MEGD, AB fonu için partner arıyor
MEGD, AB fonu için partner arıyor
İSTANBUL - Uzun yıllar sanayi sektöründe üst düzey yönetici olarak çalıştıktan sonra yaklaşık 1.5 yıl önce Mesleki Eğitimi Geliştirme ve Dayanışma Derneği'ni (MEGD) kuran Zeki Mar, sanayici ile meslek okulları arasında iletişim köprüsü oluşturmayı hedefliyor. Türkiye'de mesleki eğitimin geliştirilmesi için projeler üreten Mar, bu projelerin AB fonundan yararlanabilmesi içinse partner arıyor. Bugün dünyada yaşanan hızlı sanayileşme içerisinde çok hızlı ve çok acımasız bir rekabet olduğunu söyleyen Zeki Mar, "Tüm bu süreçte özellikle teknolojiyi takip eden, kurumsallaşan, kalifiye eleman çalıştıran firmalar ön planda oluyor" dedi. Türkiye'de mesleki eğitimin yaygınlaştırılması ve donanım açısından geliştirilmesi amacıyla projeler oluşturduklarını kaydeden Mar, "Son olarak 100 sayfalık bir proje hazırladım. Yüzde 80'i tamamlanan bu proje ile AB fonuna başvurmayı hedefliyoruz. Ancak sanayi odası, ticaret odası ya da üniversite gibi partnerimizin bulunması gerekiyor. Çözüm ortağımız olmadığı için bu fırsatları kaçırıyoruz" dedi. Okullara eskiyen makine yerine yenileri verilmeli Türk sanayicisinin her zaman kalifiye, ara eleman açığından şikayetçi olduğunu dile getiren Mar, ancak sanayicinin de meslek okullarına donanım sağlanması konusunda gerekli hassasiyeti göstermediğini söyledi. Türkiye'de mesleki eğitime gereken önemin verilmediğini kaydeden Mar, dernek olarak hedeflerinin tüm meslek okullarında uygulama atölyeleri oluşturulmasına öncülük etmek olduğunu vurguladı. Mar, "Bugün bakıyoruz teknolojisini yenilemeye kalkışan sanayicimiz, elindeki 40 yıllık makineyi meslek okullarına hibe ediyor. Bu çok iyi niyetli bir yaklaşım olabilir ama eğitim alan gençlere kötülük. Paralellik açısından okuldaki makine de fabrikalardaki makineye eşdeğer teknolojide olmalı" dedi. Sanayi-okul-sivil toplum örgütleri işbirliğinin mesleki eğitimin gelişmesine dinamizm kazandıracağını söyleyen Mar, "Bugün bir meslek lisesinin atölye donanımı 100 ila 250 bin YTL arasında tutuyor. Bu çok büyük bir para değil. Makineyi almak da yeterli değil, öğretici kişi yoksa makineler çürümeye yüz tutar. Öğretmenlerin de hizmet içi eğitime tabi tutulması gerekir" diye konuştu. Dernek olarak makinelerin temin edilmesi, işin öğretilmesi noktasında noktasında köprü görevi üstlendiklerini söyleyen Mar, "Ancak bizim mali imkanlarımız yetmediği için sponsorlar aracılığıyla bunu yapıyoruz" dedi. Tutuklu ve hükümlüye iş fırsatı Dernek olarak ikinci iştigal konularının da cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülere mesleki eğitim verilmesi olduğunu açıklayan Zeki Mar, "Bugün Türkiye'de 80 bine yakın tutuklu ve hükümlü var. Bu 500 bin aile demek. Bu insanların topluma yeniden kazandırılması, rehabilite edilmesi için cezaevlerinde de mesleki eğitim ve donanım sağlansın istiyoruz. Bu noktada da sponsor olacak kurum ve kuruluşlar arasında köprü görevini üstlendik" dedi. Bu konuda ilk çalışmayı Kartal Cezaevi'nde başlattıklarını kaydeden Mar, Adalet Bakanlığı ile görüşüp Çorum Cezaevi'ne de gittiklerini söyledi. Çorum Cezaevi'nin 110 kişilik olduğunu belirten Mar, şöyle devam etti: "O insanların üzerindeki imajı silip meslek sahibi bireyler olarak topluma kazandırmak istiyoruz. Ama burada bakanlıkla, diğer STK'larla, halkla koordineli çalışmamız lazım. Bu konuda da projelerimiz var ama çözüm ortağı bulamadığımız için 350-400 bin Euro'luk hibe fonunu kaçırıyoruz." Bakırköy Tutukevi'nde bulunan kadınlarla ilgili de birşeyler yapmak istediklerini bildiren Mar, burada da sponsorluk noktasında tıkandıklarını söyledi. Derneğin 23 üyesi bulunduğunu açıklayan Zeki Mar, "Sesimizi duyuramıyoruz. Biz sosyal sorumluluk üstlenen bir derneğiz, bizi normal dernekler gibi görmemek lazım. Herkes üye olabilir" dedi. Baytorun: MYO'lar istenen verimliliği sağlayamadı Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nafi Baytorun, ara eleman ihtiyacını karşılamak için kurulan meslek yüksek okullarında (MYO) arzu edilen verimliliğin sağlanamadığını söyledi. Baytorun, Türkiye'de meslek yüksek okullarının sanayide ara eleman ihtiyacını karşılamak amacıyla kurulduğunu hatırlatarak, "Ancak gelinen noktada bu okulların kuruluş felsefesinin dışına çıkıldı. Burada amaç teknik liselerden gelen öğrencilerin mesleklerini bir üst seviyeye çıkartmak. Fakat biz meslek yüksek okullarında kapıda bekleyen öğrencileri eritmek için ucuz ve kolay programlar açtık" diye konuştu. Ek ders ücreti nedeniyle derslerin uygulamadan çok teoriye döndüğünü kaydeden Baytorun, "Oysaki bunun böyle olmaması lazım. Eli pense tutan, tornavida tutan öğrenciler yetiştirmemiz gerekirdi" dedi.