Merkez’den 750 baz puanlık ‘şahin’ artış

Merkez Bankası beklentileri aşan bir faiz artışına gitti. Ekonomistler tarafından ‘şahin’ olarak değerlendirilen 750 baz puanlık faiz artışı sonrası politika faizi yüzde 17,5’den yüzde 25’e yükseldi. Ekonomistler faiz kararının yeni Merkez Bankası yönetiminin enflasyonla mücadelede ne kadar kararlı olduğunu göstermesi açısından önemli olduğuna vurgu yapıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Birol BOZKURT

Merkez Bankası 5 yıl aradan sonra en yüksek faiz artışını gerçekleştirdi. Yeni atanan üç Başkan yardımcısı ile gerçekleştirdiği ilk toplantısında piyasa beklentilerinin çok üstünde bir oranla politika faizini 750 baz puan artırarak yüzde 17,5’ten yüzde 25’e çıkaran Merkez Bankası, parasal sıkılaştırma kademeli olarak güçlendirecek mesajı verdi.

Faiz kararını sosyal medya hesabı üzerinden değerlendiren Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise “Kararlıyız! Fiyat istikrarı en büyük önceliğimiz” dedi. Merkez Bankası’nın şahin faiz artışını değerlendiren ekonomistler enflasyonla mücadelede kararlı bir Merkez Bankası gördüklerini bu tutumun kur, borsa ve CDS’ler açısından olumlu etkileri olacağını söylüyor.

Politika faizi yüzde 25’e çıktı

 Merkez Bankası, politika faizini beklentilerin çok üstünde 750 baz puan artışla yüzde 25 seviyesine çıkardı. Piyasa uzmanları ağırlıklı olarak faizlerin yüzde 20’ye çıkarılmasını bekliyordu. Yeni Merkez Bankası Başkanı olarak atanan Hafize Gaye Erkan göreve başladığı günden bu yana 3 toplantıda 1.650 baz puan faiz artışı yaptı. Erkan göreve geldiğinde faiz yüzde 8,5 seviyesindeydi. Ekonomistler Para Politikası Kurulu metninde daha sade ve daha net bir dil kullanıldığı dikkat çekiyor.

“Parasal sıkılaşma sürecine devam kararı alındı”

 Merkez Bankası tarafından yayımlanan karar metninde dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması, fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması amacıyla parasal sıkılaştırma sürecinin devamı yönünde karar alındığı belirtildi.

Banka yakın döneme ilişkin göstergelerin enflasyonun ana eğiliminde yükselişin sürdüğüne işaret ettiğini ve bu yükselişte yurt içi talepteki güçlü seyir, ücret ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar, hizmet enflasyonundaki katılık ve vergi düzenlemelerinin belirleyici olduğunu kaydetti.

Merkez Bankası, bu unsurlara ek olarak akaryakıt fiyatlarındaki yükselişin de etkisiyle enflasyon beklentilerinde ve fiyatlama davranışlarında öngörülenin üzerinde gerçekleşen bozulmanın enflasyonun yılsonunda Enflasyon Raporu’ndaki tahmin aralığının üst sınırına yakın seyredeceğine işaret etti.

“Parasal sıkılaştırma kademeli olarak güçlendirilecek”

TCMB doğrudan yabancı yatırımlar, dış finansman koşullarındaki iyileşme, rezervlerde süregelen artış ve turizm gelirlerinin cari işlemler hesabına desteğinin fiyat istikrarına güçlü katkıda bulunacağını öngördü.

Politika faizinin, enflasyonun ana eğilimini gerileteceği ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulların sağlayacağı şekilde belirleneceği ifade edilen karar metninde enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırmanın gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirileceği vurgulandı.

Bu kapsamda, TL mevduat payının artırılmasına yönelik düzenlemelerin parasal aktarım mekanizmasını güçlendireceğini öngören TCMB faiz artırımının yanı sıra parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları almaya devam edeceğini belirtti.

