Konutta yükselen faizin etkisi nisanda çıktı

Konutta yükselen faizin etkisi nisanda çıktı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Son yıllarda hızlı bir büyüme sergileyen ve 5 yıllık dönemde 65 kat artan konut kredilerinde ilk üç aylık dönemdeki gelişim hızıda bankacıları sevindirecek nitelikteydi. Uluslararası konjonktürün etkisi ile yılın ilk aylarına göre yükselen konut kredisi faizlerinin etkisi ise son iki haftada ortaya çıktı. Bankacılar, son günlerde konut kredisi kullanımında bir yavaşlama olduğunu kaydederken risklerin bertaraf edilmesi ile eski yüksek hızların yeniden yakalanması bekleniyor. Önümüzdeki yıl yurtdışı piyasalarda yaşanan dalgalanmanın azalması, buna paralel paralel yurtdışı borçlanmalardaki maliyetin gerilemesi ve siyasi riskin ortaman kalması ile konut sektöründe eski canlı trendin etkisini tekrar göstereceği belirtiliyor. Konut kredi hacminin 2015 yılına kadar 100 milyar dolar seviyesini devirmesi bekleniyor. Konut kredileri 2015'te 150 milyar YTL'ye ulaşır Yapı Kredi Bankası Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Sönmez, 2015 yılına kadar konut kredisi hacminin 110-150 milyar YTL bandına çıkacağını söyledi. 2007 Aralık ayı verilerine göre konut kredilerinin 30,8 milyar YTL olarak gerçekleştiğini kaydeden Sönmez, "Bu yıl sonunda kredi hacminin, 42,2 milyar YTL'ye, 2009 yılı sonunda 58,2 milyar YTL'ye, 2010 yılında 81,6 milyar YTL'ye, 2015 yılında ise 110-150 milyar YTL'ye çıkmasını öngörüyoruz. Ortalama büyüme oranı yüzde 38 olarak gerçekleşecektir. 2006 yılında konut kredilerinin GSYİH hasılaya oranı yüzde 2,8, 2007 yılında ise yüzde 4 olarak oluşmuştu. Bu yıl sonunda yüzde 5'ler seviyesinde bitmesini tahmin ediyoruz. 2010 yılında yüzde 12'ye, 2015 yılında ise doyuma ulaşarak yüzde 14'e çıkmasını öngörüyoruz" diye konuştu. Önümüzdeki 10 yıllık dönemde 1.1 milyon hanehalkının konut kredisi kullanmak isteyeceğini ve şu anda evi olan kesimin yüzde 40'ının evlerini yenileyeceğini kaydeden Sönmez, geçtiğimiz dönemde faiz oranlarının aylık yüzde 1'e yaklaşmasıyla talebin arttığını hatırlatarak, bu trendin 2009 yılı sonunda tekrarlayacağını dile getirdi. Sönmez, "Yurtdışında yaşanan çalkantının etkisiyle faizler yüzde 1.54'lere kadar geldi. Bu yıl faizlerin düşmesini öngörmüyoruz. Dünyadaki dalgalanmanın düzelmesiyle 2009 yılının ortalarından itibaren faizlerin bir düşüş trendine gireceğini düşünüyorum. Bu yılın ilk üç ayında konut kredileri öngörüldüğü gibi oldu. Geçen yılın birinci dönemine göre bu yıl ilk üç ayda yüzde 40 büyüme oldu. Daralma ise son üç haftada oldu. Haftada 300 milyon YTL büyüyen konut kredileri sektörde, son hafta 150 milyon YTL'ye düştü. Faiz oranlarındaki yükselişin etkisi nisan ayında kendini gösterdi ve talepte yüzde 50'lik bir düşüş yaşandı" dedi. Sönmez, fakat pazar daralırken YKB'nin payını artırdığını, geçen yıl bu dönemde yüzde 6,8 olan pazar paylarının yüzde 7.6'lara yükseldiğini sözlerine ekledi. 