İhracatçılara yeni finansman kaynağı yolda

BURSA - Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) 15 Ağustosta yaptığı yönetmelik değişikliğiyle "İhracat kredisi sigorta poliçesi"nin artık teminat olarak kabul edileceği bir sistemin dizayn edildiğini, bunun yeni bir finansman kaynağı olduğunu bildirdi. 

Çağlayan, Uludağ İhracatçı Birlikleri'nde (UİB) düzenlediği basın toplantısında, BDDK'nın yaptığı, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin de yoğun gayret sarfettiği bir çalışma ile ihracatçılara yeni bir finansman kaynağı ve imkanı getiren son derece önemli bir açılım gerçekleştirildiğini açıkladı.

BDDK'nın 15 Ağustosta yayımladığı tebliğe değinen Çağlayan, şöyle devam etti:

"İhracat kredisi sigorta poliçesinin artık teminat olarak kabul edileceği bir sistem dizayn ediliyor. İhracatçılar, kredi sigorta poliçesini teminat gösterecek ve bunun karşılığında finans kurumlarından kredi kullanabilecekler. BDDK bir yönetmelik değişikliği yaptı, bu değişiklikle bankalar nezdinde limit yetersizliği nedeniyle yeni dış kaynak yaratma imkanı olmayan ihracatçı firmalar için kaynak yaratıyor bu sistem. Ticari bankaların da kredi sigortası teminatı karşılığında, kredi kullandırmaları teşvik ediliyor. Bu sistemin en büyük özelliği, getireceği fayda bu."

Küresel kriz ortamında finansman konusunda büyük sıkıntı yaşayan işletmelerin, ihracatçıların finansman ihtiyaçlarına çözüm bulmak amacıyla birçok çalışma yaptıklarını anlatan Çağlayan, önümüzdeki dönemde de birçok çalışmanın yapılacağını ifade etti.

"Son derece önemli bir açılım"

Çağlayan, BDDK'nın 15 Ağustos tarihli "Bankaların Sermaye Yeterliliğinin Ölçülmesine ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik'te yaptığı değişiklik uyarınca, bankaların sermaye yeterliliği analizi esasları kapsamında kredi riskine esas tutan kısmının yüzde 50'sinin ağırlıklı bilanço içi varlıklar, gayri nakdi krediler, taahhütler ve türev finansal araçlar bölümüne bir ilave yapıldığını belirtti.

Bakan Çağlayan, şöyle konuştu:

"(İhracat kredisi sigortası ile sigortalanmış alacaklar karşılığında kullandırılan krediler, ikincisi de yine ihracat kredisi sigortasıyla sigortalanmış alacaklar karşılığı verilen gayri nakdi kredi ve taahhütler) ifadeleri ilave edildi. Yönetmelikte bu iki ifade yoktu. Bunların ilavesi yapılarak ihracat sigortası poliçesinin teminat olarak kabul edilmesinin yolu açılmıştır. Bu son derece önemli bir açılımdır. İhracat kredisi sigortası hizmeti kapsamında sigorta teminatı altına alınmış ihracat bedeli, alacaklar karşılığında kullandırılan kredilerle, ihracata yönelik kullandırılan imalat kredileri için bankalar tarafından talep edilen teminatlar arasında ihracat kredisi sigorta poliçesi, teminat olarak yer almıştır.

Yani, ihracatçılarımızın iki tür kullandığı kredi var, sevk öncesi ve sevk sonrası. Bu her iki kredi için istenen istenen teminatlar arasına artık ihracat kredisi sigortası poliçesi de bir teminat unsuru olarak geçmiştir. Yeterli teminata haiz olmayan, yeterli teminatı veremeyen veya ilave teminat gerektiren hallerde ihracatçımız, yapacağı ihracat belgesini ibraz ettiği an, bu belge de bir teminat unsuru olacak."   

