Krize alternatifi 'uzaklarda' bulduk Afrika seferi başladı

Avrupa krizi bitmeyecek gibi görünüyor. İhracatçılar durmuyor, bu kez uzaklara doğru sefere çıkıyor.DHL Express Türkiye CEO'su Michel Akavi. 2013'ten umutlu. Akavi, Afrika ve Latin Amerika'yagönderilerin 2011'e göre yüzde36 arttığının altını çiziyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Özlem ERMİŞ BEYHAN

İSTANBUL - Türkiye'nin yeni yıldaki ihracat performansına dair ilk sinyallerini alan isimlerden biri DHL Express Türkiye ve Fransa CEO'su Michel Akavi... Akavi 2013'te Avrupa'ya dair biraz endişeli. Ancak ihracatçıların krize karşı alternatifi uzaklarda bulduğunu, bu nedenle sıkıntının Türkiye'ye çok yansımayabileceğini söylüyor. Akavi, "Türkiye yeni dönemde Rusya, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Latin

Amerika gibi yeni ülkelere yöneliyor; bu sayede de Avrupa'nın düşen talebini telafi edebiliyor" diyor.
Beklenilenden daha zor bir yıl olabilir
Akavi'ye göre bu esneklik, Türk ihracatçısının en önemli güçlerinden biri: "Türk ihracatçısı, kriz dönemlerine karşı daha öngörülü, temkinli ve mücadeleci. Bunu gelişmeler net olarak kanıtladı. Bu paralelde ben inanıyorum ki Türk ihracatçısı, son dönemde dünyada yaşanan ekonomik zorluklara karşı da daha esnek ve yaratıcı çözümlerle çok daha sağlam duracaktır. Daralan Avrupa pazarına karşı hemen alternatif yeni pazar arayışlarına giren ve mücadeleyi kolay kolay bırakmayan Türk ihracatçısının bu girişimcilik ruhunun ve mücadeleci yanının onu her zaman ayakta tutacağını düşünüyorum."  
 
DHL Türkiye CEO'su Michel Akavi, Türkiye'nin ekonomisinde gösterdiği 'iyi gidişi' uluslararası hızlı havayolu taşımacılığı sektöründe de yakaladığını vurguluyor. "Ülke çapında ticari gönderi lokasyonlarında yaşanan çeşitlilik yeni fırsatlar doğuruyor" diyen Akavi'ye göre gelecek yıl şirketler açısından dikkat edilmesi gereken kilit nokta; dış piyasaların yavaşlaması ve özellikle Avrupa için 2013 yılının beklenilenden daha zor bir yıl olma olasılığı. Akavi, "Avrupa'nın daralacak olan iç alım ve ithalatı, ihracatçılarımız için daha dikkatli olunması gereken bir durum yaratıyor. Bu duruma karşı temkinli olmakta fayda var; yeni pazarlara ulaşılmalı, kalite ve katma değerli ürün ve hizmetlerin geliştirilmesi ve genel anlamda şirket maliyetlerinin çok sıkı kontrol altında tutulması büyük önem taşıyor" diyor. IATA'nın 2012 yılı başında açıkladığı verilere göre 2014 yılına kadar Türkiye'nin hava kargo trafiğinde senelik olarak minimum yüzde 5 oranında artışlar yaşanması bekleniyor. Akavi'ye göre bu rakam aşılabilir: "Türkiye ekonomisindeki dikkat çeken büyüme rakamları ve istikrarlı bir yapı sergilemesinin yanı sıra dünya ticaretindeki artış ile üreten Doğu'nun tüketen Batı'ya ulaşımında en avantajlı coğrafi konuma sahip olması nedeniyle sektördeki büyümesini beklenenin de üzerine çıkarabileceğine inanıyorum."
 
Kuzey Amerika'ya gönderi % 25 arttı
DHL, yeni pazarlara ticari numune gönderimi yaptığı için ihracatın önümüzdeki yılda nasıl gelişeceğine dair önemli ipuçlarına da sahip. Akavi şöyle anlatıyor: "2012'nin biten döneminde ihracat gönderilerindeki yüzde 18 oranında artış önümüzdeki dönem ve 2013 yılı ekonomik bağlantıları açısından olumlu bir ön gösterge.
 
