İhracatçılardan ‘kümelenme’ çağrısı!
Kur baskısı, artan işçilik ve enerji maliyetlerinin yanında finansmana erişim sıkıntısıyla boğuşan ihracatçı sektörlerin temsilcileri, üretim ve dış ticarette ‘birlik olalım’ çağrısı yaptı. Birçok sektörden birliktelik sinyalleri gelmeye başladı.
Nurdoğan ARSLAN ERGÜN
Cumhuriyet’in 100’üncü yılında ihracatta rekorlara imza atma hedefiyle 2023’e başlangıç yapan ancak dövizdeki kur baskısı, maliyetler, ardından da deprem felaketiyle sarsılan Türkiye’de, ihracatçı sektörlerden ‘birlik olalım’ çağrısı geldi.
Sektör oyuncularından alınan açıklamalar, ağırlıklı KOBİ’lerin oluşturduğu tekstil-hazır giyim, ayakkabı, ambalaj, züccaciye gibi sektörlerde 5-6 firmanın bir araya gelerek üretimde ölçek büyütmesi gerektiğine işaret ediyor. Firmaların, dış ticarette de sektörel dış ticaret şirketi benzeri bir modelle özellikle ABD’li ve Uzakdoğulu büyük rakiplerine karşı güç birliği yapması kaçınılmaz olarak değerlendiriliyor.
Ayakkabı, kağıt-karton ambalaj gibi yurt dışı pazarlarını kaybetmek istemeyen sektörlerden birleşme sinyalleri gelirken, tekstil ve hazır giyim sektörü ise full entegre sistemine geçerek ölçek büyütmeyi hedefliyor. Sektör temsilcileri, üretim ve ihracatta nasıl işbirliği yapılabileceğini DÜNYA’ya değerlendirdi:
TGSD BAŞKANI RAMAZAN KAYA: Stratejik ortaklıkla ölçek büyütmeliyiz
Daha değerli ve katma değerli işler ortaya koymak için stratejik ortaklıklar yapmamız lazım. Bu ortaklıklarla sürdürülebilirliği sağlayabiliriz. Tekstil ve hazır giyim sektöründe zaten partner entegre sisteminden full entegre sisteme dönüşleri başlattık. Önümüzdeki süreçte firmalarımız mutlaka kendi içinde birleşmeli, konsorsiyumlar oluşturulmalı ya da full entegre sisteme dönüşümü tamamlamalıyız. Maliyetlerin bu kadar arttığı ortamda, tek başına rekabet çok zor. Bir an önce ölçek büyütmeliyiz.
TASD BAŞKANI BERKE İÇTEN: Ayakkabıda bir dönüşüme hazırlanıyoruz
Daha rekabetçi bir sektör oluşturmak için hazırlıklarımız var. Firmalarımızı bir araya getirip özellikle lojistik ve depolamada avantaj yaratacak çalışmalar yapıyoruz. Bir araya gelerek Antakya örneğinde olduğu gibi üretimde büyük çaplı üretimi başarabiliriz. Bu firmalarımızın hem maliyet avantajı elde etmesini sağlayacak hem de daha rekabetçi hale gelecekler. Somutlaşan bir durum yok ama özellikle ihracat noktasında lojistik depolarıyla ilgili çalışmalarımız var.
KASAD BAŞKANI ALICAN DURAN: Ambalajda birleşme sinyalleri geliyor
Ambalajda rekabet ettiğimiz ülkelerde çok güçlü ve büyük ölçekli rakiplerimiz var. ABD’de 3 şirket pazarın yüzde 80’ine sahip. Bizde ise ‘küçük olsun benim olsun’ geçerliliği var. Ama rekabetin kuralları değişiyor. Bu ölçeklerle onlarla rekabet etmemiz çok zor.
Ambalajda konsolidasyon kaçınılmaz. Küçük ölçekli kuruluşların ayakta kalma şansı yok. Artık işini şansa bırakma dönemi bitti. Bu nedenle birkaç firmanın bir araya gelip birleşmeler yaparak yoluna devam edip maliyetleri minimize etmesi lazım. Sektörde bu yönde hareketlenmeler var. Önümüzdeki dönemde birleşmeler göreceğiz.
İKMİB BAŞKANI ADIL PELISTER: Kimyada konsolidasyon ihracatta avantaj getirir
Firmaların kapasitelerini beraber kullanıp ihracatı beraber yapmaları fayda getirir. Birlikte satın alma yapma, birlikte pazarlama yapma maliyeti düşürür.
Şirket işbirlikleri, rekabetçi fiyatlarla pazara çıkıp daha fazla ihracat yapabilme kabiliyeti yaratır. Kimya sektöründe konsolidasyonun olması gerektiğine inanıyorum. Yurtdışı rakiplerimiz büyük ve geçmişten beri ihracat yapan firmalar. Konsolidasyon ve güç birliği yapan firmaların ürün çeşitliliğini artırarak pazara çıkması rekabet açısından şart.
Türkiye kimyasal hammaddelerde ithalata dayalı üretim yaptığından dolayı konsantrasyonu hammadde üretmek için de yapmalıyız. Finansal güçleri birleştirip yurtdışından kimyasal hammadde üreten firmalarla ortak olup Türkiye'de üretim yapmanın yollarını aramalıyız. Ölçek ekonomisi gereği kimyada konsolidasyonlar yapılabilir.
İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Kasımoğlu: KOBİ’lerimiz pazarcılıktan kurumsallığa geçmek zorunda
Türkiye’de şirketlerin güç birliği yaparak ihracatta çalışmaları için mevzuat da model de var. Sorun özellikle KOBİ’lerin pazarcılıktan kurumsallığa geçememesinde. Bizde sektörel dış ticaret şirketleri mevzuatı var. 6 KOBİ bir araya gelerek özel imtiyazla bu şirketi kurabilir. Türkiye'de şu an şirket anlamında ihracat yapacak örgütlenmeler zayıf. Bugün Türkiye’de sadece tekstil sektöründe bile 100 tane sektörel dış ticaret şirketi kurulabilir.
Artık dünyada ticaretin kuralı değişti; geleneksel yönetim modelini terk etmek zorundayız. İyi bir örgütlenmeyle 250 milyar dolar ihracatı sadece Avrupa’ya yapabiliriz. Bugün Türkiye’nin 500 milyar doları aşan ihracatı olmalıydı. Maliyetlere karşı, rakiplere karşı güçlü olmanın yolu birlikte hareket etmekten geçiyor.