2008 kayıp yıl olacak 2009'da canlanma olur Anadolubank Genel Müdür Yardımcısı Recep Atakan, her sene yüzde 100'ler seviyesinde büyüyen konut kredilerinin bu yıl yüzde 20 bile büyümesinin zor göründüğünü söyledi. Yeni talep bazında yüzde 50'ye yakın bir daralma olduğunu kaydeden Atakan, "Bunun iki sebebi var. İlk olarak sektörde bir durulma var. İkinci olarak konut projelerinde eskiden olduğu gibi projeden satış gibi imkanlar kalmadı. Kiracıların ev alma süreci de bitti. Ayrıca, insanlar bir sene sonra konutlar değer kazanır diye spekülatif amaçlı gayrimenkul yatırımı yapıyordu. Bu güdü de kalmadı. Kimse yaptıkları yatırımın değer yitireceğini bile bile yatırım yapmıyor" dedi. Bankaların konut kredilerini yurtdışından finanse ettiğini hatırlatan Atakan, yaşanan global kriz nedeniyle yurtdışından kaynak bulmanın hem pahalılaştığını hem de zorlaştığını, bu nedenle kredi faizlerinin yüzde 1,20'lerden 1.50'lere yükseldiğini ifade etti. Faizlerdeki yükselmenin, konutta arzın fazlalaşmasıyla birleşince tüketicinin konut almadığını anlatan Atakan, "Yeni kentleşen güzel yapılan projelere hale talep var. Fakat genel anlamda ciddi bir düşüş var. Banka olarak biz de kampanya yapmaya çalışıyoruz ama yatırımcının zarar edeceği ürünü satmak bizi de vurur. Bizim kampanyalarımız fiyat dezavantajını aşağı çekmek üzerine kurulu" dedi. "Geçtiğimiz yılki trend sürmüş olsaydı konut kredilerinin her yıl 10-15 milyar YTL artabilirdi" diyen Atakan, durgunluk azalır, siyasi risk de azalırsa yeni denge seviyelerinin oluşacağını, yurtdışı piyasaların toparlanmasıyla kaynak maliyetinin de azabileceğini belirterek, bu yıl için umutlu olmadığını ve 2008 yılının kayıp bir yıl olacağını, fakat önümüzdeki sene bir canlanma yaşanabileceğini tahmin etti. Atakan, dünyanın en büyük ekonomisinin kriz yaşadığı bu dönemde on yıllık projeksiyon vermenin yanlış olacağını da sözlerine ekledi. İlk çeyrekte yüzde 10 büyüdü Akbank Perakende Bankacılık Pazarlama Bölüm Başkanı Cem Muratoğlu, konut kredisi sektörünün 2007 yılını 31 milyar YTL bakiye ile kapattığını belirterek, "Biz 2008 yılında da sektörün son yıllarda yakaladığı hızlı büyümeyi devam ettireceğini ve pazar bakiyesinin yüzde 40'lar seviyesinde bir büyüme ile 45 milyar YTL'ye ulaşmasını bekliyoruz. Bu çerçevede, biz de kendi büyüme hedeflerimizi, sektör büyüme hızı, Akbank'ın büyüme ve liderlik hedefleri paralelinde oluşturduk. 2008 Hedefimiz sektöre yenilikçi uygulamalar getirmeye devam ederek, lider olmak ve karlılık içinde büyümeyi sürdürebilmek. Akbank olarak 2007 yıl sonu itibariyle yaklaşık 85 bin kişiyi ev sahibi yaptık" dedi. 2007 yılı ortasından itibaren global piyasalarda yaşanmaya başlanan subprime krizinin dünya ekonomisini olumsuz etkilediğini belirterek, bu durumun, kurumların risk iştahında azalma ve buna bağlı olarak maliyetlerde artış gerçekleşmesi veya en azından faizlerde daha fazla bir düşüş yaşanmaması gibi bir eğilim yarattığını kaydetti. Bu eğilimin Türkiye'deki fiyatlara ve tüketici talebine de