Bunun yanı sıra, ithalat gönderilerindeki yüzde 12'lik artış ise, Türkiye ihracatının ithalatı karşılama oranı anlamında iyi bir göstergedir. Bölgesel olarak değerlendirirsek, Avrupa gönderi hacmimiz yüzde 15 artarken, ki bu önümüzdeki yıl Avrupa ihracat bağlantıları için ümit verici bir rakamdır, Afrika ve Latin Amerika gönderi hacmimizin yüzde 36, Ortadoğu gönderi hacmimizin yüzde 23 ve Kuzey Amerika gönderi hacmimizin ise yüzde 25 arttığını görüyoruz. Bu da ihracatçımızın "pazar çeşitliliği" arayışı anlamında bizleri ümitlendiren bir performans."
 
Türk ihracatçısının pazar çeşitliliği arayışına en iyi yanıt veren bölgelerin başında Afrika ve Latin Amerika Bölgeleri yer alıyor. Peki bu bölgelerde hangi ülkeler ilk sırada? Akavi şöyle yanıtlıyor: "Özellikle Afrika'da Fas, Tunus, Cezayir ve Libya, Latin Amerika'da ise Arjantin, Kenya, Brezilya, Şili ve hatta Kolombiya son yıllarda ihracatımızın en hızlı artığı ülkelerin başında geliyor." Önümüzdeki dönemde ihracatta hangi sektörlerin ön planda olacağı sorusunu ise DHL Türkiye CEO'su 'sektörel anlamda önemli bir değişiklik beklemediğini' belirterek yanıtlıyor. Akavi, "Yine tekstil, ağır makine sanayi, gıda maddeleri ve otomotiv sektörünün atılımlarına devam eden öncü sektörler olacağına inanıyorum" diyor.
 
Karayolu ile taşıma üssü olunur mu?
Michel Akavi, Türkiye'nin 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hacmi hedefi ile de bağdaşan büyüme trendinin korunması ve artırılmasının öneminin altını çiziyor. Alternatif pazarlarda büyüyebilmeyi bu açıdan da önemsiyor. Şirket stratejisini de buna göre kurguluyor: "DHL Express Türkiye olarak ihracatımızın yeni pazar arayışları çerçevesinde, yeni müşterilere ve pazarlara ulaşımını kolaylaştırıcı hizmetler sunmaya devam etmeyi hedefliyoruz.
Hizmet ağımızı geliştirmeye yönelik hizmet merkezi ve personel yatırımlarımızı istikrarlı bir şekilde sürdüreceğiz. Ayrıca 150 kg ve 7500 euro değerine kadar  ihracat gönderilerini Ekspress olarak yutdışına taşıdığımız 'Mikro İhracat' hizmetimizi yaygınlaştırmayı planlıyoruz."
 
Akavi sektörün öneminin artması ile Türkiye'nin bir taşıma üssü olma olasılığının hızla arttığını vurguluyor. Bu noktada havayolu ile taşımanın öneminin altını çiziyor. "Türkiye'nin coğrafi konumu göz önüne aldığımızda havayolu ile taşıma oranının beklentilerin altında kaldığını düşünüyorum. Avrupa'nın en genç ve en hızlı uçak filosuna sahip olan Türkiye, maalesef lojistik altyapı yetersizlikleri yüzünden kapasitesinin altında bir lojistik hacmi karşılayabiliyor" diyen Akavi, Türkiye'de karayolu taşımasına diğer taşıma modlarına nazaran daha fazla ağırlık verildiğinin altını çiziyor. Akavi'ye göre bu durum uzun vadede transit kargo taşımacılığında ve lojistik merkez olma konumunda sıkıntılar yaratabilir. DHL Türkiye CEO'su, Türkiye'de hava kargo taşımacılığının gelişmesi ve diğer taşıma modları ile rekabet edebilmesi için, ülke çapında sistemli olarak düzenlenmiş dağıtım ve lojistik merkezlerinin kurulması ve altyapının geliştirilmesi gerektiğini vurguluyor.
 
