İmar barışından beklenen gelir 50 milyar lira

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, imar barışını “devletle vatandaşın helalleşmesi” olarak niteledi. Fabrika, üretim tesisi ve ticarethaneler de imar barışı kapsamında.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

MEHMET KAYA

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, ‘imar barışı’nın ana etkisinin, kentsel dönüşüm üzerinde görüleceğini söyledi. Mehmet Özhaseki, toplamda 40-50 milyar TL gelir öngördükleri imar barışında, konutların yanı sıra, fabrika, üretim tesisi ve ticarethane gibi doğrudan ekonomik faaliyet içindeki yapıların da kapsam içine alındığına dikkat çekti. Özhaseki, imar barışı kapsamına giren ticari işletmelerin olması nedeniyle ekonomik birimlere de etki edeceğini savundu.

Yasa ile belediye başkanlarının kanuna karşı yaptıkları ihale listelerinin tamamıyla biteceğini vurgulayan Özhaseki, “Bunun birinci ekonomik faydası, hazine arazisi vatandaşa en uygun bedelle satıldığı için bir taraftan hazine kazanıyor, bir taraftan da vatandaş kendi evini, iş yerini yasallaştırıyor. Bunu gerekirse bankalar nezdinde bir değer haline geldiği için ekonomik olarak da kullanabiliyor. İkinci bir fayda, bundan sonra belediyelerimiz arsa üzerinden değil, konut üzerinden veya iş yeri üzerinden vergi alabilecekler. Vergi kaybı da önlenmiş olacak. Üçüncü bir fayda da toplamda bir gelir elde edeceğiz. Bu gelir hakkında öngörülerimiz var ama. Bu önümüzdeki günlerde vatandaşın müracaatıyla ortaya çıkacak. Ancak her halde bu 40-50 milyarlardan aşağı olmayacak gibi gözüküyor.”

Bakanlıkta bir basın toplantısı düzenleyen Özhaseki, Boğaziçi, orman arazisi, kıyılar gibi özel nitelikli alanlara yönelik herhangi bir istisna düşünmediklerini, bütün bu alanların imar barışı uygulamasına dâhil olduğunu belirtti. Özhaseki ayrıca, TBMM görüşme sürecinin izleneceğini, milletvekillerinin iradesine dikkat edeceklerini anlattı.

Yapıların neredeyse yarısı sorunlu

Çevre Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, düzenlemenin ana amacının “mevcut bir sorunu çözmek” olduğunun altını çizdi. Türkiye’de net konut stokunun ‘bilinemediğini’ belirten Özhaseki, TÜİK tarafından tahmin edilen mevcut stokun yarısından fazlasının bir şekilde ruhsat veya başka tür kayıt dışılık içerdiğini anlattı. Bu stok içerisinde imar barışı kapsamına girecek üretim tesisi, fabrika, ticarethane gibi ekonomik birimlerin de bulunduğunu açıklayan Özhaseki, konutların yanı sıra organize sanayi bölgeleri dışında kalan fabrikalarla ilgili de iskandan kaynaklı sorunlar yaşandığını aktardı. Özhaseki, “Türkiye’de bağımsız yapı sayısı yaklaşık 9 milyon 554 bin, bağımsız birim sayısı ise 26 milyon 358 bin civarında. Bunların ne kadarının ruhsatlı, iskanlı veya iskana aykırı olduğu konusunda ciddi bir veriye sahip değiliz. Bizim çıkarabildiğimiz sonuç Türkiye’deki toplam bağımsız birimin yüzde 50-60 arasında bir imara aykırılık söz konusu” açıklamasını yaptı.

Sorunun Hazine arazilerinin işgalinden daha fazla olduğuna da değinen Özhaseki, nedenleri sıralarken büyükşehir belediye uygulamasının değişmesiyle, köylerin mahalleye dönüştüğünü bunun da köylerde yeni yapılan yapıları kaçak durumuna düşürdüğünü anlattı. Özhaseki, Türkiye’de en uzun süren davaların Tapu ve Kadastroya ilişkin davalar olduğuna işaret etti.

