”Kredi mekanizması düzgün işlemeli”
Bakan Ekren, kredi mekanizmasını çalıştıracak her türlü düzenlemenin yapılması ve iyileştirici adımın atılması gerektiğini kaydetti
ANKARA - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, Türkiye'nin dış talep, dış fon, iç talep ve iç fon sorununun dengeli şekilde yürütülebilmesi için, kredi mekanizmasının düzgün işliyor olması gerektiğini söyledi.
Ekren, CNN Türk'te katıldığı bir programda, kredi mekanizmasını çalıştıracak her türlü düzenlemeyi ve iyileştirici adımın hem korunması, hem de atılması gerektiğini kaydetti.
Kredi Garanti Fonu'nun Türkiye'de şu anda var olduğunu belirten Ekren, "Fakat dünyada bütün kurallar ve dengeler değişmeye başladığı için, bunun da çalışma biçimi ve usulünü gözden geçirmek lazım" dedi.
Ekonomik paketler
Ekren, Türkiye'nin şimdiye kadar uyguladığı paketler konusunda da bilgi verirken, 2008'in ikinci yarısından itibaren Türkiye'de eylemlere başladıklarını ve en son IMF ile stand by bittiğinde gözden geçirmeyi tamamlarken faiz dışı fazlanın milli gelirin yüzde 0,07'si kadar düşürülmesi üzerinde anlaştıklarını hatırlattı.
Faiz dışı fazlanın düşmesinin bütçede kullanabilecek bir kaynağın oluşuyor anlamına geldiğini belirten Ekren, tahmini olarak o günkü değere göre bu rakamın 6,7 milyar lira olduğunu söyledi.
Ekren, ortaya çıkan bu fazlalığı GAP'ta, SSK primlerinin 5 puan indirilmesi ile oluşacak maliyetleri karşılamada ve belediyelere fon oluşturmada kullanmayı taahhüt ettiklerini kaydetti.
Ekren, dördüncü paketin bütçeye maliyetinin de 2,7 milyar lira ve milli gelire oranının da yüzde 0,2 olduğunu belirtti.
Küresel kriz
Küresel krizin finansal ilişkilerde ve işlemlerde aşırıya kaçmanın doğal bir sonucu olduğunu belirten Ekren, reel imkan ve kaynakların ötesinde parasal bir harcama yapma alışkanlığı oluşmuşsa ve bunu destekleyen bir ortam varsa ve toplum da buna tercih ve öncelik olarak bakıyorsa sorunun kaçınılmaz olduğunu söyledi.
Ekren, 16 Mart itibariyle dünyada toplam açıklanan paketlerin büyüklüğünün 14,2 trilyon dolar ve dünya milli gelirine oranının da ortalama yüzde 25 civarında olduğunu ifade etti.
"İlişkinin kalitesinde bir problem yok"
Ekren, "IMF ile olan ilişkimiz yeni değil. 6 seneden beri süren bir ilişki. Bu ilişkinin kalitesinde bir problem yok" dedi.
Ekren, CNN Türk'te katıldığı bir programda IMF, dövizdeki artış ve Nisan'da yapılacak G-20 zirvesine ilişkin soruları yanıtladı.
Ekren, G-20 Zirvesinin ana konusunun, "küresel finans krizinin nasıl tanımlanacağı ve ortak olarak nasıl bir eylem planı yapılacağı" olduğunu belirterek, ancak burada Amerika, Avrupa ve yükselen piyasalar bloklarının tercih ve önceliklerinin farklı olacağını ifade etti.
İşsizlik
Ekren, işsizlik oranıyla ilgili en son yayınlanan verinin 13,6 olduğunu anımsatarak, bunun nedenleri konusunda birçok şey söylenebileceğini, ancak objektif olması açısından bazı nedenlerin önemli olduğuna işaret etti. Ekren, 15 ve üstü yaş nüfusunun arttığını belirterek, bu rakamın 49 milyon 575'den, 50 milyon 339'a çıktığını söyledi.
İşsizliği çözmek için iki önemli konuda inisiyatif kullandıklarını ifade eden Ekren, "Büyüme olmadan, ekonomi makul bir büyüme seviyesine gelmeden istihdamı çözmenin şansı yok. Bütün paketler altyapı yatırımları, talebi artırıcı düzenlemeler, piyasa odaklı ÖTV ve KDV'ler dahil üretimin daha fazla tahrip olmamasına yönelik adımlar" dedi.