‘İhracatın finansmanında devrim gibi kararlar alındı’

İhracatçının finansmanı konusunda devrim gibi kararlar alındığını açıklayan Mehmet Büyükekşi, Eximbank kredi limitinin artırıldığını ve vadenin uzatıldığını belirtti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından gerçekleştirilen İhracatçı Eğilim Anketi'nin 2013 yılı 2. çeyrek gerçekleşmeleri ve ihracatçıların 3. çeyreğe ilişkin beklentileri açıklandı. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, ihracatçının en önemli sorununu oluşturan finansman konusunda bu dönemde önemli kararlar alındığını söyledi. Büyükekşi, ihracat kredilerinde karşılık oranının 1’den 0’a düşürüldüğünü vurgulayarak, “Bu kararlar devrim niteliğinde kararlardır. Gerçekleşmesi için TİM olarak çok çaba sarf ettik. İhracat kredilerinin maliyeti özel bankalardan bile uygun hale geldi. Ayrıca Merkez Bankası, ihracat kredilerindeki limiti 12 milyar dolara çıkartırken, vadeyi de 240 güne yükseltti. İhracatçı bir firma, önceden 90 milyon dolarlık kredi kullanabiliyordu, şimdi 180 milyon dolar kredi kullanabilecek” dedi.

Merkez Bankası'nın ayırdığı 12 milyar doların 11'ini Eximbank'ın, 1 milyar dolarını da diğer bankaların kullanacağını aktaran Büyükekşi, bu artışın kendileri açısından ciddi bir destek olduğunu dile getirdi. Büyükekşi, sözlerine şöyle devam etti: "Birincisi limitin artması, ikincisi ise bizim son aylarda sürekli gündeme getirdiğimiz vadenin 120 gün olması. Bu bize büyük sıkıntı oluşturuyordu. Eğer ihracatçı firma bir krediyi 1 yıl kullanmak isterse, 1 milyon dolar kredi kullansa 3 milyon dolarlık taahhüt altına giriyordu. Bunun için görüşmeler yapmıştık ve kanun değişikliği gerektiğini söylemiştik. Eximbank ile öneriler hazırlayıp Merkez Bankası ile görüştük. Onlar da bu görüşümüzü kabul ettiler ve son çıkan torba yasada bir madde ile vadenin uzatılması konusu Merkez Bankası meclisine bırakıldı. Dün de Merkez bu konuda bir adım attı. Vadeyi 240 güne çıkardı. Bizim talebimiz 1 yıldı ama 120'den 240'a gelmesi de önemli bir adım. Bu arada bugün Eximbank'ın da bir toplantısı olacak. Orada da firma limiti dış ticaret sermaye şirketleri için 120 milyon dolardan 240 milyon dolara, firmalar için ise 90 milyon dolardan 180 milyon dolara çıkacak. Bu Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilk."

Dış finansman talebi arttı

Firmaların yüzde 41.2'sinin yılın ikinci çeyreğinde dış finansman talebinin arttığını ifade eden Büyükekşi, yılın ikinci çeyreğinde finansman kaynaklarına bakıldığında firmaların yüzde 84.5'inin özel bankalardan, yüzde 53.9'unun Eximbank'tan, yüzde 44.7'sinin ise kamu bankalarından kredi kullandıklarını kaydetti.

Dış ticarete getirilen takas usulü ile ilgili olarak "Bu uygulama etkisini bundan sonra gösterecek" diyen Büyükekşi, bunun için birtakım şartlar bulunduğunu, bu kapsama giren ülkelerin ise bazı Afrika ülkeleri ile İran olduğunu söyledi.

Söz konusu uygulamanın genişletilmesini beklediklerini kaydeden Büyükekşi, "Vadeli ithalatta yüzde 6 KKDF (Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu) uygulanıyor. Bu şekilde yapılacak ithalatlarda KKDF yok. Bunun ilerleyen dönemlerde etkisinin olacağını düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.

Afrika'daki bazı ülkelerde mal alıp yerine mal vermenin çok önemli olduğunu vurgulayan Büyükekşi, dış ticaret firmalarının burada olumlu etkilenebileceğini dile getirdi.

