Kadınlar çalışmazsa 25 bin dolar zor

1990'da yüzde 34.1 olan işgücüne katılan kadın oranı, 2004'te yüzde 23.3'e düştü. Geçen yıl yüzde 29.5olarak gerçekleşen kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 60'ı bulan OECD ortalamasının çok gerisinde.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

Gamze ŞENER
 
İSTANBUL - Bugün 8 Mart Dünya Çalışan Kadınlar Günü... Ancak genç nüfusu, pazar avantajları ve yatırım fırsatlarıyla pek çok ülkenin imrendiği Türkiye, kadın istihdamı konusunda oldukça ağır ilerliyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Kasım 2011'de yüzde 28.3 olan kadınların işgücüne katılım oranı Kasım 2012'de yüzde 30.2'ye çıktı. 2012 sonu itibariyle ise bu oran yüzde 29.5 oldu. Ancak 1990 yılından günümüze gelindiğinde kadınların işgücüne katılım oranında bir artış değil, aksine bir düşüş gözleniyor. Şöyle ki; 1990 yılında kadınlar işgücüne katılım oranı yüzde 34.1 düzeyinde bulunuyordu. Bu rakam her geçen yıl geriledi ve 2004'te yüzde 23.3'le en düşük seviyesine indi. Ardından kadınların işgücüne katılımında küçük çaplı iyileşmeler gözlendi. 2012 yılına gelindiğinde kadınların işgücüne katılımı ancak yüzde 29.5'e çıkabildi. OECD ortalaması ise yüzde 60.1 düzeyinde. 
 
1 - 27.8 milyon kadının sadece 7.3 milyonu çalışıyor
Türkiye'de 15 yaşın üzerinde olan ve çalışmak için bir engeli bulunmayan 27.8 milyon kadın var. Çalışan kadın sayısının yalnızca 7.3 milyon kişi olması, "yapılanlar yeterli değil" yorumlarına neden oluyor. Çalışan kadın oranını artırmak için; kamu teşvik, özel sektör sosyal sorumluluk projelerine destek veriyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in geçtiğimiz günlerde açıkladığı, kadın istihdamını artırmak adına yapılan teşvik çalışması ise kadın istihdamını yüzde 38 seviyesine çıkarmayı hedefliyor. Paketin içinde doğum izni, çocuk yardımı, kamu kurumlarında kreş, çocuk sayısına göre emeklilik yaşı gibi düzenlemeler yer alıyor. 
 
2 - Katılım oranı % 61 olursa, kişi başı gelir 21 bin $ oluyor
Türkiye Ekonomik Politikaları Araştırma Vakfı'nın (TEPAV) şubat ayında açıkladığı "Türkiye'yi Kadınlar Büyütebilir mi?" araştırması da kadın istihdamını 2023 vizyonuyla değerlendiriyor. 2023 yılında kişi başına Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYH) 25 bin dolara ulaşması bekleniyor. Ancak TEPAV'ın araştırmasına göre bu çok da mümkün değil. Çünkü kadınların işgücüne katılımı yüzde 38'e yükseldiğinde, milli gelirin 19 bin dolar; yüzde 61'e yükselmesi durumunda ise 21 bin dolarlara gelmesinin ancak mümkün olacağı ifade ediliyor. TEPAV raporu, 2023 hedefi olan 25 bin dolarlık milli gelir hedefi için kadının işgücüne katılımının yüzde 60'ları çok geçmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Kadınların işgücüne katılımında son dönemde 'girişimcilik' de büyük bir rol oynuyor. Pek çok kadın, özel ve kamu desteklerini kullanarak iş kuruyor, hem çalışıyor hem de birçok kadına iş imkanı sağlıyor.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) verilerine göre, 2011'de yüzde 6 olan kadın girişimci oranı, 2012'de yüzde 6.5'e yükseldi.  Ancak Türkiye'de 1 milyon 420 bin işletmenin sadece 90 bini kadınlara ait.
 
