Maraton turizmi hızla yükseliyor

VOLKAN AKI

Açıkhavada sağlıklı koşma hedefiyle başlayan, ardından sosyalleşme aracı haline de gelen “kentlerde koşu” trendi, son yıllarda hızla maratonlarla da birleşiyor. Berlin, Londra, Paris, Tokyo gibi şehirlerde adeta “maraton” turizmi yaşanıyor. Hem seyahat, hem spor, hem de bazen sosyal bir amaç için, dernek için koşuyorsunuz. Düşünsenize Paris Maratonu’na katıldıysanız, Chanselise’den başlıyor, Concorde Meydanı’na doğru geçiyor ve şehrin tüm güzelliklerini seyrederek Foch Bulvarı’nda koşuyu tamamlıyorsunuz. Paris demişken bu sene 2 Nisan’da yapılan maratona 145 ülkeden 54 bin kişi katılmış. Yüzde 40’ı yurtdışından gelmiş. 24 Nisan’da yapılan Londra Maratonu’na, 50 bin kişinin katıldığı tahmin ediliyor. Yine yarıya yakını yurtdışından.

Çin Seddi'nde koşun!

İspanya Barselona Maratonu’na da 30 binden fazla kişi katılmış ve bunun üçte biri yani yaklaşık 10 bin kişi yurtdışından gelmiş. Paris ve Barselona maratonları sırasında tesadüfen oralardaydım. Paris’te yemek yediğimiz restoranın garsonu Paris Maraton’undan sonra Roma’ya gideceğini, daha önce de İstanbul Maratonu’na katıldığını bize heyecanlı heyecanlı anlatmıştı. Tabii biraz daha macera sevenler için de örneğin Çin Seddi Maratonu 21 Mayıs’ta… Petra Çöl Maraton’u, Myanmar Bagan Tapınak Maratonu gibi organizasyonlar da var.

Türkiye’den de katılım var

Türkiye’den de pek çok kişi bu maratonlara artık katılıyor. Çeşitli koşu grupları kendi aralarında organize oluyor. Ya da pek çok bireysel kişi katılıyor. Yukarıda da söylediğim gibi bu koşu grupları, yardım toplamak için de bu organizasyonları kullanıyor. Bir de tabii bunu şirketler de sahipleniyor artık. Schneider Electric, Paris Maratonu’nun son 4 yıldır ardı ardına isim sponsorluğunu yapıyor. Londra Maraton’un ismi Virgin Money Londra Maraton’u. Berlin’in sponsoru BMW. Bizde de İstanbul Maratonu'nun sponsorluğunu Vodafone üstleniyor. Bu trend içinde İstanbul’un daha fazla ziyaretçi çekmesi de mümkün diye düşünüyorum. İyi pazarlanırsa eşi benzeri yok…