”İki ay içinde Mekece–Bozüyük yolu çilesini bitireceğiz”

Ulaştırma Bakanı Yıldırım, Hızlı Tren Projesi kapsamında yapımı süren tünellerde incelemelerde bulundu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

OSMANELİ - Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, "İki ay içinde yolun tamamını trafiğe açarak Mekece–Bozüyük yolu çilesini bitireceğiz" dedi.

Helikopterle Bilecik'in Osmaneli ilçesine gelen Bakan Yıldırım, Hızlı Tren Projesi kapsamında yapımı süren tünellerde incelemelerde bulundu.

Yıldırım, gazetecilere yaptığı açıklamada, Bilecik rampalarının Türkiye'nin en zor arazilerinden biri olduğunu, dağlardan, vadilerden ve kanyonlardan oluştuğunu kaydetti.

Bu dar alanda iki çarpı iki bölünmüş yol yaptıklarını anlatan Yıldırım, şöyle konuştu:

"Gelirken gördük. O dağlar nasıl yarılıyor ve o tüneller nasıl deliniyor gördük. Sakarya'dan girip, Bozüyük'ten çıkan toplam 150 kilometre yolu vatandaşımız 'Çile yolu, ölüm yolu' olarak bilirdi. Geçtiğimiz ağustostan günümüze kadar yolun yüzde 50'den fazlasını tamamladık. İki ay içinde yolun tamamını trafiğe açarak Mekece–Bozüyük yolu çilesini bitireceğiz. Geçtiğimiz bayramda da biz bu yolun büyük bir bölümünü açıp, trafiği rahatlatmıştık. Özellikle Küplü-Bozüyük arasındaki 18 kilometrelik yerde biraz işimiz var. Onu da süratle tamamlıyoruz. Bu yol, İstanbul'dan, Ankara'dan gelip, ister Bozüyük'ten Eskişehir'e ister Bursa'ya, isterse de Antalya'ya gideceklerin geçtiği bir kavşak. Yolun yapım sırasında yol güzergahındaki belediyelerimizin, vatandaşlarımızın desteğini gördük, teşekkür ediyorum."

Yıldırım, bu yolların Türkiye'nin medeniyeti olduğunu anlatarak, "Türkiye çağdaş uygarlık seviyesine ulaşacaksa, Büyük Atatürk'ün gösterdiği hedefe gidecekse bunları yapmamız lazım. Bu güne kadar keşke yapılmış olsaydı. Öyle arzu ederdik ama nasip bu güneymiş. Sayın Başbakan'ımızın kuvvetli iradesi ve liderliğiyle Türkiye'nin yollarını açıyoruz" dedi.

"36-37 milyon vatandaşımız uçakla seyahat ediyor"

Türkiye'yi hızlı trenle buluşturduklarını ve tanıştırdıklarını söyleyen Yıldırım, şunları kaydetti:

"Bu anlamda dünyanın 8'inci, Avrupa'nın 6'ıncısı unvanını aldık. Hava alanlarında yapılanlar ortada. Türkiye'de vatandaşımız uçtu, uçmaya alıştı. 8 milyon uçakla seyahat eden vatandaşımız vardı 2003'te. Bugün 36-37 milyona ulaştı. Bu yıl dünyada krize giren havacılıkta biz yüzde 13 artış yakaladık. Allah'a şükür artık büyükşehirlerden büyükşehirlere değil, büyükşehirlerden diğer şehirlere doğru uçuşlar var. Eskişehir havaalanını geliştirdik. Ankara'dan 25 vilayetimize uçuş var. İzmir'den 18 vilayetimize uçuş var, Adana'dan Samsun'a uçuş var. Antalya'ya uçuş var, dolayısıyla doğudan batıya, kuzeyden güneye çapraz uçuşları da gerçekleştirmiş olduk."

Bugün bir gazetede, bir köşe yazarının "Havacılıkta öyle bir gelişme oldu ki altyapı yetmemeye başladı. İstanbul Atatürk Havaalanı'nda trafik sıkışıklığı, beklemelerden dolayı uçaklar havada dolaşarak beklemeye başladı" diye yazı yazdığını belirten Yıldırım, şöyle devam etti:

"Doğru ama biz de bunun tedbirlerini alıyoruz. Sabiha Gökçen devreye girdi. 5 milyon yolcuyu o tarafa transfer ettik ama Türkiye sadece iç hatlarıyla gelişen bir ülke değil. Transit merkezi olmuş. İstanbul Atatürk Havaalanı'nda geçen yıl sadece transit, yani başka ülkelere giden uçak sayısı yüzde 24 artmış. Bu ne demek? Vatandaş geliyor. Dünyanın her tarafından insanlar geliyor, Atatürk Havaalanı'nda iniyor, orada istirahat ediyor. İstanbul'u geziyor. Eğer vakti varsa ülkemize bir katma değer sağlama imkanına sahip oluyor."