İSO enflasyon, İTO büyüme için uyardı / Küçük: Enflasyon rakamı, ikaz kabul edilmeli

İSTANBUL - İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, "Bundan sonra enflasyonla zaten tek haneli rakamlarda mücadele zor. Bu rakamları bir anlamda ikaz olarak alıp daha dikkatli olmaya yönelmemiz lazım" dedi. İstanbul Aydın Üniversitesi Florya Kampüsü'nde düzenlenen "Türkiye Ekonomisine Genel Bakış" konulu panelde konuşan Küçük, 2001 sonrasında Türkiye ekonomisinde önemli kazanımlar sağlandığının tartışılmaz olduğunu, ekonomide çeşitli kazanımlar elde edildiğini, ancak rekabet gücü ile ilgili kazanım hanesinin boş kaldığını söyledi. YTL'deki değerlenmenin her geçen gün artarak rekabet gücü açısından taşınmaz bir noktaya ulaştığını ifade eden Küçük, ekonomide son 6 yıldır kesintisiz devam eden büyümeye rağmen, işsizlik sorununda iyileşme sağlanamadığını, sanayi sektörünün istihdamının 2003'ten sonra ilk kez, Kasım 2007 dönem itibariyle yüzde 1,2 küçüldüğünü kaydetti. İşsizlik oranında olduğu gibi istihdam oranında da işlerin iyi gitmediğini, bir yıl önce yüzde 43,5 olan istihdam oranının, Kasım 2007 itibariyle yüzde 42,,1'e düştüğünü anlatan Küçük "Bizde yüzde 42 AB'de yüzde 65. Aradaki büyük farkı nasıl kapatacağız?" diye konuştu. Konuşmasının ardından gazetecilerin şubat ayı enflasyon rakamlarının yüksek çıkmasına ilişkin sorularını yanıtlayan Küçük, "Beklenti bu yöndeydi. Mevsimsel özellik var ama bundan sonra enflasyonla zaten tek haneli rakamlarda mücadele zor. Bunun bilincinde olmamız lazım. Enflasyonla mücadele kararlılık gerektiriyor dikkat gerektiriyor. Bu rakamları bir anlamda ikaz olarak alıp daha dikkatli olmaya yönelmemiz lazım" dedi. "Büyüme mi enflasyon mu?" şeklindeki soruya karşılık da Küçük, Türkiye'nin enflasyonla mücadeleye kararlılıkla devam etmesi gerektiğini, bunların birbirine mani olmadığını, yüzde 7-8 büyümenin başarılabilmesi gerektiğini kaydetti. İTO: Yüzde 7'nin altındaki her büyüme, Türkiye'yi geriye götürür İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş da iş dünyası olarak cumhuriyetin 100. yılı olan 2023 yılında koyudukları hedefin dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmek olduğunu, bunun için Türkiye'nin yıllık ortalama yüzde 7 büyümesi gerektiğini, yüzde 7'nin altındaki her büyümenin Türkiye'yi geriye götüreceğini söyledi. Yalçıntaş, "Yüzde 7 büyüme yıllık minimum 100 milyar dolarlık yatırım demek. Türkiye'de her sene 700 bine yakın genç okulu bitirerek hayata atılıyor. Bunlara iş sağlamamız lazım. Tarımdaki 8 milyon insanı azaltmamız lazım. Bizim 2023 yılına kadar en az 17 milyon insana iş sahası açmamız lazım" dedi. Türkiye olarak 2006'ya kadar iyi gidildiğini, Türkiye'nin 2007'yi iki seçim nedeniyle kaybettiğini söyleyen Yalçıntaş şunları kaydetti: "İş dünyası olarak şunu söyledik; seçim olacak diye siz Türkiye'yi gerginliğe, kaosa sokarsanız Türkiye'ye en büyük zararı yaparsanız. Biz 2007'yi kaybettik, bizim 2008'i kaybetmeye tahammülümüz yok. Türkiye'nin 2008'de doğru düzgün konuları konuşması lazım. 19 milyon insana iş açacak yeni sahaları konuşması lazım. Türkiye olarak kendi kendimizle kavga eder hale gelirsek geride kalırız. Türkiye'nin 2008'i kaybetmemesi lazım." Yalçıntaş, Türkiye'nin 2006 yılına kadar makro ekonomik alanda güzel adımlar attığını, bundan sonra mikro ekonomik alanda adımlar atması gerektiğini belirtti. Türkiye'de çakılan her 100 çividen 70'ini özel sektörün çaktığını ifade eden Yalçıntaş, özel sektör ayakta kalmadan Türkiye'nin ayakta kalamayacağını söyledi. Bugün Türkiye'nin ana ekonomik probleminin istihdamın dışında sermaye ve tasarruf yetersizliği olduğunu belirten Yalçıntaş, Türkiye'nin bugün ürettiğinden daha fazla tükettiğine dikkat çekti. Konuşmasının ardından gazetecilerin enflasyonla ilgili sorularını da yanıtlayan Yalçıntaş, "Zaten yüksek çıkacağını bekliyorduk özellikle en son gelen zamlardan ve gıda fiyatlarındaki artıştan dolayı. Dolayısıyla önümüzdeki aylarda enflasyonun düşebileceğini umuyorum ama çok büyük de bir düşme beklemiyorum açıkçası" dedi.