Belediyelere sıfır faizli kredi

Bu bedelin kentsel dönüşüm ve depreme hazırlık için kullanılacağının altını çizen Özhaseki, buradan elde edilen geliri belediyelere sıfıra yakın faizli, 3 yıl ödemesiz olarak kullandıracaklarını bildirdi. Özhaseki, bu modelle kentsel dönüşüm sırasında vatandaş ile müteahhitin muhataplığının önleneceğini, ana koordinatörün belediye olacağını, belediyelere verilen kaynak sayesinde de projelerin hızlanacağını savundu. Özhaseki, belediyelere verilen bu kredinin de taksitler halinde geri tahsil edileceğini açıkladı. Özhaseki, belediyelere sıfır faizli kredi verirken malzemelerde de yerli ve milli olma şartı arayacaklarını ifade etti.

Bunun böyle tekrar etmesiyle her yıl ortalama 500 bin bağımsız birimi yenilemeyi hedeflediklerini hatırlatan Özhaseki, “500 bin birimin yeniden yıkılıp yapılması demek, bugünkü şartlarda 100-150 milyar civarında piyasaya para girmesi demek. Bu da müthiş bir ekonomik getiri olarak önümüzde duruyor” diye konuştu. Düzenlemeyle, sorunlu yapının sahibi görünen kişinin beyanının esas olacağını açıklayan Çevre ve Şehircilik Bakanı, başvuru sonrası arsa bedeli ve yapı yaklaşık birim maliyetinin toplanmasıyla ortaya çıkacak değerin yüzde 3’ü kadar bedelin yatırılmasıyla alınacak ‘Yapı Kayıt Belgesinin’ bir tapu ve müktesep hak doğuran belge olmadığını açıklayan Özhaseki, bu belgenin sadece yapıyı kayıtlı hale getirdiğini örneğin binayı yıkarak yerine yeni bir bina yapma hakkı vermediğini vurguladı. Başvuruların Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri yanında yapı denetim şirketleri tapu-kadastro yetkili şirketlerine de yapılacağını açıklayan Özhaseki, böylece sürecin hızlı işlemesini amaçladıklarını bildirdi.

Denetim hava haritalarıyla yapılacak

Kapsama giren yapıların 31 Aralık 2017 öncesinde yapılmış olanlar olarak belirlendiğini hatırlatan Çevre ve Şehircilik Bakanı, sonrasında yapılan yapılara yönelik olarak uydu ve hava fotoğrafları ile coğrafi bilgi sistemleri kullanılarak denetim yapılacağını açıkladı.

İmarda yol, okul, yeşil alan görünen yerler boşaltılacak

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, bir soru üzerine kentlerde imar düzenlemelerinde okul yeşil alan, park vb. görülmesine rağmen konutlarca işgal edilmiş alanların boşaltılmasına yönelik projeden vazgeçmediklerini, imar barışı düzenlemesinin buna engel olmadığını söyledi. İstanbul’da benzeri sorunlar bulunan alanları örnek gösteren Özhaseki, buralardaki konutlar için ‘rezerv alan gösterileceğini’ ve konutların buraya inşa ettirilmesinin ardından ilgili yerlerdik yapıların yıkılacağını, imar düzenlemesinde hangi amaç belirtildiyse o amaca yönelik düzenleme yapılacağını kaydetti.

"Kayseri'deki şirketim kurulumu serbest olan GES"

Bakan Özhaseki, Kayseri’de ortak olduğu şirket aracılığıyla belediye ile iş yaptığı yönünde basında yer alan iddialara da yanıt verdi. Özhaseki, yasa gereği kurulumu serbest olan 1MW güce sahip güneş enerjisi santrali yatırımı yaptıklarını belirtti. Özhaseki, aynı serbestlikten yararlanmak için 8 şirketin komşu arsalar üzerinde yatırım yaptığını belirtti. Bu kişilerle ortaklığının olmadığını, güneş panellerinin temizlenmesi ve bekçiliği için önce bir şirket kurduklarını bu şirketin münhasıran bu işi yaptığını; daha sonra bu şirketti durdurarak temizlik-bekçilik işi için hizmet aldıklarını açıklayan Özhaseki, iddia edildiği gibi sigorta vb. tür işlerle ilgili herhangi bir faaliyetinin olmadığını söyledi.