etkisi olduğunu kaydeden Muratoğlu, bankaların piyasadaki gelişmelere karşı temkinli davranmaya başladığını ifade etti. 2007 yıl sonu Aralık ayında yıl sonu hedeflerine yönelik dönemsel kampanyalar ile faiz marjlarında indirim yaptıklarını, ancak 2008 yılı ile birlikte faizlerin bankalar için olması gereken sevilere doğru bir miktar daha yükseldiğini söyleyen Muratoğlu, ancak bu gelişmelerin konut kredisine olan talepte bir düşüş yaratmadığını, yorumlananın aksine, bireysel kredilerde 2007 yılında yaşanan büyümenin 2008 yılı ilk çeyrekte de devam ettiğini, 2008 yılı Mart sonu itibariyle konut kredilerinin sektör bakiyesi 2007 yıl sonunda 30,8 milyar YTL'den 2008 ilk çeyrek sonunda yüzde 10 büyüyerek 33,9 milyar YTL'ye ulaştığını belirtti. Kredi maliyetlerinde artış olması normal Garanti Bankası Mortgage Genel Müdürü Cemal Onaran, 2012'de sektörün 100 milyar YTL seviyesine ilerlemesini öngererek, sonrasında 2015 yılında 150 milyar YTL seviyesine ulaşmasının da ekonomik gelişmelere bağlı olarak beklenebileceğini kaydetti. Onaran, içinde bulunduğumuz dönemde biraz durgunluk olmasının normal olduğunu, bu dönemde tüketicilere beğendikleri bir ev ve bütçelerine uygun bir finansman metodu buldukları takdirde bekletmeden evi almalarını önerdi. Onaran, sözlerine şöyle devam etti: "Konut kredisi hacimlerinde son birkaç senede ciddi bir artış yaşandı. Bu artışın sebebini, özellikle son birkaç sene içerisinde yaşanan ekonomik istikrarın bir sonucu olarak faizlerin aşağı yönde etkilemesi olarak açıklayabiliriz. Elbette bunun öncesinde sektörün çok dar olması da yüzdesel artışın bu kadar büyük olmasına sebep vermektedir. Biz sektörü değerlendirirken 2004 sonunda 2,631 milyon YTL olan hacmi dikkate alıyoruz. Türkiye'nin bugün yaklaşık 34 milyar YTL gibi bir sektör büyüklüğüne ulaştığını göz önünde bulundurunca, bu artış oldukça önemli. 2008'in ilk 3 ayına baktığımızda yüzde 10'luk bir büyüme yaşandığını gördük. Zaten yurtdışı kaynaklı sorunların Türkiye'ye etkisi ve faizlerin artması martın ortasından itibaren gerçekleşti ve kullandırımlardaki yavaşlama bundan sonrasında yaşanmaya başlandı. Fakat bu yavaşlama daha çok tüketicinin geçici endişesinden kaynaklanıyor. Bizim beklentimiz, 2007 sonunda 31 milyar YTL seviyelerinde olan konut kredileri pazarının 2008 sonunda 40-41 milyar YTL seviyelerine ilerleyeceği yönündedir." 2008 yılının nasıl bir yıl olacağının, mevcut durumda Amerika ve dünyadaki ekonomik gelişmelere bağlı göründüğünü söyleyen Onaran, artık Amerika başta olmak üzere, tüm dünyada ekonomik bir yavaşlama olacağına kesin gözüyle bakıldığını, ayrıca özellikle ABD'deki finansal sektördeki yüksek zararlar nedeniyle kredi hacimlerinde bir daralma ve maliyetlerde de bir artış olacağının da herkes tarafından beklenen bir olgu olduğunu dile getirdi. Onaran, "Türkiye'nin de, özellikle cari açıkla bağlantılı finansman ihtiyacına sahip bir ülke olması nedeniyle, bu sürecin dışında kalması beklenmemektedir. Dolayısıyla 