3 - Erkekler yüzde 100 istihdam edilse bile zor 
TÜFE bazlı reel kur endeksinin sabit kalacağı ve kadınların işgücüne katılımının 2013-2023 döneminde yüzde 28 oranında seyredeceği varsayıldığında ise kişi başına Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYH) 18 bin dolar civarında olacağı hesaplanıyor. Buradan yola çıkılarak, "Erkekler yüzde 100 istihdam edilse bile hedefleri yakalamak mümkün değil. Dünyada hiçbir ülkede yüzde 100 oranında işgücüne katılım yok. Erkeklerden çok kadın işgücüne katılımını artırmaya odaklanılmalı" yorumu yapılıyor. 
 
4 - İşgücüne katılımın yanında kadın işsizliği de artıyor
Suteks Yönetim Kurulu Başkanı Nur Ger, geçtiğimiz 10 yılda kadın istihdamı oranı her ne kadar artsa da kadın işsizliğinin de arttığını hatırlattı. Kadınların iş dünyasına kazandırılmasına yönelik attığı adımlarla Birleşmiş Milletler Kadını Güçlendirme Prensipleri (WEPs) yarışmasında Suteks adına onur ödülü alan Ger, DÜNYA'ya yaptığı açıklamada, "İstihdamın sürdürülebilir ve kalıcı bir biçimde artışı için kadınların iş-aile yaşamı dengesinin sağlandığı uygulamalar şart. Bunun başında esnek çalışma saatleri, kreş desteği, finansmana erişimin kolaylaştırılması gibi uygulamalar geliyor. 2023 hedefi, kadın istihdam oranını yüzde 38'e çıkarmak. 2023 hedefine ulaşmanın yolu kadın istihdamını yüzde 75'e çıkarmakla mümkün. Yüzde 38 hedefinin yetersiz olduğunu ama yüzde 75'in de gerçekçi olmadığını görüyoruz" dedi. 
 
5 - Türkiye cinsiyet eşitsizliğinde sondan 11'inci
Dünya nüfusunun yarısını oluşturan ve iş saatlerinin yüzde 66'sını dolduran kadınlar, dünya gelirlerinin yüzde 10'una, mülkiyetin ise ancak yüzde 1'ine sahip. Dünya Ekonomik Forumu'nun yayınladığı, Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu da ülkeleri cinsiyet eşitsizliğine göre sıralıyor. Sıralamaya göre Türkiye 2012 yılında kadın-erkek eşitliği açısından 135 ülke arasında 124'üncü sırada yer alıyor. Ekonomik katılım, eğitim, siyaset ve sağlık gibi pek çok kriterleri bulunan araştırmada; Türkiye ekonomi alanında, 129'uncu, eğitimde 108'inci, siyasal güçlenmede 98'inci ve sağlıkta 62'nci sırada. Türkiye'nin altında yer alan ülkeler arasında Umman, Mısır, İran, Mali, Fas, Fildişi Sahilleri, Suudi-Arabistan, Suriye, Çad, Pakistan ve Yemen olması dikkat çekiyor. 
 
6 - En çok iş arayan kadın Şanlıurfa'da
Türkiye'de son bir yılda kadınlar en çok bankacılık sektörüne iş başvurusu yaparken; en çok iş başvurusu yapan il ise Şanlıurfa ve Edirne oldu. Kariyer.net’in Dünya Kadınlar Günü için hazırladığı istihdam verileri, Türkiye'de iş arayan kadınların resmini çıkardı. Son bir yılda kadınların yüzde 8'lik artışla bankacılık sektörüne iş başvurusunda bulunmasının ardından, tekstil sektörü yüzde 16'lık artışla ikinci sırada yer aldı. Kadınların en çok başvurduğu diğer sektörler ise gıda, eğitim, inşaat, otomotiv, turizm, sağlık, telekomünikasyon ve ilaç sanayi olarak sıralandı. 
 
NE DEDİLER?
 
