Merkez’den ‘KKM’den çıkış TL’ye dönüş’ adımı
Geçen hafta da 15,7 milyar TL gerileyen ve düşüşünü üçüncü haftasına taşıyan KKM’de zorunlu karşılık oranı yükseltildi. Buna göre KKM’de 6 aya kadar vadelinin zorunlu karşılık oranı 10 puan artırılarak yüzde 25’e çıkarıldı. Ekonomistler, karar ile Merkez Bankası’nın kasasına 220-300 milyar TL arasında para gireceğini söylüyor.
Birol BOZKURT
Kur Korumalı Mevduatlarda (KKM) son dönemde uygulanan düzenlemeler etkisini gösteriyor. Düşüşünü üçüncü haftaya taşıyan KKM’de son düzenleme zorunlu karşılıklar tarafında yapıldı. Buna göre, Kur Korumalı Mevduatların zorunlu karşılık oranı vadeye göre farklılaştırılırken, KKM’nin yoğunlaştığı 6 aya kadar vadelinin zorunlu karşılık oranı 10 puan artırılarak yüzde 25’e yükseltildi.
TL vadeli mevduata geçişi teşvik eden bir adım olarak, 6 aya kadar (6 ay dahil) vadeli Kur Korumalı Mevduatlar için zorunlu karşılık oranı yüzde 25’e çıkarıldı. 1 yıla kadar vadeli ve 1 yıl ve daha uzun vadeli olanlar için zorunlu karşılık oranı ise yüzde 5 olarak belirlendi. Daha önce kur korumalı hesaplarda zorunlu karşılık tesis etme yükümlülüğü tüm vadeler için yüzde 15’ti. Böylece piyasada oluşan TL likidite fazlası, zorunlu karşılık oran artışıyla sistemden çekilmeye devam edilecek. Aynı zamanda TL vadeli mevduatlar desteklenirken, KKM’de uzun vade öne çıkarılacak.
Üç haftalık düşüş
75.3 milyar TL Konuyu DÜNYA’ya değerlendiren ekonomistler, böylece Merkez Bankası’nın kasasına 220 milyar TL kadar likidite aktarılmasını sağlayacağına dikkat çekiyor.
Ekonomistler ayrıca KKM’den çıkan paranın son zamanlarda faizleri yükselişe geçen TL mevduatlara ve eurobondlara gideceğine borsaya etkisinin sınırlı olacağını söylüyor. Kur korumalı TL mevduat ve katılma hesaplarında biriken tutardaki gerileme sürüyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) haftalık verilerine göre KKM büyüklüğü 8 Eylül itibarıyla, bir önceki haftaya göre 15.7 milyar lira gerileyerek 3 trilyon 332 milyar 606 milyon liraya geriledi.
Dolar cinsinden ise 124,3 milyar dolarlık büyüklük kaydedildi. Merkez Bankası’nın kur korumalı mevduat hesaplarından TL mevduata dönüşüm hedefini açıkladığı 20 Ağustos gününden bu yana toplam gerileme ise 75.34 milyar liraya ulaştı. KKM hesapları, 25 Ağustos haftasında 40 milyar lira, 1 Eylül haftasında ise 20 milyar lira düşüş yaşamıştı.
“Sistemdeki likiditenin bir kısmı geri çekilecek”
Bahçeşehir Üniv. Öğr. Üyesi Prof. Dr. İbrahim Ünalmış: Atılan adımların birden fazla amaca hizmet ettiği söylenebilir. Öncelikle, artan zorunlu karşılıklar bankacılık sisteminden TCMB kasasına 220 milyar TL kadar likidite aktarılmasını sağlayacak.
Dolayısıyla KKM ödemeleri nedeniyle sisteme verilen likiditenin bir kısmı geri çekilirken bankalar için kısa vadeli KKM hesaplarının maliyeti artmış olacak. Diğer taraftan, 6 aydan kısa vadeli KKM hesaplarına uygulanan zorunlu karşılıkların yükseltilmesi TCMB’nin kısa vadeli KKM’ye daha mesafeli yaklaştığını gösteriyor. Uzun vadeye daha düşük zorunlu karşılık uygulayarak bankaları mevduat sahiplerini uzun vadeye ikna etmek konusunda bir teşvik yaratmış oldu.