2008'de, sadece mortgage faiz oranlarında değil, tüm kredi maliyetlerinde bir artış olması normaldir. Şu anda, tam olarak net olmayan, bu etkinin derecesidir. Bizim beklentimiz, Türkiye'nin, güçlü bankacılık sektörünün de desteğiyle, bu zor süreçten en az hasarla çıkacağı ve faiz oranlarında bundan sonrasında ciddi bir artış yaşanmayacağı yönündedir" dedi. Ekren: Konut kredileri beş yılda 65 kat arttı Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, son beş yıllık dönemde konut kredilerinde 65 kat artış yaşandığını bildirdi. Bakan Ekren, artışın nedenini ise, 'milli gelirdeki yükselme ve bankaların fon miktarlarındaki artışa' bağladı. Nazım Ekren, bankaların konut ve araç kredilerinin hacminin son yıllarda belirgin bir artış gösterdiğini bildirdi. Ekren, "Faiz oranlarındaki düşüş, bekleyişlerdeki iyileşme, krizler nedeniyle ertelenmiş tüketim harcamalarının realize edilmesi, kişi başı milli gelirdeki yükselme ve bankaların fon miktarlarındaki artış bu gelişmedeki başlıca etkenlerdir" dedi. 2002 yıl sonu ile 2007 yılının Ekim ayı sonu arasındaki yaklaşık beş yıllık dönemde, konut kredilerinin 65 kat artışla 460 milyon YTL'den 30 milyar 503 milyon YTL'ye ulaştığını ifade eden Ekren, taşıt kredilerinin de 10 katlık artışla 541 milyon YTL'den 5 milyar 939 milyon YTL'ye çıktığını kaydetti. Ekren'in verdiği bilgiye göre, müşteri sayısı ise aynı dönemde konut kredilerinde 112 bin 189'dan 628 bin 320'ye, taşıt kredilerinde 460 bin 662'den, 812 bin 359'a yükseldi. Konut ve taşıt kredilerindeki artışın, tüketici kredilerinin toplam krediler ve toplam aktifler içindeki payında da yükselmeye neden olduğunun altını çizen Ekren, 2002-2007 döneminde tüketici kredilerinin toplam krediler içindeki payının yüzde 4.8'den, yüzde 23'e yükseldiğini, toplam aktifler içindeki payının da yüzde 1.1'den yüzde 11'e çıktığını kaydetti. Devlet Bakanı Ekren, konut ve taşıt kredilerindeki takip işlemleriyle ilgili de bilgi verdi. Ekren, "Konut kredilerinde 2002 yıl sonunda yüzde 2.3 olan takibe dönüşüm oranı 2005 yılında yüzde 0.1'e kadar gerilemiş ancak 2006 yılında hafif bir artışla yüzde 0.2'ye ve 2007 yılı Ekim ayı itibariyle yüzde 0,6'ya yükseldi. Taşıt kredilerinde 2002 yıl sonunda yüzde 3.7 olan takibe dönüşme oranı 2004 yılında yüzde 0.7'ye kadar gerilemiş, ardından girdiği artış trendi neticesinde 2007 yılı Ekim ayı itibariyle yüzde 3.6'ya yükselmiştir. Konut ve taşıt kredilerinde takibe dönüşme oranlarının sırasıyla yüzde 0.6 ve yüzde 3.6 artışa rağmen, tolere edilebilir seviyelerde seyrettiği ve sektördeki toplam kredilere ilişkin takibe dönüşüm oranından yüzde 3,6 yüksek olmadığı görülmektedir. Bu bakımdan, gerek bankacılık sistemimiz gerekse hanehalkı açısından önemli bir sorun bulunmadığı düşünülmektedir. Zira, son yıllardaki artışa rağmen kişi başına düşen tüketici kredisi ve milli gelire oran olarak ülkemizde tüketici kredilerinin gelişmiş ülkelerin hâlâ oldukça gerisinde bulunduğu görülmektedir" bilgisini verdi.