Sektör ne diyor?

İmar barışını değerlendiren gayrimenkul sektörü temsilcilerinin mesajı ise ortak. Sektörün önde gelen temsilcileri, “Kalın çizgi çekelim, af gerektirecek yapılar üretmeyelim” açıklamasını yapıyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, imar barışının yaratacağı gelirin 40-50 milyar TL olmasını beklerken sektör rakamın 70 milyar TL’ye kadar ulaşabileceğini hesaplıyor. ‘Barış’ İstanbul’da en fazla ruhsatsız yapı stokuna sahip olan Güngören, Sarıyer ve Beykoz gibi ilçeleri etkileyecek.

Aziz Torun: Cezalar yenilerini engeller

Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun, son 15 yıldan bu yana seçim öncesi başlayan yoğun yapılaşmanın bittiğini ve bunun önemli bir kazanım olduğunu ifade etti. Torun, “Bundan sonrada eskisi gibi bir sürecin olacağını düşünmüyorum. Çünkü yeni çıkan yasal düzenlemelerde bunu yapan kişilere ve buna göz yuman belediyelere ciddi cezai müeyyideler var” yorumunu yaptı.

İmar affı gerektirecek duruma tekrar düşmeyelim

Teknik Yapı ve İNDER Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, düzenlemede affet riski altında kalan binaların kapsam dışı bırakılmasının önemli olduğunu söyledi. Kanunlara uyanların da ödüllendirilmesi gerektiğini vurgulayan Durbakayım, “Buraya kalın çizgi çekerek bundan sonra affa ihtiyaç duyacak binaların üretilmemesi lazım. Tekrar imar affı gerektirecek duruma düşmemek önemli” açıklamasını yaptı.

İstanbul’a ihanet sona erdirilmeli

AE Mimarlık Ofi si Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Erkutoğlu, “Sürekli değişen yönetmeliklerle çok sayıda sıkıntılı proje oluştu. Dolayısıyla vatandaşın iskanını alması önemli. Ancak ‘nasıl olsa af çıkar, projemi 5 metre 10 metre büyüteyim’ düşüncesinin önünü de kapatmalıyız” dedi.

Affa girecek yapıya yıl sınırı olmalı

Aşçıoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Aşçıoğlu, “Yıllardır vergi vermeden kullanılan yapıların yasal hale getirilerek harç alınması, vergilendirilerek sisteme girmesinin faydası olur. Burada dikkat edilmesi gereken konu gecekondulaşma ve çarpık yapılaşmanın önünün açılmaması. Bunun içinde geriye dönük olarak 2016 veya en geç 2017’de bitmiş binalar gibi bir sınır konulmalı” ifadelerini kullandı.

“Af alışkanlık haline getirilmemeli”

Eva Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, “Ayrıca kat ittifakı yapılamıyordu. Böylece bu konular çözülebilir. Ancak bunu bir milat olarak kabul edip, affın alışkanlık haline getirilmemesi dikkat edilmesi gereken önemli bir konu” dedi.

İmar affına depreme dayanıksız bina uyarısı

Türkiye genelinde 16 milyon konutu ilgilendiren imar barışı son günlerin en önemli gündem maddelerinden. Düzenlemeye” imar affı” yerine “imar barışı” denilmesine şehir plancıları ve mimarlar itiraz ediyorlar. Şehir plancıları ve mimarların en önemli itirazı ise depreme dayanıksız, hiçbir mühendislik hesabı yapılmadan inşa edilen binaların barış kapsamına alınması. Plancılar, düzenlemenin illegal yapılaşmanın rant kapısına dönüşmesinin yolu açıldığı görüşünde. Plancılar ayrıca, Boğaz öngörünümünün de düzenlemeye dahil edilmesini eleştirerek, bunun Boğaz siluetini bozacağı endişesini dile getiriyorlar.

Bu konularda ilginizi çekebilir