”Maliyeti belirlemek için 'duplikasyon'a bakılmalı”

Ekren, Şimşek'in, "iç siyasi belirsizliğin Hazineye 20 milyar YTL yük getirdiği" yönündeki açıklamalarını değerlendirdi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'in, "iç siyasi belirsizliğin faiz artışıyla Hazineye 20 milyar YTL yük getirdiği" yönündeki açıklamasına ilişkin, "Ortaya çıkan bir maliyetin tam rakamını belirlemek için değişik alanlarla duplikasyon (tekrar) olup olmadığını ayırmak lazım" şeklinde konuştu.

Ekren, CNN Türk'de katıldığı bir televizyon programında, Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'in ifade ettiği söz konusu maliyetin bedelinin kim tarafından ödeneceği yönündeki soru üzerine, ortaya çıkan bir maliyetin tam rakamını belirlemek için değişik alanlarla duplikasyon (tekrar) olup olmadığını ayırmak gerektiğini ifade etti. Ekren, şunları söyledi:

"Çünkü herkes kendi açısından baktığında ekonomi karşılıklı bağımlılık içinde olduğu için bazı rakamlar iç içe giriyor olabiliyor. Biz önümüzdeki dönemler içinde şunu yapabiliriz. Yani ekonomideki gelişmelere baktığımızda belirsizlikler bozulduğunda, yönetişim ve demokrasi sistemi bozulduğunda ilk olarak hemen göstergelere yansır. Beklentiler değişmeye başlar. Beklenti değişmeye başladığında bu kalıcı hale geliyorsa, sonra göstergeye yansıyacak demektir. Göstergeye yansıdığında biz fark ederiz maliyetin ne olduğunu.

Buraya baktığımızda 2006'nın ortasından başlatırsınız, 2007'nin ortasından başlatırsınız, 2007'nin sonundan başlatırsınız. Başka bir tarihte başlatırsınız ama önemli olan istikrarlı bir dönemdeki göstergeler ile trend altı hale gelen göstergelere bakmak lazım. Şimdi trend altında olan Türkiye'de büyüme var. Trend üzerinde olan faiz var, enflasyon var. Bunları birlikte düşünüldüğünde ortaya çıkartacağı maliyet hakikaten önemli bir maliyettir. En azından Türkiye'nin gelişme hızı ve ivmesini bir defa duraklatmıştır."

"Türkiye orta vadesi uzun bir ülke"

Türkiye'nin orta vadeli hikayesinin halen devam ettiğini belirten Ekren, "Türkiye, nüfusu büyük, altyapısı uygun, AB ile ilişkileri var, komşularıyla ilişkilerini düzeltmiş, eskiye göre dış politikası farklı hale gelmiş orta vadesi uzun bir ülke" dedi. Bu konjonktürün ortaya çıkardığı hassas dönemde yapılması gerekenin kısa vadeli maliyetleri azaltacak özel minik minik alan hikayeleri bulmak olduğunu belirten Ekren, şöyle devam etti:

"İşte üzerinde çalıştığımız bir tanesi GAP, diğerleri KOP ve DAP. Bunlar Türkiye'nin çok kısa vadeli hikayesini güçlendirecek, yatırımlarını artıracak ciddi bir kaynaktır. GAP yatırım kaynağının mali dengeleri bozmadığını, özel sektör içinde yatırım imkanı sağlayarak ekonomiyi tetikleyeceğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Çok kısa vadede Türkiye'deki moralleri, beklentileri bozmadan orta vadeye bakışı kalıcı hale getirecek küçük alan hikayelerini birlikte üretmeliyiz ki sonuçta Türkiye'nin orta vadesi devam etsin. Maliyetlerden kaçınılmaz. Gerçekten maliyet olacak hakikaten. 'Maliyet olmasın' diye bakılamaz."