[PAGE]
 
NE DEDİLER?
TÜSİAD: Tek kanatla uçamayız  
Dünya Kadınlar Günü için TÜSİAD'dan yapılan açıklamada, ekonomi ve demokrasi alanındaki hedeflere, ancak kadın-erkek birlikte ulaşılabilir mesajı verilerek, "Tek kanatla geleceğe uçamayız" denildi. 2023 hedeflerinde Türkiye'nin en büyük gücü olarak kadınlar gösterilirken, açıklamada şu sözlere yer verildi: "TÜSİAD olarak eğitim, çalışma yaşamı ve siyasete katılımda eşitliğin ve kadının insan haklarının büyük önem taşıdığına inanıyoruz. Üyelerimizin firmalarındaki kadın çalışan oranının yüzde 35 ile Türkiye ortalamasının üzerinde olmasından memnuniyet duyarken, bu oranın daha da geliştirilmesini destekliyoruz. Kadınların, 'fırsatlara eşit erişim' prensibi çerçevesinde eğitime, ekonomiye, siyasete ve toplumsal hayatın her alanına aktif olarak katılımı, hem demokrasinin, toplumsal gelişmenin bir gereğidir hem de kalkınmayı hızlandıracak en önemli faktördür. Bu çerçevede, ekonomi ve demokrasi alanındaki hedeflere, ancak kadın-erkek birlikte ulaşılabilir. TÜSİAD olarak, cinsiyet eşitliğinin fiilen sağlandığı bir toplumsal dönüşümün gerçekleşmesi için verdiğimiz desteği sürdüreceğiz."
 
ILO: Teşvikte destek erkek egemen sektörlere  
Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) Kadınlar İçin Küresel İstihdam Eğilimleri Araştırması'na göre, kadınlar meslek seçimlerinde belli sektörlere itiliyor. Kadınların "kadın mesleklerine" itilmesi ve daha kötü çalışma koşullarına sahip olmasına yönelik durumun yanı sıra, büyümeden de daha az pay aldıkları belirtiliyor. Kriz döneminde gelir eşitsizliği daha da artarken; teşvik paketlerinin de erkek eksenli olması dikkat çekiyor. Gelişmiş ekonomilerde sanayide kadın istihdamı da yarı yarıya azalmış durumda. Bu sektörün dışında kalanların yüzde 85'i ilk olarak eğitim ve sağlık alanı başta olmak üzere hizmetler sektörüne kaydı. Doğu Asya bölgesi hariç çoğu gelişmekte olan ülkelerde kadın istihdamı tarımdan hizmetler sektörüne yöneldi. Aile işçilerini ve kendi hesabına çalışanları da kapsayan kırılgan istihdam, kadınlarda daha yaygın durumda. İstihdam edilen kadınların yüzde 50.4'ü kırılgan istihdam kapsamındaki işlerde çalışıyor. Erkeklerde bu oran yüzde 48.1 düzeyinde bulunuyor.
 
'Zambiya'dan kötü Kamerun'dan iyiyiz'
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), kadın eğitiminde Zambiya'nın Türkiye'nin ilerisinde olduğuna dikkat çekti. Kadın eğitiminin önemine vurgu yapan TİSK'in açıklaması şöyle: "Dünya Bankası'nca yayımlanan 2013 Dünya Kalkınma Raporu'nun verilerine göre, Türkiye'de 2010 yılı itibariyle kadınların ortalama öğrenim görme süresinin sadece 6.1 yıl düzeyinde. Rapora göre kadınların eğitiminde ortalama 13.2 ile birinci ABD. Ülkeler sıralamasında Avustralya 12.5 yıl ile ikinci, Kanada 12.1 ile üçüncü geliyor. Gelişmiş ülkelerde kadınların ortalama öğrenim görme süresi 10 yılın altına düşmüyor. BRIC Ülkelerinden Rusya 11.3 yıl, Brezilya 7.7 yıl, Çin 7.6 yıl ile Türkiye’ye kıyasla üstünlüğe sahip. İddiasız Zambiya ve Nambiya gibi Afrika ülkeleri bile, sırasıyla 6.5 yıl ve 6.4 yıl ile Türkiye’den ileri durumda. Türkiye'nin yakınındaki değerlere sahip ülkeler Bangladeş 5.6 yıl, Kamerun 5.4 yıl, Kongo 5.2 yıl. Kadınları çağdaş eğitim ve iş hayatının dışında tutan bir eğitim profili ile Türkiye'nin istihdam, ekonomik büyüme ve kalkınma hedeflerine varması mümkün değil. Bütün kurum ve kuruluşların içinde yer alacağı bir eğitim seferberliği düzenlenerek bu konudaki engeller aşılmalıdır." 
 
