım, mühürle depomu. İran’dan yakıt alınca fiyat farkı istiyorlar. O da olmuyor. O yüzden alıp gitmek lazım. Konuyu Ekonomi Bakanlığı’na da söylüyoruz. İhracat hedefleri var. Bu şekilde hat kaybedersek zorluklar olur, diyoruz.” 

Bu 2 seçeneğin dışında bir de Hazar hattı üzerinde duruluyor. Ancak ihracatçı, lojistikçi, bu hattı da pratik ve rekabetçi bir seçenek olarak görmüyor. Ekonomi Bakanlığı yetkilileri, Ulaştırma Bakanlığı’nın konuyu takip ettiğini belirtti. Yetkililer, “Alternatif güzergah çalışmaları da yaptılar. Bu hattın açık kalması konusunda da çalışılıyor. Gereğini yaptıkları konusunda bilgimiz var. Daha önce bu konuda bir toplantı yaptı. Dışişleri Bakanlığı da bir toplantı yaptı” dediler. 

Bu yol kapanırsa büyük kaybımız olur 

Suriye kapısının kapanması sonucu, Hataylı 55 nakliye firması bir araya gelerek, Hatay Ro-Ro’yu kurmuş, İskenderun - Mısır Port Said arasında sefere başlamıştı. Ancak siyasi krizler ve maliyetler nedeniyle taşıma hizmetleri sıkıntı içine girdi. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Güler, “Gecikmeden çözüm bulunmalı. Sorun sadece nakliyecilerin sorunu olmaktan çıktı. İhracatçının, turizmcinin, esnafın sorunu oldu. Sıkıntı yaşayan çok firma var. Hatay Ro-Ro olarak bölge illeri Adana, Konya, Kayseri, Kahramanmaraş, Mersin, Gaziantep, Urfa gibi illerdeki ihracatçı, nakliyeci, turizmci ve oda yöneticileriyle bir araya geldik. Bir çözüm önerisi ortaya koyduk. Bu hattın ne olursa olsun yaşatılması gerekir. Aksi halde tüm Ortadoğu pazarını kaybedebiliriz” dedi.

sretfmhg.png

 

 


TAYLAN BÜYÜKŞAHİN 

Mansfield: Mısır uluslararası anlaşmaya ihtimam gösterecek diye umuyoruz

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türk-Mısır İş Konseyi Başkanı Zuhal Mansfield: “Ro-Ro seferleri uluslararası sular anlaşmalarının içinde olan bir şey. Mısır buna ihtimamı gösterecek diye düşünüyorum. Aksi dünyaya uluslararası anlaşmaları istediğim zaman iptal ederim mesajı vermiş olur. Dolayısıyla böyle bir riski göze alacağını zannetmiyorum. İkincisi Ro-Ro seferleri münasebetiyle birçok insanın istihdam edildiğini biliyoruz. Hem Türkiye hem Mısır genç ve dinamik nüfusuna sahip ve bunu riske edeceğini zannetmiyorum. Alternatif her zaman var. Biz konteynerle her zaman göndeririz Suudi Arabistan’a. İran üzerinden de yapılabilir. Ticarette dur yok.” 

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Lojistik Konseyi Başkanı Bülent Aymen: “Problem büyük. Mısır anlaşmayı uzatmama kararı aldı. Arap Körfezi’ne ulaşabilmek için yeni yollar var. Büyük bir Ro-Ro gemisi konulup, Süveyş geçilip Suudi Arabistan’a, Körfez’e ulaşılacak. Bu, fiyatları artırır. Ekonomi Bakanlığı’nın yaptığı çalışma var. Hazar Denizi üzerinden Ro-Ro hattıyla Arap Körfezi’ne gitme durumu var. Bir de İran üzerinden Arap Körfezi’ne inme çalışması yapılıyor. Ama bunların hepsi maliyetleri artıracak. Mısır'ın 3 ay önceden uzatmıyorum deme hakkı var. Onlar ‘sözleşme uzatılmayacak’ diye Ekonomi Bakanlığı’na tebliğ ettiler. Ümit ediyorum ki bir yumuşama olur. Olmazsa, yeni projeler devreye sokuluncaya kadar darboğaz olacaktır.”