İşini kaybeden paylaşımlı ofise geldi
Türkiye'de gelişimine henüz başlayan paylaşımlı çalışma alanı olan Co-working ofisler dünyada olduğu gibi Türkiye'de de hızlı yaygınlaşıyor.
Co-working (ortak çalışma), sanal ofis, hazır ofis ve toplantı odası hizmetleri sunan Workinton'ın Üst Yöneticisi (CEO) Pınar Massena, ekonomik durgunlukta işini kaybeden birçok kişinin, devlet destekli teşvik ve kredilerden faydalanarak girişimci olduğunu ve paylaşımlı ofisleri tercih ettiğini bildirdi.
Pınar Massena yaptığı açıklamada, ortak çalışma alanlarının hem ekonomik durgunlukta hem de ekonomik canlanmada iş kaybına uğramayan mekanlar olduğunu söyledi.
Massena, "Ekonomik durgunlukta işini kaybeden birçok kişi, devlet destekli teşvik ve kredilerden faydalanarak girişimci oluyor ve paylaşımlı ofisleri tercih ediyor. Ekonomik ya da geçici çözüm arayan yerli ya da yabancı birçok işletme, ofisini Workinton şubelerine taşıdı. Ekonomik canlanma dönemlerinde ise toplantı sayıları artıyor, hazır ofislere olan ilgi artıyor." diye konuştu.
"Trendi girişimciler ortaya çıkardı"
İnternetin yaygınlaşması ve mobil teknolojilerin de aynı paralelde gelişim göstermesinin çalışma hayatına çok etkileri bulunduğunu ifade eden Massena, şunları kaydetti:
"Hem insan kaynakları açısından hem de bilgiye daha kolay ulaşım için esnek çalışma modelleri tercih edilmeye başlandı. Geçmişte bir dönem trend olan evden çalışmanın aslında çok da verimli olmadığı, çalışanların motivasyon ve konsantrasyona ihtiyacı olduğu açık bir şekilde ortaya çıktı. Co-working kültürü de tüm bu arayışların sonucunda ortaya çıktı. Yeni ekonomi anlayışında kaynakların sonsuz olmadığının anlaşılması iş birliklerini ortaya çıkardı. Co-working alanları, paylaşım ekonomisinin en ciddi uygulandığı yerlerin başında geliyor. Bu yeni bir trend ise ortaya çıkmasının asıl sebebi girişimcilik ve girişimcilerdir."
Sayıları günden güne artan girişimcilerin, her gün yeni fikir ve yeniliklerin internet dünyasında globalleşmesine olanak sağladığını belirten Massena, dünyada hızla gelişen bir ekosistem olduğunu, paylaşım ekonomisinin getirdiği yeni trendin co-working sistemine zemin hazırladığını, kafe ve home ofislerde başlayan serüvenin paylaşımlı ofislerle yerini bulduğunu, gelişimine henüz başlayan bu sistemin dünyada olduğu gibi Türkiye'de de hızla yaygınlaştığını ifade etti.
"Bu alanlar, girişimciler ve start up'ların da yaşayabileceği bir atmosfere dönüştü"
Pınar Massena, serbest ya da bir kurum bünyesinde çalışan, küçük ve büyük şirketlerin sıklıkla co-working alanlarını kullandığını, bu alanların son birkaç yıldır girişimci ve start up'ların da yaşayabileceği bir atmosfere dönüştüğünü, bunun da 100'den fazla start up veya girişimcinin birlikte çalışması anlamına geldiğini söyledi.
Workinton'ın, ortak çalışma alanlarında hazır ve sanal ofis, bireysel çalışma masası, toplantı odaları hizmeti sunduğunu, kurumlara kuluçka merkezi hizmetleri sağlayan bir ekipleri, start up'lara sistemsel gelişim sağlayan organizasyonları ve lokasyonları bulunduğunu anlatan Massena, hedeflerinin start up ve girişimcileri uluslararası yatırımcılarla buluşturabilmek ve ekosistemin gelişmesine de katkı sağlamak olduğunu vurguladı.
Massena, "Co-working alanlarının Türkiye'deki geçmişi yeni sayılır. Türkiye'de 35'e yakın ortak çalışma alanı markası olduğunu söyleyebiliriz. Bunlar arasında Workinton, 12 şube ve 10 bin 500 metrekare ile en geniş ağa sahip. Sadece Workinton'daki büyüme yüzde 100'ü aştı." diye konuştu.
Dünyada co-working sisteminin en çok geliştiği ülkelerin Asya ve Amerika kıtasında yer aldığını, ABD'de bu sistemin oldukça yaygın ve şirket değerlemelerinin yüksek olduğunu ifade eden Massena, co-workingde dünyanın en büyük markası olan Wework firmasının değerinin 20 milyar dolar düzeyinde bulunduğunu bildirdi.
Massena, "İngiltere, co-working sisteminin hızlı geliştiği ülkelerden biridir. 2017 yılında İngiltere'de yapılan gayrimenkul yatırımlarının yüzde 13'ü co-working sistemine yatırım olarak görülüyor." dedi.
Sekreterlik, gelişmiş çağrı merkezi hizmetleri, kargolarının karşılanması, 14 noktadaki her lokasyonda çalışabilme imkanı ve istenilen lokasyondan ortak print alabilmenin de sağladıkları diğer hizmetler olduğunu anlatan Massena, üyelerin, seminer, konferans ve eğitimlerden ücretsiz ve indirimli faydalanma hakkına sahip olduğunu da bildirdi.
"Co-working kullananların yüzde 71'i birlikte iş yapabilmek için oldukça istekli"
Workinton CEO'su Massena, dünyada paylaşımlı ofis alanları sektörünün 2016'da bir önceki yıla göre yüzde 30 büyüme gösterdiğini, üye sayısının yüzde 41 artışla 1 milyon 180 bin kişiye ulaştığını, kullanıcı sayısının artmasıyla ofis sayısının da yükseldiğini kaydetti.
Massena, co-working alanı sayısının 2017'deki 2 bin 500 yeni şube sayısı ile 13 bin 800'e ulaştığını, bu sayının 2016'da 11 bin 300 lokasyona işaret ettiğini, dünyadaki co-working işletmecilerinin yüzde 80'inin sadece paylaşımlı ofis işi yapmadığını, iş birliği yaratma, yeni iş birliklerine zemin oluşturma ve sosyal etkinlikler de düzenlediğini anlattı.
Massena, 2016'da dünyadaki co-working alanlarının yüzde 41'inin yılı karlı kapattığını belirterek, "Yeni üyeleri cezbetmek için co-working işletmecilerinin yüzde 80'i online aktivite yapıyor. Aktivitelerin yüzde 78'i ise üyeler arasında ilişki kurmak üzerine gerçekleştiriliyor." dedi.
Dünyada yenilikçi şirketlerin, ekonomik ve işlerine daha konsantre olmak için iş yerlerini bu tip hazır ofis düzenine taşıdığını kaydeden Massena, "Co-working kullananların yüzde 71'i birlikte iş yapabilmek için oldukça istekli olduğunu dile getiriyor. Co-working alanlarını kullananların yüzde 61'i ücretini kendi ödüyor. Yüzde 26'sının ücretini ise şirketler ödüyor. Yani personelini bu alanlarda çalıştırıyor. Üyelerin yüzde 41'i her gün ofise geliyor. Ofise gelme sıklığı ise genel olarak 3 günde bir..." şeklinde konuştu.
Massena, son 3 yılda Workinton'ı 3 bin 500 firmanın kullandığını, bireysel kullanıcı sayısının da 20 bine yaklaştığını bildirdi.