Kayseri’de 5 bin yeni istihdam yaratılacak
İşgücü Piyasası Talep Araştırması sonuçlarına göre her 3 firmadan birinin çalıştıracak eleman bulmakta zorlandığı Kayseri’de, haziran sonu itibariyle yaklaşık 5 bin kişiye yeni iş kapılarının açılması bekleniyor
MAHMUT SABAH
KAYSERİ - Türkiye İş Kurumunun, Türkiye İstatistik Kurumuyla ortaklaşa yürüttüğü kapsamlı bir araştırma ile Kayseri’deki işgücünün yapısı, çalışanların mesleklere ve cinsiyete göre dağılımları, ihtiyaç duyulan işgücü için talep edilen eğitim ve beceri durumları, temininde güçlük çekilen meslekler ve temininde güçlük çekme nedenleri, 2015 yılı ortasında işgücü piyasasında mesleki eğitim beklentilerine ilişkin bilgiler toparlandı.
İş-Kur’dan edinilen bilgiye göre, alan çalışması il genelinde özel sektörde faaliyet gösteren 10 ve üzeri istihdamlı işyerlerinde gerçekleştirildi. Uluslararası sektörel ve mesleki sınırlandırmalar kullanılarak yapılan araştırmada, tam sayım yöntemi ile çalışıldı.Toplamda 3 bin 307 işyeri birebir ziyaret edildi, bu işyerlerinin 2 bin 911’nde işyeri bilgi formu uygulandı. Verilen bilgiye göre, araştırma sonuçları 30 Haziran 2015 tarihi itibariyle istihdamda yaklaşık 5 bin kişilik net artışın beklendiğini gösteriyor. Başka bir deyişle, işverenler geçen yıla kıyasla bu yıl 30 Haziran’da istihdamın net olarak yüzde 3.9 artmasını bekliyor. Haziranda en yüksek net istihdam artışı beklenen üç sektörün, yüzde 9,3 ile idari ve destek hizmet faaliyetleri, yüzde 5,5 ile finans ve sigorta faaliyetleri, yüzde 4,2 ile toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı sektörleri olduğu görülüyor. Haziran sonu itibariyle en fazla istihdam artışı beklenen meslekler ise, beden işçisi (Genel), temizlik görevlisi, beden işçisi (İnşaat), güvenlik görevlisi, mobilya imalatçısı/ mobilyacı (Ahşap), mobilyacı iplik eğirme operatörü (Ring/Vater/Vargel), beden işçisi (Temizlik), mobilya döşeme işçisi, argon kaynakçısı (Tığ kaynakçısı) şeklinde sıralanıyor.
Her 3 firmadan 1’i elaman bulmakta zorlandı
Kayseri İşgücü Piyasası Talep Araştırması’nın, 2014 yılı ilk 6 aylık dönemini kapsayan bölümünde sektörlere göre en yüksek açık iş oranı sırasıyla yüzde 3.6 ile konaklama ve yiyecek,. yüzde 3,5 ile bilgi ve iletişim sektörü, yüzde 2,7 ile mesleki, bilimsel ve teknik faaliyetler oldu.. Açık işlerin en fazla olduğu meslekler ise beden işçisi, mobilya döşeme işçisi, argon kaynakçısı , terzi, metal mamüller montaj işçisi, garson, mobilyacı, satış danışmanı, temizlik görevlisi oldu. Araştırmaya göre işverenler ilk 6 ayda istihdam için 4 bin 401 kişinin temininde güçlük çekti. Ziyaret edilen işyerlerinin yüzde 38,7’si elaman temininde güçlük çekti. Başka bir deyişle, yaklaşık her 3 işyerinden 1’i işgücü piyasasında aradığı elemanı bulurken zorlandı.
Üniversiteli işsiz sayısı çok arttı
Abdullah Gül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İhsan Sabuncuoğlu, işsizlik sorununun Türkiye için kanayan yara haline geldiğini söyledi. Son yıllarda üniversite mezunu işsizlerin sayısında ciddi artışlar meydana geldiğini öne süren Prof. Sabuncuoğlu şunları söyledi; “Türkiye’de iş arayan her 100 kişiden 30’u işsiz. Yüksek öğrenim görmüş, yani üniversite mezunu işsizlik oranı, ülkemizde ilkokul diploması bile olmayan insanlardan daha fazla. Çok sayıda üniversite mezunu işsiz var. İşsizlik ülkemizde büyük sorun. Denilebilir ki; işsizlik Türkiye için kanayan bir yara haline geldi. Soruna çözüm aranması gerek. Aksi halde, rakamlar her geçen yıl biraz daha artar, dolayısıyla sorunun daha da büyümesine neden olur.”
Gençler makine başında çalışmak istemiyor
Kayseri Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Boydak, firmaların çalıştıracak eleman bulmakta zorlandıklarını vurgulayarak, “Özellikle gençlere iş beğendirmek çok zor. Vasıfl ı eleman bulmak bir yana, vasıfsız temininde de çoğu işletme sıkıntı çekiyor” dedi. Boydak, soruna çözüm bulunması gerektiğini belirterek, “Vasıfsız lise mezunu işçi bulmak çok zor. Gençler daha çok sosyal hayatın olduğu yerlerde çalışmayı tercih ediyor. Alışveriş merkezlerinde, otoparklarda, site ya da benzeri yerlerde güvenlik görevlisi gibi işlerde çalışmak istiyorlar. Kısacası, makine başında, tezgah başında çalışmayı istemiyor gençler. Ama o bizim can damarımız, üretim olmazsa hiç bir şey yapamayız. Bir de ‘Y Kuşağı’ var. ‘Kızım, oğlum işe neden gelmedin?’ dersek, çekip gidiyorlar” ifadesini kullandı.