JCR: Türkiye’nin yatırım yapılabilir nedenlerinden biri zayıfladı

Suruç patlamasıyla başlayan gelişmeleri değerlendiren JCR Eurasia Rating’in Başkanı Orhan Ökmen, “Siyasi risklerin, özellikle tüketici talebi, üretim ve istihdam üzerindeki tahrip edici etkileri yüksek olacaktır” diye konuştu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - DÜNYA

Kredi derecelendirme kuruluşu JCR Eurasia Rating’in Başkanı Orhan Ökmen, iç çatışmasızlık halinin sonlandırılmasıyla Türkiye’yi yatırım yapılabilir ülke kategorisine taşıyan önemli nedenlerden birisinin zayıflatıldığını söyledi. Ökmen, yaptığı yazılı değerlendirmede, “Geçiş sürecinden sorumlu mevcut iktidar tarafından uzun süredir devam eden ‘iç çatışmasızlık hali’ sonlandırılmıştır. Dolayısıyla Türkiye’yi yatırım yapılabilir ülke kategorisine taşıyan önemli nedenlerden birisi zayıflatılmıştır” dedi. JCR, Türkiye’yi yatırım yapılabilir en düşük not olan BBB- ile değerlendirirken görünüm ise durağanda bulunuyor. Koalisyon isteksizliği içerisinde yeniden bir erken seçime gidilmesini “zaman kaybı” sözleriyle nitelendiren Ökmen şöyle dedi:

“Ortadoğu’daki çok uluslu IŞİD organizasyonuna karşı yapılan operasyonun dış politikayı ilgilendiren ve uluslararası meşru desteği olan askeri bir önlemin, iç barışın bozulması mekanizmasına dönüştürülerek çatışmasızlık ortamının ortadan kaldırılıp iç politikanın yapıtaşlarının en önemlilerinden çözüm sürecine yönelik iç barışın bozulmasıyla dengelemeye çalışması Türkiye’yi şiddete daha çok açık hale getirmiştir.”

‘Hukuksal reformlar yapılmadan istikrarsızlık sürer’

Artan dış borçluluğun, yapısal cari açığın ve bozulan siyasi ortamın Türkiye’yi Ortadoğu’nun mayınlı bölgesine çektiğini belirten Ökmen, “Siyasi risklerin, özellikle tüketici talebi, üretim ve istihdam üzerindeki tahrip edici etkileri yüksek olacaktır” diye konuştu.

Uzun süredir tahsilat ve satış riski taşıyan reel kesimin borç ödeme kapasitesindeki erozyona dikkat çeken Ökmen, bu gelişmelerin finansal kesime yansıma aşamasına kadar geldiğini belirtti. Yargı bağımsızlığı, yasama ve yürütme erklerinin ayrılığı, basın özgürlüğü gibi temel konularda yaşanan gerilemelerin Türkiye’yi üçüncü dünya ülkelerine doğru yaklaştırdığını belirten Ökmen, “Kamu sektörünün hesap verebilirliği ve reel sektörün şeffaflık seviyesi, mali kesimin derinleşme çabalarına Türkiye’de eşlik edememiştir. Bu alanlara yönelik yapısal-hukuksal reformlar yapılmadan, siyasi istikrarsızlık hep devam edecektir” dedi.

Ökmen, “Özerk kurumları etkin ve bağımsız olmayan Türkiye’nin uzun süre geçici ve yetkisiz hükumetlerle yönetilmeye devam edilmesi stratejik zafiyet yaratacak, Türkiye’nin en az 2 yıllık görünümü zayıflayacaktır. Ekonomide ve bürokraside durmuş olan ve seçimlerden sonra da beklendiği gibi önü açılmayan karar alma mekanizmaları önemli risk oluşuruyor” ifadelerini kullandı. Ökmen, diğer taraftan komşu ülkelere, Ortadoğu ve Kuzey Afrika pazarlarına yönelik ihracat kanallarının zayıfl adığını, başka pazarlara kayma olanağının da bulunmadığını aktardı.

Bu konularda ilginizi çekebilir