Korkunun adı "jeopolitik resesyon"

Davos toplantılarına katılan 3 binden fazla bürokrat, iş adamı, siyasetçi ve akademisyen küresel durgunluğa yol açabilecek jeopolitik risklerden korkuyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Küreselleşme, iklim değişiklikleri, ticaret savaşları ve yoksullukla mücadele gibi önemli gündem başlıklarıyla İsviçre'nin Davos kasabasında başlayan 49'uncu Dünya Ekonomik Forumu (WEF) toplantılarında karamsar bir hava hakim. 3 binden fazla iş adamı, siyasetçi, akademisyen ve sivil toplum kuruluşu temsilcisinin hemen hepsi küresel ekonominin karşı karşıya kaldığı risklerden endişeli.

ABD'nin başlattığı ticaret savaşının, popülizmin yükselişinin, Ortadoğu'da İran ve Suriye kaynaklı gerginlikler, İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılma (Brexit) süreci gibi jeopolitik gerilimlerin yarattığı ekonomik resesyon sürecine girildiği konuşulurken, ekonominin ne boyutta hasar göreceği en büyük kaygı.

Davos'ta açıklamalarda bulunan önde gelen finansçılar ve ekonomistlere göre dünya hiç olmadığı kadar öngörülemez bir süreçten geçiyor ve bu kaçınılmaz olarak büyümeyi vuruyor.

Dalio: ABD ve Avrupa ekonomileri yavaşlayacak

Dünyanın en büyük hedge fonlarından Bridgewater Associates'ın kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Ray Dalio, ABD-Çin ticari gerileminin iş dünyası ve tüketici güveninin sarstığı bir dönemde ABD ve Avrupa ekonomisinde büyümenin ciddi oranda yavaşlamasını beklediğini söylüyor. Davos'ta açıklamalarda bulunan milyarder finansçı, küresel büyümedeki yavaşlamanın finans piyasaları için olumsuz sonuçlar doğuracağına dikkat çekerek; ABD, Avrupa ve Çin'in gelecek iki yılda parasal politikalarını gevşetmek zorunda kalacağını belirtti. Küresel ekonomide bir sonraki çöküşün kendini çok endişelendirdiğini ifade eden Dalio, popülizmin yükselmesinin ekonomi için bir tehdit olduğu uyarısı yaptı.

UBS: Merkez bankaları kriz modundan çıkamaz

Benzer bir uyarı İsveçre merkezli bankacılık grubu UBS'den geldi. UBS'in Yönetim Kurulu Başkanı Axel Weber, Davos'taki bir  seminerde yaptığı konuşmada kriz modundan normalleşme sürecine geçişin yani merkez bankalarının ultra-ucuz para politikalarını sonlandırma hamlesinin içinde bulunduğumuz ekonomik döngü içinde çok da mümkün olmadığını ve Avrupa ile ABD merkez bankalarının faiz artışlarını durdurmak zorunda kalabileceklerini kaydetti. Weber'e göre sıkılaştırma ancak bir sonraki ekonomik büyüme döngüsünde gerçekleşebilir.

Standart Life: Borsalar, iyi sinyaller göndermiyor

"Son 12 aydaki jeopolitik gelişmeler yatırım ortamının kötüleşmesine neden oldu" diyen Standart Life Aberdeen'in CEO'su Martin Gilbert özellikle ticaret savaşı ve Brexit'in piyasalarda algıyı bozan iki önemli sorun olduğuna dikkat çekti. Geçtiğimiz yılki Davos buluşması sonrasında ABD'nin 250 milyar dolarlık Çin malını hedef alan gümrük vergilerinin hayata geçirilmesiyle birçok endeksin düzeltme yaşadığını belirten Gilbert, "Bu yıl küresel ekonomide, piyasalarda dalgalanmayı artıracak daha fazla sorunla karşı karşıya gelebiliriz" uyarısında bulundu. Borsaların gelecek için iyi bir barometro olduğunu ifade eden Gilbert, piyasaların ekonominin geleceği açısından çok da iyi sinyaller göndermediğini ekledi.