Kur, enerji maliyetini artırıyor

Kur biraz yükselirse bunun kendilerine enerji maliyetleri olarak yansıdığını belirten Büyükekşi, kurun biraz daha yukarı çıkması halinde enflasyonun yükseldiğini, bununla doğru orantılı olarak da işçilik maliyetlerinin arttığını, bir kısır döngü oluştuğunu, kurda büyük artışlar olduğunda da karşı tarafın "Gelin de şu fiyatları gözden geçirelim" dediğini söyledi.

Büyükekşi, Çözüm Süreci'nin doğudaki yatırımlara etkisi ile ilgili bir soru üzerine ise, "Emek yoğun sektörler dediğimiz 6. bölgedeki 16 ilde yatırım kararları var. Hatta bazı bölgelerimizde şu anda yer sorunu var" dedi.

6. bölgedeki yatırımların istihdam sıkıntısına ve küçük ölçekli yatırımlara fayda sağlayacağını vurgulayan Büyükekşi, 1. bölgeye yapılan yatırımların ise ithalatın azalmasına katkı sağlayacağını dile getirdi.

İhracatçı Eğilim Anketi'nde ihracatçıların yüzde 47.5'inin 2013'ün 3. çeyreğinde girdi maliyetlerinin artacağını öngördüğünü belirten Büyükekşi, ihracatçıların yüzde 39.8'inin ise TL'nin değer kaybının devam etmeyeceğini, dolayısıyla da girdi maliyetlerinin geçen yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında aynı mertebede kalacağını öngördüğünü ifade etti.

Yılın ikinci çeyreğinde kullanılan enerjiye bakıldığında firmaların yüzde 52.7'sinin elektrik enerjisi tüketimlerinde artış olduğunu kaydettiğini vurgulayan Büyükekşi, şunları söyledi: "Doğalgaz kullanımında ise yüzde 31'lik artış var. İhracatta yeni pazarlarla ilgili durumu sorduğumuzda firmaların yüzde 32'si yeni pazarlara girebildiklerini ifade ediyorlar. Yıllar itibariyle yeni pazarlara girebilme oranına baktığımızda bu 2010'da yüzde 35.9, 2011'de 30.5, 2012'de ise yüzde 33.6 idi. Üçüncü çeyrekte ilk kez girilmesi planlanan ülkelere bakıldığında ise Rusya yüzde 19 ile öne çıkıyor. Rusya'yı yüzde 10.4 ile ABD, yüzde 10.2 ile Almanya, yüzde 9.4 ile de Çin takip ediyor. Araştırmaya göre yılın ikinci çeyreğinde firmaların yüzde 63.6'sı yeni sipariş aldıklarını belirtiyor. Firmaların yüzde 31'i ise aynı dönemde müşteri kaybettiklerini söylüyor. Yılın ikinci çeyreğinde ihracat pazarlarında karşılaşılan sorunlarda yüzde 57 ile rekabetçi fiyat sunamama, yüzde 50 ile de hedef ülkedeki ekonomik koşullar öne çıkıyor. İhracatçılara Eximbank sigorta programlarını da sorduk; firmaların yüzde 28.2'si bunu kullandıklarını söylüyor. Firmaların yüzde 22.8'si de faktoring hizmetlerinden yararlandığını kaydediyor."

Gezi Parkı olayları ihracatı etkilemedi

İhracatçı Eğilim Anketi'nin gündem bölümünde FED'in açıklamalarının ihracata etkisini sorduklarını anlatan Büyükekşi, "İhracatçıların yüzde 62.2'si 'Fed'in açıklamaları sonrasında dövizde görülen hareketliliğin ihracatımızı etkilemeyeceğini' söylüyor. Yüzde 25.7'lik bir bölüm ise bu açıklamaların ihracatımıza artış sağlayacağını öngörüyor. İhracatı artırmak için alınması beklenen önlemler arasında birinci sırada yüzde 24.7 ile 'döviz kurları dengede kalmalı' öne çıkıyor. Konuşmalarımda da söylüyorum hep; önemli olan kurun istikrarlı olması, aşırı volatilite ihracatımıza zarar verir. Bir diğer sorumuz ise gündemde olan Gezi Parkı olaylarının Türkiye imajına etkileri idi. Yüzde 14.5'i 'olumlu etkiledi', yüzde 24.9'u 'etkilemedi', yüzde 60.6'sı da 'olumsuz etkiledi' diyor. 'Gezi Parkı olaylarının ihracatımıza etkisi var mı?' dediğimizde ise yüzde 89.6'sı etkilemediğini söylüyor."