”Kriz süt üreticilerini vurdu”
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, çiğ süt fiyatlarının Kasım 2008 tarihinden geçerli olmak üzere yaklaşık yüzde 10 oranında düştüğüne dikkat çekti
ANKARA - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, çiğ süt fiyatlarının Kasım 2008 tarihinden geçerli olmak üzere yaklaşık yüzde 10 oranında düştüğünü belirterek, "Süt üreticisi 1980 yılından beridir, hiçbir zaman bu kadar kötü bir duruma düşmemiştir. Kriz süt üreticilerini vurdu" dedi.
Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, sanayicilerin, süt arzının düşük olması nedeniyle genelde bu dönemlerde sütü alabilmek için birbiriyle rekabet ettiğini ancak ilk defa bu yıl fiyatı düşürme eğilimine girdiklerini belirtti.
Süt stoklarının oluşması, dış piyasadan çok daha ucuza süt tozu ithal edilebilmesi ve stok maliyetlerinin her geçen gün artıyor olmasının fiyatların düşmesinde etkili olduğunu ifade eden Bayraktar, bu yıl üretici süt fiyatlarının iki defa ciddi oranda düşmüş olmasının süt üreticilerinin ne kadar büyük sıkıntı yaşadığını gösterdiğini kaydetti.
Süt fiyatları düşerken üreticilerin maliyetlerinin arttığını, satılan sütten elde edilen gelirin maliyeti karşılamadığını belirten Bayraktar, bu koşullarda üretimin sürdürülmesinin mümkün olmadığını ifade etti.
"Üretici hiç bu kadar kötü duruma düşmedi"
Süt üreticisinin 1980 yılından beri hiç bu kadar kötü duruma düşmediğini belirten Bayraktar, şöyle devam etti:
"Kriz süt üreticilerini vurdu. Bugün üreticilerimizin süt fiyatları yüzde 10 civarında düşerken maalesef özellikle market fiyatlarında bu denli önemli düşüşlerin olmadığı görülmektedir. Ocak-Ekim 2008 tarihleri arasına bakıldığında; marketlerde sadece içme sütünün fiyatı yüzde 2 oranında azalmış buna karşılık tereyağı fiyatlarının yüzde 8, kaşar peynirinin yüzde 3,4 ve beyaz peynirin ise yüzde 3,6 oranında arttığı görülmektedir. Talep olmadığından, ürünlerin satılmadığından ve stokların arttığından bahsedilen bir dönemde tüketici fiyatlarının neden düşmediğinin ve yüksek fiyatlarla talebin nasıl artırılacağının sorgulanması gerekmektedir. Ayrıca toptancıların indirim yaptığı bir ürünün fiyat indirimi marketlere yansımamaktadır. Örneğin halkımızın en çok tükettiği süt ürünlerinden birisi beyaz peynirdir. Bu ürünün Ocak-Ekim 2008 toptan fiyatları yüzde 2,6 düşmüşken perakende fiyatlarında yüzde 3,6 artış olmuştur."
Dünya süt tozu fiyatlarının da hızla düştüğünü belirten Bayraktar, 2008 yılı başlarında tonu 4000-4600 dolar olan yağsız süt tozu fiyatlarının 2000-2500 dolara kadar düştüğünü kaydetti. Türkiye'nin yıllık ortalama 13 bin ton civarında süt tozu ithalatının olduğuna işaret eden Bayraktar, "2008 yılına bakıldığında ise yaklaşık 9 bin ton civarında bir ithalatın yapıldığı görülmektedir. Ülkemizde çiğ süt fiyatlarının düşük olduğu bu dönemde süt tozu ithalatı geçici süreyle durdurulmalı, ülkeye ucuz süt tozunun girmesinin önü kesilmelidir" dedi.
Sektörde sürekli yaşanan bu fiyat sorununun çözümlenebileceği en önemli oluşumun süt konseyi olduğunu, ancak çıkarılan Süt Konsey Yönetmeliği'nin ihtiyaçlara cevap verecek nitelikte görünmediğini ifade eden Bayraktar, konseyin gerektiğinde piyasaya müdahale edebilmesi gerektiğini belirtti.
Tarım kanununda konsey gelirlerini artırmak amacıyla değişiklik yapılmasını öngören kanun tasarısının da sakıncaları bulunduğunu ifade eden Bayraktar, tasarının yasalaşması halinde konseylerin ekonomik olarak çok güçleneceğini, bunun da yeni sorunlara yol açacağını kaydetti.
Alınması gereken tedbirler
Ekonomik krizin etkisiyle düşen süt fiyatlarına müdahale edilmesi gerektiğini vurgulayan Bayraktar, alınması gereken tedbirleri şöyle sıraladı:
"Okul Sütü Programı en kısa zamanda ülkemizde tekrar hayata geçirilmeli, ayrıca süt ve süt ürünlerine uygulanan KDV yüzde 8'den yüzde 1'e indirilerek talep canlandırılmalıdır.
Üreticilerin kredi borçları faizsiz olarak ertelenmelidir.
Dünya süt tozu fiyatlarının ciddi olarak düştüğü bu dönemde üreticilerimizin yaşadığı sıkıntılar dikkate alınarak süt tozu ithalatı durdurulmalı, ucuz ithal süt tozunun iç piyasayı daha da sıkıntıya sokması önlenmelidir.
Ülkeye buzağı maması adı altına süt tozu girişine yönelik duyumlar dikkate alınarak, eğer böyle bir durum varsa gerekli kontroller yapılarak tedbirler alınmalıdır.
Üreticilerin 2007 yılından kalan ödenmemiş olan buzağı teşvik primleri en kısa zamanda ödenmelidir.
Ulusal Süt Konseyi Yönetmeliği üreticilerin mutabık kalacağı bir şekilde yeniden düzenlenmeli ve en kısa zamanda hayata geçirilmelidir."