Dünya liderlerinin kişiliği hesaba katılmalı

Tahvil fonu Pimco'nun başkan yardımcısı John Studzinski dünyanın jeopolitik bir resesyondan geçtiğini ve finansal piyasaların popülist dünya liderlerinin kişiliğini daha fazla hesaba katması gerektiğini söyledi. Brezilya Cumhurbaşkanı Jair Bolsonaro, Ekim ayının sonlarında geniş kapsamlı bir seçim zaferini sağladıktan sonra yılın başında göreve geçen en son popülist lider oldu. Ulusalcı bir gündemde kampanya yapan sağcı siyasi lider arasında ABD Başkan Donald Trump ve Meksika'dan Andres Manuel Lopez Obrador da var.

TÜRK CEO'LARIN EN BÜYÜK ENDİŞESİ DÖVİZDE DALGALANMA!

Ticaret savaşları, uygulanacak politikalara ilişkin belirsizlikler, jeopolitik gelişmeler ve yeteneklere erişimdeki sorunlar dünya genelinde CEO'ların moralini bozdu. Dünya Ekonomik Forumu Yıllık Toplantısı'nda açıklanan 22. Küresel CEO Araştırması'na göre, geçtiğimiz yıl pek çok endişe unsuruna rağmen büyüme konusunda oldukça iyimser olan küresel CEO'lar bu yıl yavaşlama trendine giren global ekonomi görünümüne istinaden daha ihtiyatlı bir duruş sergilediler.

İş dünyasının liderlerinin yaklaşık yüzde 30'u gelecek 12 ayda küresel ekonomik büyümenin azalacağını düşünüyor. Geçen sene yüzde 5 olan bu oranın yaklaşık altı kat artması karamsarlıkta önemli bir artışa işaret ediyor. İş dünyasında, sosyal ve ekonomik tehlikelerle ilgili endişeler çeşitleniyor. Küresel CEO'ların en büyük endişesi yüzde 35 ile aşırı regülasyonlarken, Türkiye'deki CEO'ların en endişeli oldukları konuların başında yüzde 80 ile geçen yıldan bu yana yaşanan ekonomik gelişmelerin de doğruladığı gibi döviz kuru dalgalanması geliyor. Türkler için diğer riskler politika belirsizliği (yüzde 55), jeopolitik belirsizlikler (yüzde 47) ve belirsiz ekonomik büyüme (yüzde 46) olarak sıralanıyor.

Küresel CEO'lar bu yıl gelir artışı sağlamak için ilk olarak yüzde 77 ile operasyonel verimliliğe ve yüzde 71 ile organik büyümeye odaklanmayı planlıyor. Türkiye'deki CEO'lar da ilk sırada yüzde 65 ile operasyonel verimliği dile getirirken ikinci sırada yüzde 58 ile yeni bir ürün veya hizmet tanıtımına yöneleceklerini söylüyorlar.

DAVOS'TAN NOTLAR

Hanzade Doğan Boyner, dijital dönüşümü anlattı

Hepsiburada Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan Boyner, "Dijital Ekosistemler Dünyasında, Şirket Teorisi" başlıklı panele katılarak, şirketinin başarılarını anlattı. Boyner, "Sektör ve Türkiye olarak hiç de geride değiliz, dünyaya örnek olabilecek gelişmeleri paylaşıyor durumdayız. Pazar yeri modelimizle birlikte 2023'te 50 binden fazla işletme ve yeni girişim, işlerini bizimle e-ticarete taşıyarak büyütecek" açıklamasında bulundu.

Suudi yönetmene kristal ödül

Dünyanın gelişimine katkıda bulunan sanatçılara verilen Kristal ödülleri bu yıl kadın orkestra şefi Marin Alsop, Suudi Arabistanlı kadın film yapımcısı ve yönetmen Haifaa Al-Mansour ve çevre ve doğa belgeselcisi Sir David Attenborough'a verildi.

Davos yollarına sıkı denetim!

Dünya Ekonomik Forumu'nda sıkı güvenlik önlemleri dikkati çekiyor. İsviçre polisi ve askeri, Davos ile bağlantılı tüm kara ve demir yollarını sıkı denetime tabi tutuyor. Davos'a gelen siviller güvenlik güçlerince didik didik aranıyor.

Ortaklığın bedeli 600 bin dolar

WEF'e standart üyelik 60 bin dolar (60 bin İsviçre Frangı) olarak açıklanırken, organizasyona stratejik ortak üyelikte 600 bin dolara mal oluyor. Davos zirvesine katılmak içinde 27 bin dolar ekstra ücret talep ediliyor.

Bu konularda ilginizi çekebilir