İstanbul küresel finansın merkezlerinden biri olmalı
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “Türkiye, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmek istiyorsa İstanbul da küresel finans trafiğinin merkezlerinden biri olmalı” dedi.
3. Köprü, yeni havalimanı, Boğaz’a tüp geçiş projesi, Kanal İstanbul gibi dev projelerle 2023 hedeflerine odaklanan Türkiye, İstanbul Finans Merkezi (İFM) ile de finansta uluslararası arenada söz sahibi olmak istiyor…
Türk iş dünyasının en önemli temsilcisi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da 2023 hedeflerinin gerçekleşebilmesi için İstanbul’un küresel finans trafiğinin merkezlerinden birisi olması gerektiğine inanıyor.
ifm dergisinin nisan sayısında görüşlerine yer verilen TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “İstanbul, dinamizmi, vasıflı işgücü, büyüme performansı, gelişimi, jeopolitik konumuyla New York, Londra, Tokyo, Şanghay finans ekseninde yeni bir köprü olacağını düşünüyorum” diyor.
“Türkiye, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmek istiyorsa İstanbul da küresel finans trafiğinin merkezlerinden biri olmalı” şeklinde konuşan Hisarcıklıoğlu şunları söylüyor: “Coğrafi konumu ile Doğu Avrupa, Balkanlar, Karadeniz Havzası, Kafkasya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'ya kolay erişim imkanı olan İstanbul, ülkemizin güçlü bankacılık sistemi ve finansal piyasaları ile küresel bir finans merkezi olma potansiyeline sahip.
Yeni Marmara'ya ihtiyacımız var
Hisarcıklıoğlu, "Yüksek teknolojili üretimin üssünün Marmara Bölgesi'nin dışında olması gerek. Bizim yeni bir Marmara'ya ihtiyacımız var çünkü artık Marmara Bölgesi tıkandı, doldu. Yeni Marmara için diyoruz ki İç Anadolu'yu da içine alan kuzey-güney eksenini iki limanda buluşturan şehirlerde olması lazım" diye konuştu.
Yeni anayasa için kendilerini "Anayasa Gönüllüleri" diye adlandıran 6 bin kişinin içinde kendisinin de olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu:
"Çalışmalarımız devam ediyor. 'Türkiye'nin yeni bir hikayeye ihtiyacı var' derken anayasa değişikliği diye topluma sorduğunuz zaman büyük bir oranda 'evet' çıkıyor, yüzde 80'ler civarında. Herkesin mevcut Anayasa'dan bir şikayeti var. Zaten Meclis'te grubu bulunan 4 siyasi parti de 4 sene önce toplumun tamamına vadetti değişikliği, ama beceremediler, uzlaşamadılar. Toplumda her kesimden yeni bir anayasa talebi var. 'Yeni hikaye' dediğim, yeni bir başkanlık sistemi, yeni bir anayasa değil. Ekonomide yeni bir hikayeye ihtiyacımız var, yanlış anlaşılmasın."