”İhracatta 2010 yılından önce artış olmayacak”
TİM Başkanı Büyükekşi, hedeflerinin, bütçedeki ihracat rakamını yakalamak olduğunu belirtti
İSTANBUL - Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, ihracatta 2010 yılının ilk veya ikinci çeyreğinden önce artış olmayacağını belirterek, hedeflerinin, bütçedeki ihracat rakamını yakalamak olduğunu söyledi.
Büyükekşi, Beyti Restoran'da gazetecilerle bir araya geldiği toplantıda, TİM'in 2001-2008 arasında her ay bir rekor açıkladığını dile getirerek, "Güzel günlerdi, daha hoş, sıkıntılı olmayan bir dönemdi. Sıkıntılı bir dönem maalesef benim başkan olmamla birlikte başladı" dedi.
İhracatın 2001 yılında 31,2 milyar dolardan 2008'de 132 milyar dolara çıktığını anımsatan Büyükekşi, yaklaşık yüzde 300'ün üzerinde artış gerçekleştiğini, 2001'de 1 milyar doların üzerinde ihracat yapan sektör sayısının 2008'de 19'a yükseldiğini, 2001'de 1 milyar doların üzerinde ihracat yapılan ülke sayısının 5'ten 2008'de 28'e çıktığını anlattı.
Büyükekşi, ihracattaki bu gelişmeye, önceden söylense kimsenin inanmayacağını kaydederek, "Biz onun için bu krizde geçmişe bakıyoruz, gelecek adına umudumuzu kaybetmiyoruz. Diyoruz ki, 'biz bunu geçmişte nasıl yaptıysak, bu 7 yılda neler değişti, gelecekte de bunu yapabiliriz' diyoruz. Bunu yapabileceğimize hem kendimiz inanıyoruz hem de 46 bin ihracatçı üyemiz var onlara da moral, motivasyon verebilmek için gerekli çalışmaları yapıyoruz. Çünkü 2023 yılında 500 milyar dolarlık bir ihracat hedefimiz var. Bu hedeften ödün vermek istemiyoruz" diye konuştu.
Çalışmalarını anlatan Büyükekşi, ihracatta önemli bir yere sahip otomotiv sektörünün ayakta kalabilmesi için iç tüketimin canlandırılmasına yönelik taleplerinin olduğunu, bunun başında hurda indiriminin geldiğini söyledi. Almanya ve Fransa'da otomotivdeki hurda indiriminin sektörü son derece hızlı harekete geçirdiğine işaret eden Büyükekşi, bu ülkelerin bazı markalarının yan sanayisinin Türkiye'de olmasından dolayı son aylarda otomotiv ihracatının yüzde 80'e yakın bölümünün yan sanayide gerçekleştiğini belirtti.
Katıldıkları çalışmalarda ilgililerle tespitlerini paylaştıklarını anlatan Büyükekşi, şöyle devam etti
"Küresel krizle birlikte sanal ortamda para hareketlerinin, kazançlarının biteceğini, her şeyin gerçek olması gerektiğini söyledik. Gerçek nasıl olacak? Üretimle, ihracatla olacak. Türkiye'de bundan sonra sıcak paranın, doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının azalacağını, en büyük döviz kalemlerinin ihracat ile turizm olacağını söyledik. Sektörel ve bölgesel teşvik çalışmasının son haline getirilmesi ve açıklanmasının seçimden sonraya bırakılmasını istedik ve burada da ihracata pozitif ayrımcılık istedik. Diğer yatırımlara X bir teşvik varsa, artı 1 ihracat yatırımları için istedik, Türkiye'ye döviz kazandırması şartıyla..."
Dış talepteki daralmanın Türkiye'nin düzelteceği bir şey olmadığına işaret eden Büyükekşi, ancak, "yeni pazarlar nasıl bulunabilir ve pastadaki pay nasıl artırılabilir?" konuları üzerinde çalışılabileceğini söyledi.
Büyükekşi, "Halbuki bir geçiş dönemine ihtiyacımız var. Bu ihtiyaç da istihdam için önemli. Önemli bölümü sanayi ürünü olan ve AB ülkelerine yapılan ihracatımızı insan kaynağımızla yapmışız. İnsan kaynağımız her şeyden, makineden de sermayeden de önemli. Onun için ben diyorum ki, eğer iç tüketim canlandırılabilirse Türkiye bu geçiş döneminde insan kaynağına sahip çıkar, işler düzeldiğinde de kaldığımız yerden devam ederiz" diye konuştu.
500 milyar dolar ihracat hedefi
Büyükekşi, Cumhuriyet'in 100. yılında 500 milyar dolar ihracat hedefine ulaşabilmek için şu anda hiçbir çalışma olmadığını, stratejinin nasıl uygulamaya geçeceğiyle ilgili bir çalışma başlattıklarını belirterek, "Bu çalışma yaklaşık 7-8 ay sürecek. Üst düzey görüşmeler yapılacak, paydaşlar belirlenecek. Büyük ihtimal, 23 Mayıs gibi bir çalıştay yapılacak. Bu çalıştaya konuyla ilgili olabilecek, Sanayi, Enerji bakanlıkları, ilgili bakanlıkları, DPT, DTM, kamu kuruluşları EPDK, BDDK gibi birçok kuruluşu, ihracatçıları, büyük holdinglerin CEO'larını, akademisyenleri davet edeceğiz" dedi.
