Kordsa, sürdürülebilirliği konuta da taşıyor

Kordsa, lastik endüstrisindeki bilgi birikimini inşaat güçlendirme teknolojilerinde ön plana çıkaracak. Daha çok köprü, tünel, viyadük ve raylı sistemler gibi projelere imza atan şirket, deprem sonrasındaki ihtiyaçla konut projelerine de odaklanacak.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Mehtap HALICI

Sürdürülebilir kimyasallar ve yapı malzemeleri alanında ileri teknolojiler geliştirme amacıyla çalışan Kordsa, beton yapılarda uzun ömürlü dayanım sağlayan ürünler geliştirerek ürün gamını genişletiyor. Özellikle Kratos Yapısal Güçlendirme ürün gruplarının depreme yönelik güçlendirme çalışmalarında kritik bir önem taşıdığına dikkat çeken Kordsa CEO’su İbrahim Özgür Yıldırım, “Yapısal güçlendirme yetkinliklerimizle ülkemizin yapı stokunun depreme dayanıklı hale getirilmesi için sorumluluk alıyoruz; ülkemizi ve dünyayı teknoloji ve bilim ile güçlendirmeye devam ediyoruz” dedi.

Diğer iş kollarında olduğu gibi inşaat güçlendirme alanında da amaçlarının hayatı güçlendirmek olduğunu belirten Yıldırım, “Lastik endüstrisindeki bilgi birikimimiz sayesinde farklı endüstrilere katkıda bulunabileceğimiz yönünde stratejik bir karar aldık. Kompozit ve inşaat güçlendirme alanında 2015 yılından bu yana Ar-Ge faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bize gelen hiçbir proje konut projesi olmadı. Çoğunlukla işyeri, altyapı projesi gibi alanlarda daha çok talep geliyor. Biz deprem sonrasında fark ettik ki ihtiyaç var ve insanlar ne yapacaklarını bilmiyorlar. Bunu düzgün anlatacak birilerine ihtiyaç var ve biz de buna çalışıyoruz” diye konuştu. Kompozit Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezi, 2016 yılında 30 milyon dolar yatırımla Kordsa-Sabancı Üniversitesi işbirliğiyle kurulmuştu.

İstanbul’da 750 bin evde oturan insan tehlikede

Lastik, kompozit ve inşaat güçlendirme teknolojilerinde 50'yılını kutlayan şirketin CEO'su Yıldırım, Türkiye’de 2000 yılı öncesi inşa edilmiş 7.7 milyon binanın olduğunu ve İstanbul içinde de 750 bin bina olduğunu vurgulayarak, şöyle dedi: “Birçok yönetmelik değişikliğiyle sonradan daha kaliteli beton kullanımıyla binalar bir miktar güçlendi. Ancak şu anda 750 bin evde oturan insan var ve bunlar tehlike içindeler. Hepsi yıkılacak diye bir şey söylemiyorum. Depremin şiddetine de bağlı ama Kahramanmaraş’taki gibi bir deprem olduğu takdirde İstanbul’da olacakları düşünmek bile istemiyorum. Bunun ekonomik bir facia olacağı da çok net. Tahminim İstanbul için 90-100 bin civarında güçlendirilmesi gereken bina var. Bunların hepsinin güçlendirilmesi durumunda can kaybı yarı yarıya azalır."

İnşaat maliyeti 1.6 milyon TL

Bir binayı yeniden yapmak yerine güçlendirmenin zaman ve fiyat bakımından daha avantajlı olduğunu belirten Yıldırım, “Şu anda 1 inşaat maliyeti fiyatı 16 bin lira metrekare. Ancak güçlendirmenin maliyeti bunun 4’te 1’i kadar yani metrekaresi.4 bin lira. Misal 100 metrekare bir eviniz var. Evinizin olduğu apartman da yıkıldı. Tekrar yapıldığı zaman size inşaat maliyeti eğer ki inşaatı kendiniz yapıyorsanız 1.6 milyon TL. Bunu yıkmadan güçlendirelim dediğinizde de bütün binayı güçlendirmeniz gerekiyor. Bunda da sizin dairenize düşen miktar 400 bin lira civarında. Ancak rakamlar binaya göre değişir, örneğin 10 katlı binada daha farklıdır. Bir binayı 1 senede yapıyorsanız; güçlendirmede 3-6 ayda binayı hazır hale getirebiliyorsunuz” diye konuştu.

Türkiye’nin en büyük sorunu alaylı müteahhitler

Depremin yol açtığı zararı en aza indirgemenin yolunun bilimsel ve teknolojik tüm kriterleri yerine getirmekle mümkün olduğunun altını çizen Yıldırım, “Kalitesiz, denetimsiz, rant peşinde koşan müteahhitler nedeniyle Kahramanmaraş merkezli depremde binalar çöktü ve binlerce insan hayatını kaybetti. Türkiye’nin en büyük sorunu alaylı müteahhitlerdir. Çünkü herkes müteahhit olabiliyor. Bilim ve teknoloji pek aranmadığı için sonuçlarını hep beraber depremle birlikte görüyoruz. Düzgün sonuçlar için bilimsel çalışmaların yapılması gerekiyor” dedi.

1 milyar dolar ciro

Kordsa’nın 2022 yılını 1 milyar doların üzerinde bir ciro ile kapattığını söyleyen Yıldırım, “Şirket değeri olarak da İstanbul Borsası’nda 1 milyar değerin üzerinde market cap’ımız geldi. Şu anda yurtdışındaki iştiraklerimizle birlikte toplamda 13 fabrikamız var. Bu 13 fabrikada hem kord bezi hem de kompozitle ilgili üretimlerimiz devam ediyor“ dedi.