Dolar/TL’de düşüş hızlandı

Güne 27,21 TL’den başlayan dolar kuru, Merkez Bankası’nın faizi 750 baz puan artırasının ardından yüzde 7’ye yakın değer kaybederek dün saat 16:00 civarında 25.34’e kadar gerileyerek 26 Haziran’dan bu yana en düşük seviyeyi gördü. Güne 29,676 TL’den başlayan euro ise, yüzde 8’e yakın değer kaybederek 27,38’e kadar düştü. Türkiye'nin 5 yıllık CDS'i de 30 baz puan düşerek 383,4 baz puana indi.

Borsada oynaklık arttı

Merkez Bankası’nın faiz kararından önce yüzde 1,5 artıda olan Borsa İstanbul, dün gün içinde yüzde 4’e yakın yükselerek en yüksek 7.872 puanı gördü. Ardından ivme kaybeden endekste gün içinde satış baskısının arttığı görüldü. Borsa İstanbul dün günü yüzde 1,45 düşüşle 7.491 kapattı.

Dünya Gazetesi yazarı Ekonomist Serdar Pazı: Merkez bu sefer farklı mı?

PPK uzun, zamandır merakla beklenen faiz kararını verdi ve analiz beklentilerinin çok üzerinde bir artışla politika faizini %25 seviyesine getirdi. İlk planda kararın yansıması dolar kurunda düşüş ve bankacılık sektörü öncülüğünde endekste yükseliş şeklinde oldu.

Kredi ve mevduat faizlerinde bu karara ve gelecek dönemde de gelebilecek ek artırım beklentilerine paralel olarak yükseliş yaşanacaktır. TL mevduat faizlerinin yüzde 30-40 bandının üst kısmına yakınsaması ve kredi faizlerinin de bu bandın hemen üstünde şekillenmesi beklenebilir.

Ekonomi yönetiminin menkul kıymet tesisi uygulamasına tutunarak Hazine bütçesi üzerindeki baskının sınırlı kalmasına çalışacaklarını düşünüyorum.

Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Ünalmış: Kredi kanalları yeniden açılacaktır

Beklentinin 500 baz puan üzerinde yapılan bu sürpriz artış, kur, borsa ve CDS üzerindeki etkisi olumlu yönde oldu. Bunun iki temel nedeni var. Birincisi Merkez Bankası’nın asli görevi olan enflasyon konusunda daha şahin bir tutum takınması. Diğeri de bir süredir sınırlı çalışan kredi kanalının çalışır hale gelmesi yönündeki beklenti. PPK kararından sonra hem mevduat hem de kredi faizlerinde artışlar göreceğiz.

Mevcut durumda 1.8 olan çarpan sabit kalırsa %38 olan ticari kredi faizi üst limitinin %56’ya çıkmasını bekliyoruz. Bu seviye bir yıllık piyasa enflasyon beklentisinin üzerinde ve TCMB’nin Enflasyon Raporu toplantısında açıkladığı %58’lik yılsonu enflasyon tahminine yakın. Dolayısıyla sıkılaştırıcı etkisi olacaktır. Fakat çalışmayan kredi kanalının çalışmaya başlaması önemli bir gelişme olacak.

Deniz Yatırım Yatırım Strateji ve Araştırma Bölüm Müdürü Orkun Gödek: Merkez Bankası proaktif davrandı

Merkez Bankası’ndan gelen kararı son derece olumlu buluyoruz. Sürprizin bu kez pozitif yönde olması algının toparlanması ve beklentilerdeki bozulmanın önüne geçilip yeniden tesisi adına son derece önemli.

Temmuzdaki vergi ayarlamaları öncesi yıl sonu için TCMB’nin faizde gidebileceği aralığı %25-30 olarak öngörüyorduk; ancak, devamında riskler yukarı yönde belirmişti. Anlaşılan Merkez Bankası da artık enflasyondaki riskleri göz ardı etmiyor ve ona göre proaktif davranıyor. Başkan Erkan’ın son iki toplantısı beklentilerdeki bozulma ve buna gösterilen tepki olarak şekillendi.

A1 Capital Genel Müdür Yardımcısı Baki Atılal: Doğru yönde ilerlemek

TCMB, yenilenmiş üyeleri ile yaptığı ilk toplantısında tüm beklentilerin üstünde, şaşırtıcı ama doğru yönde, kararlıkla 750 baz puan artış yaparak üzerindeki soru işaretlerini kaldırırken, bu artışta enflasyondaki yüksek seyrin etkili olduğu vurgulaması da önceliğim enflasyon söyleminin kararlığına işaret etmektedir. Enflasyon görünüm raporunda da piyasa ile enflasyon beklentisinde yakınlaşan TCMB şimdi de politika faizinde piyasa ile yakınlaşmış oldu.

