”Küresel işbirliği, ekonominin temellerinin yeniden tesisi için önemli”
MB Başkanı Yılmaz, "Küreselleşme, Enflasyon ve Para Politikası" konulu uluslararası konferansın kapanışında konuştu
İSTANBUL - Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, küresel işbirliği ve politika yapıcıların koordinasyonunun, ekonominin temellerini yeniden tesis edebilmek için çok önemli bir rol oynayacağını bildirdi.
Yılmaz, Merkez Bankası tarafından düzenlenen "Küreselleşme, Enflasyon ve Para Politikası" konulu uluslararası konferansın kapanışında yaptığı konuşmada, küreselleşmenin ilk ve çok önemli bir stres testiyle karşı karşıya olduğunu belirterek, bu aşamada koordineli şekilde düşünüp hareket edilmesi ve küresel finansal çalkantının yerel ekonomiler üzerindeki kötü etkilerini önleyebilmek için gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini kaydetti.
İki günlük konferansta ele alınan konulara değinen Yılmaz, sorunların çözümü için finansal çalkantının sebebinin doğru olarak tespit edilmesinin önemini vurguladı.
Yılmaz, emtia fiyatlarındaki ani artışlar bugün geride kalmış gibi görünse de, enerji, gıda ve metal fiyatlarındaki artışların ardında yatan sebepleri incelemenin önemli olduğunu aktardı.
Konferansta resesyonların, durgunlukların, daralmaların son elli yıllık tarihinin de ele alındığını hatırlatan Yılmaz, kredi darlıkları ve konut piyasalarındaki düşüşlerle bağlantılı resesyonların diğerlerine kıyasla daha derin ve uzun olduğunun görüldüğünü ifade etti.
Yılmaz, "Mevcut çalkantılar biraz yavaşladı mı, enflasyonist baskıların geri dönüşünü görebiliriz. Bu da fazla zaman almayabilir" dedi. Ekonomik gündemin hızla değiştiğine işaret eden Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Politika yapıcıların küresel ekonominin sürekli değişen ihtiyaçlarına adapte olabilmek için politikalarını yeniden şekillendirmeleri ve uygulamaları gerekiyor. Bugünlerde dünyanın her yerinde hükümetlerin, merkez bankalarının, düzenleyici kuruluşların çeşitli adımlar atarak, bu çalkantının ortaya çıkardığı sorunları ortadan kaldırabilmek, bunların üstesinden gelebilmek için çalışmalar yaptıklarını görüyoruz. Tek tek ülkeler tarafından atılan, koordine edilmeyen adımlar, küresel problemi çözmek için yeterli olacakmış gibi görünmüyor. Dolayısıyla küresel işbirliği ve politika yapıcıların koordinasyonu, ekonominin temellerini yeniden tesis edebilmek için çok önemli bir rol oynayacak. Finansal sistem üzerindeki güvenin tekrar oluşturulabilmesi, finansal istikrarın sürdürülebilmesi ve fiyat istikrarının gerçekleştirilebilmesi açısından bu koordinasyon ve işbirliği çok önemli olacak."
"G-20 önemli rol oynaya bilir"
İngiltere Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Charles Bean ise mevcut krizin geçmişten gelen başka krizlerle ve gelişmelerle ilgili olduğuna işaret etti.
Küresel tasarrufların yatırımlardan fazla olarak piyasada bulunmasının krizin oluşumunda rol oynayan etmenlerden biri olduğunu söyleyen Bean, yüksek tasarruf oranlarının oluşmasında 1997-1998 Asya krizi sonrasında bazı ülkelerin iç tasarruflara dayanarak yatırımlarını finanse etmeye ve ne olursa olsun yüksek rezerv bulundurmaya yönelmesinin de etkili olduğunu anlattı.
Herhangi bir ülkenin politikasının belirlenmesinde, o ülkenin kendi tarihi tecrübelerinin de rol oynadığını kaydeden Bean, şöyle konuştu:
"Çin'in ihracata dayalı büyüme ve yüksek tasarruf politikası onların kendi tarihi açısından mantıklı görünüyor ama bu dünyanın geri kalanı, özellikle de ABD açısından önemli bir cari hesap açığı taşımak anlamına geliyordu. Aynı şekilde Fed'in uzun vadeli faiz oranlarını düşük tutma isteği ve deflasyon tehdidiyle bu şekilde mücadele etmek, bu on yılın başında büyümedeki düşüşlerle başa çıkmak için anlaşılır politikalardı. Bütün bunlar, ulusal açıdan makul politikalardı ama bunların sonucunda dünyada bir denge oluştu. Bir takım ucuz fonlar kendilerine başka yerler aradılar. Bunlar konut piyasasına yöneldiler. Buradan öğrenilecek derslerden bir tanesi şu: ulusal açıdan rasyonel politikaların uygulanması, her zaman herkesi tatmin edecek bir denge oluşacağı anlamına gelmiyor."
Bean, global düzeyde koordineli politikaların oluşturulması için politika üretenlerin kolektif olarak hareket etmenin kendi ulusal çıkarlarına da uygun olduğunu anlaması gerektiğini dile getirerek, bu koordinasyonun sağlanmasında G-20'nin önemli rol oynayabileceğini aktardı.
Para politikalarının varlık fiyatlarına etkisi
Para politikalarının varlık fiyatlarına etkisine de değinen Bean, düşüşün maliyetlerine bakıldığında parasal politikaları kullanarak bazı dengesizlikleri baştan düzeltmeye çalışmanın önemli olduğunu belirtti.
Bean, "Burada aktiflerin fiyatlarının hedeflenmesinden bahsetmiyorum. En azından rüzgara karşı eğilmek ve bu şekilde rüzgarın etkisini dengelemek gibi bir yaklaşım gerçekleştirilebilir" dedi.
Merkez Bankalarının fiyat istikrarı ve sürdürülebilir olmayan finansal dengesizlikleri önlemeye çalışmak gibi iki ayrı işi aynı anda yapmaya çalışmasının zorluk yarattığını ifade eden Bean, bankacılık sektörüne güvenin büyük önem taşıdığını, güven sorununun üstesinden gelmek için bankaların tampon sermaye biriktirerek, kötü zamanlarda bunu kullanabileceklerini söyledi.
Konuşmasının ardından katılımcıların sorularını yanıtlayan Bean, "Bir dünya merkez bankası gerekli mi?" şeklindeki soruya verdiği yanıtta, bunun için tek bir küresel para birimi olması gerektiğini, bunun da herkesin istediği bir hedef olmayabileceğini kaydetti.
Önümüzdeki süreçte himayeciliğe geçiş ve uluslararası ticareti sürdürmek için gerekli kredilerin ortadan kaybolması gibi tehlikelerin bulunduğunu belirten Bean, ticari kredilerde ciddi gerileme yaşandığını, özel ticari kredilerin ortadan kalkmasına karşı devlet tarafından bu boşluğun doldurulması gerektiğini aktardı.