'Ekonominin geleceği kadınların elinde
Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Onatça, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle yaptığı açıklamayla, tüm kadınların "Kadınlar Günü"nü kutladı. Kadınların toplumdaki siyasi, sosyal ve ekonomik statüsünü güçlendirmenin ülke refahı için önemine değinen Süleyman Onatça, "Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu'nun 2011 yılı verilerine göre, ülkemizde kadınların toplam istihdama katılım oranı yüzde 28'dir. Bu oran İsviçre'de yüzde 60, Fransa'da yüzde 51, Almanya'da yüzde 54, İspanya'da yüzde 52 seviyelerinde... Daha güçlü bir ekonomi ve toplumsal kalkınma için bu oranı artırmalıyız. Ekonomimizin geleceği kadınların ellerinde" dedi.
 
'2013 kadın istihdamı için büyük hedefler yılı olsun'
2012 yılını kadınların çalışma hayatına katılımları açısından "umut verici" olarak nitlendiren KAGİDER Başkanı Gülden Türktan, sivil toplumun, özel sektörün ve ilgili bakanlıkların öncelikleri arasında kadın istihdamının yer almasının sevindirici olduğunu söyledi. "2013 yılının kadın istihdamı için büyük hedefler yılı olmasını istiyoruz" diyen Türktan, "Yüzde 35'lik kadının işgücüne katılması hedefinin, eğitim-istihdam bağlantısının kuvvetlendirilmesi ile gelişmiş ülkeler düzeyi olan yüzde 60 ila yüzde 70'lere çıkarılmasını bekliyoruz. Ayrıca 2013 yılında Türkiye'nin çocuk bakım modelinin oluşturulmuş olmasını bekliyoruz" dedi. KAGİDER olarak yüzde 60 kadın istihdamı hedefine vurgu yapan Türktan, "Ülkemiz dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme hedefine sahipse, bu hedefe kadın istihdamını artırmadan ulaşmanın imkansız olduğunu savunuyoruz. İnsan kaynağının yarısını kullanmayan bir ülkenin sürdürülebilir büyüme yakalaması imkansız. Dolayısı ile kadın istihdamı öncelikle ekonominin seyrini değiştirecek bir faktör. Öte yandan, iş yerlerinde kadın erkek eşitliği kurum performansına, verimliliğine ve çalışan ilişkilerine olumlu katkı yapmakta. Fırsat Eşitliği Kriterleri olan işe alımda, eğitimde, terfide, iletişimde eşitlik yaklaşımı çalışanların kuruma bağlılığını artırıyor ve kurumun insan kaynağı alt yapısını zenginleştiriyor" diye konuştu. 
 
[PAGE]
 
calisan_kadinlarin_cogu_ilkokul_mezunu.jpg
 
 
15_yas_ustu_kadinlarin_isgucune_katilimi.jpg
 
 
İşte Türkiye'de kadınların iş hayatında yaşadığı sorunlar!
- Doğum izni
- Kamu kurumlarında ve özel şirketlerde kreş
- İş-aile yaşamı dengesinin sağlanması 
- Cinsiyet eştiliğinin fiilen sağlanması 
- Kadınların meslek seçimlerinde belirli sektörlere itilmesi
- Teşvik paketlerinde desteklenen sektörlerin kadın istihdamına meyilli olmaması 
- Özellikle kriz dönemlerinde artan gelir eşitsizliği 
- Kadınların daha çok kırılgan istihdam kapsamındaki işlerde çalışması 
- Kadınların ortalama eğitim sürelerinin düşük olması