Bankalar ne diyordu? Krediye erişim sıkıntısının kalkması için; Mevduata verdiğin faizden daha yüksek faizle kredi kullandıramıyorsun bu da kredilerin tıkanmasına neden oluyor. Likidite bolluğu oluşuyor ve mevduat faizleri düşüyor. Tekrar üretim, ihracat, işletme sermayesi çarklarının dönmesi için, KKM’den TL mevduata yönelim için faizleri arttırmak gerekiyor.

İş Portföy Genel Müdür Yardımcısı ve Başekonomist Nilüfer Sezgin: Karar KKM’den çıkışı destekleyecek

Merkez Bankası piyasa beklentilerini aşan sürpriz bir faiz artırımı yaptı. MB’nin beraberinde makroihtiyati sıkılaşma da yapılabileceği düşünülüyordu ama faiz artırımının dozu kuvvetli olunca, başka kanalla destekleyici bir hamle yapılma ihtiyacı da kalmadığı söylenebilir. Zaten faiz artırımı ile birlikte ticari kredilerde ve tüketici kredi kartları gibi kredilerde faiz yasal limitleri yüzde 50’yi aşmış oluyor.

Kademeli bir artırım sinyali verilmesine karşın artırımın yüklü bir dozda yapılmasını Merkez Bankası’nın enflasyon beklentisindeki ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmaya bağlamak mümkün. TCMB’nin sadeleşme hamleleri sayesinde aktarım mekanizmasının güçlendiği ifade edilmiş.

Yani TCMB bazukasını, etkisini maksimize edebileceği bir döneme saklamak istemiş diye de yorumlanabilir. Kademeli artırımların devam edeceği mesajı ile birlikte mevcut artırımların 2024'te enflasyonda beklenen düşüşü sağlayacağı belirtilmiş. Önümüzdeki dönemde daha sınırlı bir artırım ihtiyacı gördüğü tezi ortaya konulabilir. Biz sene sonu için % 30 beklentimizi koruyoruz.

Colendi Menkul Değerler Genel Müdürü Tuna Çetinkaya: Merkez’in kararı mevduat faizlerini artıracaktır

Bu karar ve sonrasındaki metnin, bankaların KKM düzenlemeleri sonrası mevduat faizlerine nasıl etki edeceği merak konusu haline gelmişti. Görünen o ki yeni kurul, yeni üyeler daha kararlı bir adım atmak istemiş.

Belirgin bir düzeltmeye kadar enflasyon mücadelesine vurgu yapılması olumlu. MB bankalardan beklediği mevduat artışını onlara bırakmadan kendisi yapmış gibi gözükmekte. Piyasalar açısından gelen güçlü artışın kısa vadede etkisi baskı yönünde olabilir, bu mevduat faizlerini daha yukarı iterse; yatırımcılar mevduat faizlerini daha cazip bulabilir.

Ancak mevcut enflasyona merhem bir mevduat olmadığında yine Borsa İstanbul cazip kalacaktır. Orta ve uzun resimde bu haliyle talebin kısılması ve enflasyona yönelik daha rasyonel adımlar atılması, yabancı yatırımcının ilgi göstermesi beklentisini güçlendirecektir. Ancak bir süredir aranan düzeltme için dikkatli olunması ve bu geri çekilmelerde yeni faiz yapısına göre hisse ve sektörlerde seçici olunmasında yarar görüyorum.

Bakan Şimşek: Kararlıyız

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Merkez Bankası’nın (TCMB) faizleri 750 baz puan artırması sonrasında sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu. Bakan Şimşek karar sonrası, “Kararlıyız! Fiyat istikrarı en büyük önceliğimiz…” ifadelerini kullandı. Şimşek geçtiğimiz hafta Türkiye Bankalar Birliği’nin 66. Genel Kurulu’na katılmış ve kısa vadede önceliklerinin makro finansal isitikrarın kalıcı bir şekilde tesis edilmesi ve öngörülebilirliğin artırılması olduğunu belirtmişti.