"İhracat ve ihracatçının finansman imkanını artıran son derece önemli bir uygulama"

Çağlayan, bu kabul edilen kredi sigortası teminatı ile teminatlandırılarak kullandırılan kredilen karşılığında ticari bankalar, şimdiye kadar yüzde 100 sermaye karşılığı kredi kullandırdığını belirterek, şunları kaydetti:

"Şimdi bu değişiklikle kullandırılan kredinin yalnızca yüzde 50'si oranında sermaye bulundurma imkanı sağlanacaktır. Yani yüzde 50'si, buradaki sermaye karşılığı, yüzde 50'si de bu ihracat kredi sigorta poliçesiyle beraber kullandırılacak. Yüzde 100 yerine yüzde 50'lik bir imkan sağlanıyor. Bankalarda limit yetersizliği olan, yeni dış kaynak yaratma imkanı olmayan ve bu konuda bankaların kullandırdıkları kredilerde sermaye yeterlilik rasyolarını olumsuz etkilediği için ilave kredi vermekte zorlandığı hususlar için son derece önemli, teşvik edici bir unsur olarak ortaya çıkmıştır. Bu yönetmelik değişikliği, şimdiye kadar olmayan bir finansman enstrumanı ortaya çıkardı. İhracat ve ihracatçının finansman imkanını artıran son derece önemli bir uygulama."

"Otomotiv sektörünün toparlanması uzun sürmeyecek"

Otomotiv sektörünün geçen yıl 1 milyon 100 bin araç ürettiğini, iki yıl içinde de 1,5 milyon adede çıkmayı hedeflediğini, ana ve yan sanayinin tüm yatırımını bu hedefe göre yaptığını, ancak kriz yüzünden ihracatın bu yılın 8 aylık dönemi itibarıyla yüzde 45 oranında düştüğünü anlatan Çağlayan, Avrupa ekonomisindeki çöküşün bunda çok büyük etkisinin olduğunu belirtti.

Çağlayan, olumsuz gelişmelere rağmen, otomotiv sektörünün toparlanmasının uzun sürmeyeceğini, ÖTV ve KDV indirimlerinin ardından yaşanan hareketliliğin bunun göstergesi ifade ederek, Türkiye'de bin kişiye 92 otomobilin düştüğünü, gelişmiş ülkelerde ise bu sayının 600 olduğunu vurguladı.

Yabancı yatırımcılar açısından iç pazarın son derece cazip olduğuna dikkati çeken Çağlayan, Çin'den şu anda 3 firmanın Türkiye'de çeşitli görüşme ve bağlantılar yaptıklarını bildirdi.

Çağlayan, Çin otomotiv sektörünün de artık Türkiye'yi kendisine artık gerçek bir üs olarak gördüğünü ifade ederek, ''Bizim şu anda en son getirmiş olduğumuz teşvik sistemi, bugün Çin'in ortaya koymuş olduğu özel bölgelerdeki teşvik sisteminden daha ileri düzeydedir. Aramızda tek fark var; orada işçilik maliyetleri son derece düşük. 150-170 dolara işverene maliyeti var'' diye konuştu.

"52 bin dev adam"

İhracatçının moral bozma gibi bir lüksünün olmadığını ifade eden Çağlayan, 6 yıllık sürede 36 milyar dolardan 132 milyar dolara çıkma başarısını gösterdiklerini belirtti.

''12 dev adam var ya, ben de diyorum ki; (52 bin dev adam, 52 bin ihracatçımız var)'' diyen Çağlayan, ihracat kadar, ihracatçı sayısını da artırmayı çok önemsediklerini vurguladı.

Çağlayan, Türkiye'nin ihracatta bir başarı öyküsü olduğunu dile getirerek, ''Hesabımızı en azından 100 milyar dolar ihracata göre yapıyoruz. 100'ün altına düşersek ne olur? Kıyamet kopmaz. İnşallah 100 milyar doların altına düşmeyecek bir ihracatla 2009'u kapatacağımızı düşünüyoruz. Ondan sonra da süratle 2023'te 500 milyar dolara ulaşmak için her yapmamız gereken ihracatı ve dünya ihracatından almamız gereken payı artırmamız lazım. Şu anda bizim dünya ihracatından aldığımız pay yüzde 8'' diye konuştu.

Döviz kurundaki değişkenliğin de ihracatçıların hesabını olumsuz etkilediğine değinen Çağlayan, ''Birçok ihracatçının ben bu yüzden sipariş bağlantısı almadığını biliyorum'' dedi.