MB, faiz oranlarında değişiklik yapmadı
Gecelik borçlanma faiz oranı yüzde 16,75'de, borç verme faiz oranı ise yüzde 20,25'de sabit tutuldu
İSTANBUL - Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, faiz oranlarının sabit tutulmasına karar verdi.
Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 16,75, borç verme faiz oranı yüzde 20,25, Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası'nda saat 16.00–17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 12,75, borç verme faiz oranı yüzde 23,25, açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla gecelik ve bir haftalık vadelerde tanınan borçlanma imkanı faiz oranı yüzde 19,25olarak kaldı. Toplantı sonrasında yapılan açıklamada şu bilgilere yer verildi:
"Son dönemde açıklanan veriler iktisadi faaliyetteki yavaşlamanın sürdüğüne işaret etmektedir. Uluslararası kredi koşullarındaki ve küresel ekonomideki sorunların toplam talebi sınırlamaya devam edeceği, buna karşılık yurt içi belirsizliklerin azalmasının iç talebi destekleyeceği tahmin edilmektedir. Bunun yanında, petrol fiyatlarının Temmuz Enflasyon Raporu'ndaki varsayımların belirgin olarak altında seyretmesi ve diğer emtia fiyatlarının da düşüş eğiliminde olması yakın dönemde enflasyonu olumlu etkileyecektir. Bu çerçevede, enflasyonun kademeli bir düşüş eğilimine gireceği öngörülmektedir. Kurul, Mayıs ayından itibaren gerçekleştirilen parasal sıkılaştırma sonrasında kısa vadeli faizlerin mevcut seviyesinin enflasyondaki düşüşü desteklediği değerlendirmesinde bulunmuştur. Bununla birlikte, fiyatlama davranışlarına ilişkin risklerin ve küresel belirsizliklerin devam etmesi para politikasının temkinli olmasını gerektirmekte ve verilere duyarlılığını artırmaktadır. Bundan sonraki faiz kararları küresel piyasalardaki gelişmelere, dış talebe, maliye politikası uygulamalarına ve orta vadeli enflasyon görünümünü etkileyen diğer unsurlara bağlı olacaktır. Enflasyon görünümüne ilişkin açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin, Kurul'un geleceğe yönelik duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır."