IMF: Türkiye ekonomisi aşırı ısındı
IMF Türkiye ile ilgili yayımladığı 4. Madde Konsültasyon Raporu'nda, ekonominin aşırı ısındığına ve enflasyonun hedeflenen seviyenin üzerinde seyrettiğine vurgu yaptı.
Uluslararası Para Fonu (IMF), Türkiye ile ilgili 4. Madde Konsültasyon Raporu'nu yayımladı.
Raporda, 2016'daki darbe girişiminin ardından Türkiye ekonomisinin 2017'de güçlü şekilde toparlandığı vurgulandı.
Öte yandan Türkiye ekonomisinin aşırı ısındığına yer verilen açıklamada, ekonominin iç ve dış dengesizliklerle karşı karşıya olduğu ve enflasyonun hedeflenen seviyenin üzerinde seyrettiği belirtildi.
Açıklamada, siyasi belirsizliklerin ve bölgesel dengesizliklerin yüksek olduğuna işaret edildi.
Para politikasının daha da sıkılaştırılması gerektiği vurgulanan açıklamada, yapısal reformların iş piyasasında esnekliği arttırmaya odaklanması gerektiği kaydedildi.
"Türkiye sosyoekonomik göstergelerini çarpıcı şekilde iyileştirdi"
IMF Türkiye Masası Şefi Donal McGettigan, Türkiye’ye yönelik 4. Madde Konsültasyonun tamamlanmasının ardından IMF'nin Washington'daki merkezinde AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Bu yılın başında atandığı yeni görevinde ilk röportajını veren McGettigan, Türkiye ekonomisinin geçen sene “çok etkileyici” bir büyüme performansı kaydettiğini vurgulayarak, “Geçen sene reel gayri safi yurtiçi hasıla artışı neredeyse yüzde 7,5’e ulaşmakla kalmadı, Türk ekonomisi 1 milyon kişiye istihdam sağladı. Bu gerçekten etkileyici bir performans, darbe girişimi sonrasındaki yavaşlamadan fevkalade bir toparlanma” değerlendirmesini yaptı.
McGettigan, Türkiye’yi G20’nin en hızlı büyüyen ülkesi yapan yüzde 7,4’lük genişlemede hükümetin ekonomiyi canlandırıcı politikalarının belirleyici rol oynadığına işaret ederken, geçici vergi muafiyetleri, istihdam teşvikleri ve kredi garanti fonu gibi adımların başarılı olduğunu ifade etti.
Ülkede son 15 yılda hayata geçirilen yapısal reformların Türkiye’yi diğer yükselen ülkelere kıyasla daha dirençli kıldığını belirten McGettigan, şöyle konuştu.
“Türkiye, 2000’li yılların başında yaşanan krizden sonra uygulanan politikalarla, sosyoekonomik göstergeleri sadece kendi içinde değil, birçok diğer ülkeye kıyasla çarpıcı şekilde iyileştirdi. Buna örnek olarak sadece birkaç istatistik vereceğim. Bu dönemde, Türkiye’de reel gelirler ikiye katlandı ve Türkiye orta yüksek gelir grubuna yükseldi. Fakirlik oranı yarı yarıya düştü. Yaşam beklentisi uzadı. Okula gitme ve mezun olma oranları tüm eğitim seviyelerinde yükseldi. Cinsiyet farkı azaldı. Bunların hepsi önemli başarılar.”
McGettigan, ayrıca Türkiye’nin genç ve artan bir nüfusa sahip olmasının diğer ülkelere kıyasla önemli bir avantaj olduğunu kaydederken, iş gücü piyasasına yönelik reformların bu avantajı güçlendireceğini dile getirdi.
Hükümetin sabit sözleşmeleri daha esnek hala getirmeye, geçici ve yarı zamanlı iş imkanlarını desteklemeye, kadınların iş gücüne katılımını ve çocuk bakım merkezlerine erişimini artırmaya yönelik adımlarının memnuniyetle karşılandığına vurgulayan McGettigan, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu reformların tamamıyla uygulanması, iş gücü piyasasının daha da iyileşmesini sağlayacaktır. Ayrıca, kıdem tazminatı reformunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de kıdem tazminatı çok yüksek ve bu iş verenler için büyük yük oluşturuyor. Ücretlerde geriye dönük endekslenme ve asgari ücret artışları da dikkatle ele alınması gereken konular.”
McGettigan, IMF’nin Türkiye’de İş yapma kolaylığını güçlendirecek son girişimleri de kuvvetle desteklediğini ifade ederken, “Bizim bakış açımız, iyi hedeflenmiş ek reformlar için mevcut güçlü konjektürel büyümeden yararlanılmasını öngörüyor. Birçok reform hayata geçirildi ancak daha fazlasına ihtiyaç var” dedi.
"Yüzde 5,5 seviyesinde büyüme aşırı ısınmaya katkı sağlar"
Öte yandan, geçen sene potansiyelin üstüne çıkan büyümenin yüksek enflasyon ve cari açık gibi aşırı ısınma işaretlerini beraberinde getirdiğini öne süren McGettigan, büyümenin yüzde 4’ün üzerinde devam etmesi halinde bu işaretlerin artacağını iddia etti.
McGettigan, hükümetin yüzde 5,5 büyüme tahminine atıfta bulunarak, “Bizim görüşümüz ekonominin bu yıl yüzde 5,5 seviyesinde büyüme devam etmesinin aşırı ısınmaya katkı sağlayacağı yönünde. Elbette, potansiyel büyüme hakkında farklı düşünceler için zemin var. Bu, 4. mMadde Konsültasyon görüşmelerindeki ana konulardan biriydi ve bu görüşmeleri sürdüreceğiz“ diye konuştu.
"TCMB'nin kararı doğru yönde atılan bir adım"
Cari açık ve enflasyonun artmasında petrol fiyatları gibi Türkiye'nin kontrolünde olmayan faktörlerin önemli rol oynadığını belirten McGettigan, buna karşın TCMB ve hükümetin kontrolündeki etkenler açısından yapılabilecek çok şey olduğunu dile getirdi.
McGettigan, bu bağlamda, TCMB'nın son sıkılaştırma adımını olumlu bulduğunu vurgulayarak, “TCMB'nın gecelik borç verme faizini 75 baz puan yükseltme kararı, kesinlikle doğru yönde atılan bir adım” dedi.