İhracatı 500 milyon doların altında illere yönelik bir çalışma yapacaklarını anlatan Büyükekşi, ilk planda seçtikleri illerin Zonguldak, Kahramanmaraş, Ordu, Şırnak, Mardin, Malatya, Afyon, Muğla ve Karaman olduğunu söyledi.
İhracatçılarla aylık ve 3 aylık eğilim anketleri yapacaklarını da dile getiren Büyükekşi, anketle ihracat artışı, düşüşü, döviz kuru, enflasyon beklentileri ve sorunları gündeme getireceklerini ifade etti.
İlk anketi Mart ayında yaptıklarını anlatan Büyükekşi, ankette "En çok sorun yaşanan kurum ve kuruluşlar" konusunda birinci sırada "Bankaların kriz ortamında kredileri kısması ve mali piyasayı daraltması" olduğunu kaydetti.
Büyükekşi diğer sorunları "Gümrüklerdeki ağır bürokrasi ve yüksek mesai ücretleri", "Dolaşım belgeleri menşe onay masrafları", "Analiz ücretleri", "Eximbank'ın küçük işletmelere doğrudan kaynak aktarmaması", "KDV iadelerinin geç ödenmesi" olarak sıraladı.
"2010 yılından önce ihracatta artış olmaz"
ABD Başkanı Obama'nın Türkiye'ye ziyaretine de değinen Büyükekşi, Tekstil ve Hazır Giyim İhracatçılar Birliği'nin kendilerine bir yazı yazdığını, bundan hareketle Başbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanı Babacan, Dış Ticaretten Sorumlu Bakan Tüzmen'e verilmek üzere bir mektup hazırladıklarını anlattı. Büyükekşi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"G20 dönüşünde Başbakanımıza mektubu sözlü olarak dile getirdim. Şu rakamları üstüne basarak belirttik; Türkiye'nin 2001-2008 döneminde ihracatı ortalama yüzde 321 artmış. Birleşik Arap Emirlikleri'ne ihracatı yüzde 1.867, Rusya'ya yüzde 601, İngiltere'ye yüzde 275, Fransa'ya yüzde 249 artış göstermiş. Ama maalesef ABD'ye yapılan ihracatımızın artışı yedi yılda yüzde 37. Sanki görünmeyen bir el bizim ihracatımızı engellemiş. Dedik ki 1998 yılında bir Nitelikli Sanayi Bölgesi ortaya atılmıştı. Daha sonra 2002 yılında Temsilciler Meclisinden geçti. Ben o zaman Başkan vekiliydim. Tayyip Bey'le Amerika'ya gittik o zaman yolda lobisini yaptık, 'aman dedik bunu kabul etmeyin'. Çünkü sebebi, tekstil, konfeksiyon, deri ve deri mamulleri ile mobilya sektörü hariç bunu Temsilciler Meclisinden geçirdi. Geriye zaten Türkiye'nin o zamanki ihracatında önemli bir şey kalmıyordu. O zaman dedik, 'içi boş bir çikolata kutusu, bize bir şey vermiş gibi yapıp hiçbir şey vermeyecekler. Bu kabul edilmesin'.
Onun için Cumhurbaşkanımızın Irak'a yaptığı ziyarette gündeme gelen Türkiye-Irak sınırında kurulabilecek bir bölgede hem Irak hem Doğu Anadolu Bölgesi'ni geliştirmek adına böylelikle buradan yapılacak ürünlerin de herhangi bir sektör ayrımı olmadan, ABD'ye yapılan ihracatlarda gümrük vergisinden muaf olmak üzere uygulamaya sokulmasını talep ettik. Sayın Cumhurbaşkanımız Dünya İş Adamları Kongresi'ne katıldı. Orada Cumhurbaşkanımıza gündeme getirdim bu konuyu; 'böyle bir mektup yazdık, görüşmenizde bu konuyu gündeme getirdiniz mi?... 'Gündeme getirdik, sayın Obama'ya. Obama hayret etti bu rakamların bu şekilde olmasına, hemen talimat verdi bir komisyon kurulmasına Türkiye ile ticareti nasıl artırabiliriz, geliştirebiliriz diye. Bu konuda en kısa zamanda bu çalışmanın yapılmasıyla ilgili iki tarafta da çalışma yapılacak' dedi."
Büyükekşi, "ihracattaki düşüşün ne zaman duracağına" ilişkin bir soruya, "2010 yılının birinci veya ikinci çeyreğinden önce ihracatta artış olmaz. Bizim hedefimiz şu anda bütçeye konulan rakamı yakalamak. Bunun için var gücümüzle çalışacağız" karşılığını verdi.