Kârlılık 10 kat arttı Fransa da bağlandı
Uluslararası hızlı hava taşımacılık şirketi DHL Express'in Türkiye CEO'su Michel Akavi için bu yıl önemli bir gelişme daha oldu, Akavi şirketin Fransa CEO'luğu görevini de üstlendi. Akavi, şimdilerde iki ülkedeki operasyonları eş zamanlı olarak yürütüyor. 1999 yılı itibariyle DHL Express Türkiye'ye katılan Akavi'nin görev dönemi süresince şirketin satışlarının 13, kârlılığının ise 10 kat artış göstermesinin bu terfide etkili olduğu belirtiliyor. Akavi, şirketini yönetirken çalışan, müşteri ve hissedar mutluluğuna önem verdiğini anlatıyor. Akavi bu kendi içinde birbirini besleyen bu yönetim tarzını şöyle anlatıyor: 
"Grubumuzda, önem verdiğimiz üç temel nokta vardır: Mutlu müşteriler, mutlu çalışanlar ve mutlu hissedarlar... Bu temel noktaların, birbirini tamamlayan bir döngü yarattığına inanırız. Çünkü mutlu çalışan müşteriyi memnun eder, memnun müşteri bize iş verir, bize iş verdikçe kârımız artar, bu da hissedarları mutlu eder. 
Biz daha fazla para kazandıkça çalışanlarımızı daha fazla mutlu ederiz. Bu felsefemizle hareket ederek, 2013 yılının da şirketimiz için iyi bir yıl olacağına inanıyoruz." Akavi DHL Türkiye çalışanlarının performansı ile 230 ülke içinde "hep birincilikler aldıklarını" vurgulayarak, bu performansın şirket yönetiminde önemli bir güç verdiğini de vurguluyor.
 
Bu dönemlerde bir kriz stratejisine her zaman ihtiyaç var
DHL toplamda 220'den fazla ülkede faaliyet gösteriyor. Peki bu geniş küresel ağa sahip şirket, özellikle son dönemde bölgemizde yaşanan gerilimlerden nasıl etkileniyor? Michel Akavi şöyle yanıtlıyor: "Gönderilerimizi taşıdığımız rota, kullandığımız dağıtım merkezleri ya da taşıma şekillerimizi farklılaştırarak veya birleştirerek, bölgemizde yaşanan coğrafi ve politik güçlükleri yaratıcı
çözümlerle aşabiliyoruz. Bu anlamda orta ölçekli kurumlara tavsiyelerim stratejilerini oluşacak herhangi bir duruma karşı çok önceden öngörmeleri ve tedbirlerini almaları, çünkü krizle ne zaman nerede karşılaşacağımız artık çok belli olmuyor, dolayısıyla her zaman bir kriz stratejisine ihtiyaç duyulacaktır.
 
Üreten Doğu'yu tüketen Batı'ya biz ulaştıracağız
"Dünyada şu anki hakim trendi, ekonomik büyümenin gelişmiş ekonomilerden, başını BRIC ülkelerinin çektiği gelişmekte olan ekonomilere kayması olarak görüyorum. Pazar çeşitliliğini başarıyla gerçekleştiren Türkiye ekonomisinde büyüme rakamları ve istikrarlı yapı dikkat çekiyor. Bunun yanı sıra dünya ticaretindeki artış ile üreten Doğu'nun tüketen Batı'ya ulaşımında en avantajlı coğrafi konuma sahip olmamız ile sektördeki büyümenin beklenenin de üzerine çıkabileceğine inanıyorum."
 
Avrupa'nın krizine rağmen yüzde 20 büyüdü
"Bu yılın, özellikle Avrupa'da yaşanılan kriz nedeniyle zorlu geçeceğini düşünüyorduk. Bunun bilincinde olarak stratejimizi bu doğrultuda belirledik ve krizi fırsata çevirmek üzere çalıştık. 2012 yılında büyüme hızımız biraz yavaşlasa da büyüme trendimiz devam etti. Yılın ilk yarısında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20 büyüme sağladık."