KKM hesaplarının vadesi uzarsa KKM maliyetlerin daha uzun vadeye yayılacağı söylenebilir. Fakat Türkiye’de vadeli mevduatın %10’u 6 ay üzerinde vadeye sahip. Yüzde 66’sı ise 3 aya kadar vadeli mevduat. Kısa vadenin tercih edildiği bir ortamda atılan adımların vadeyi uzatma konusunda etkisinin sınırlı olacağını düşünüyorum.
“KKM’den çıkan para TL mevduata yönelir”
A1 Capital Genel Müdür Yardımcısı Baki Atılal: Beklentiler doğrultusunda gerçekleşen bir parasal sıkılaştırma kararı daha geldi. Kısa vade sektör için negatif haber.
Bankalar müşterilerinin KKM’den çıkması ya da uzun vadeye geçmesi için KKM’de kısa vadeye daha düşük faiz, TL mevduata yönlendirmek için daha yüksek TL mevduat faizi verecekler. Başta net faiz marjlarına etkisi yüksek olacak ZK’ya faiz olmadığından maliyetleri artacak, ama bu nu krediler başta tüm ürünlerine yansıtacaklarından etkisi azalacaktır. Sabit getiri isteyen yatırımcının Risk değeri 1 veya 2’dir yani çok düşük ve düşük riskli ama Borsa yatırımcısının Risk değeri 3 yani Orta riskliden başlar.
Dolayısıyla risk algısı düşük olan KKM ya da Mevduat yatırımcılarının Borsaya yönelmesi çok çok düşük bir ihtimal. KKM önerilmezse yatırımcı ya yüksek ve yükselmeye devam etmesini beklediğimiz TL mevduata bir kısmının da eurobondlara yönelir beklentisindeyim. Kısaca borsaya etkisi çok şok sınırlı olur.
“Borsaya yönelecek para sınırlı olur”
Ata Yatırım Hazine Direktörü Yalaz Özkanlı: KKM’nin kırılımı ile ilgili verinin sınırlı olması nedeni ile tam rakamı teyit etmek mümkün olmasa da yapılan düzenleme ile gelecek haftadan itibaren piyasadan 300 milyar TL mertebesinde bir likiditenin çekileceği tahmin ediliyor. Karar ile KKM’nin daha uzun vadeye yayılmasının hedeflendiğini görüyoruz. Normal koşullarda bankaların kısa vadeler için getirilen bu yükü mevduat fiyatlamasında uzun vade için avantajı artıracak şekilde değerlendirmesini bekleriz.
Ancak geçmiş dönemlerde atılan benzer adımların, tasarruf sahiplerinin vade tercihleri üzerinde pek etkili olmadığını biliyoruz; bu nedenle önümüzdeki dönemde de vadeler arasında kayda değer bir geçiş öngörmüyoruz. Bu sebeple bankaların telafi amaçlı olarak kredi faizlerini de kısmen yukarı çekmesi olasılık dahilinde değerlendirilebilir. KKM yatırımcısı için getirinin büyük kısmının kur farkından gelmiş olması, mevduat fiyatı nedeni ile borsaya yönelecek olası tasarrufun çok sınırlı kalabileceğini düşündürüyor.
Yabancı para mevduatlar yükseldi
Merkez Bankası’nın açıkladığı haftalık para ve banka istatistikleri yayımlandı. Buna göre bankacılık sektörünün toplam mevduatı, 8 Eylül ile biten haftada 84,7 milyar lira artarak 13 trilyon 448,3 milyar liraya yükseldi. Aynı dönemde bankalardaki TL cinsi mevduat yüzde 1,3 artışla 7 trilyon 471 milyar lira, yabancı para (YP) cinsinden mevduat ise yüzde 0,2 artarak 5 trilyon 375 milyar lira oldu. Bankalarda bulunan toplam YP mevduatı, geçen hafta 211 milyar 611 milyon dolar düzeyinde gerçekleşirken, bu tutarın 177,8 milyar doları yurt içinde yerleşik kişilerin hesaplarında toplandı.
Bankacılık sektörü kredi hacmi arttı
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yayımlanan haftalık bültene göre, sektörün kredi hacmi 8 Eylül itibarıyla 38 milyar 371 milyon lira arttı. Söz konusu dönemde toplam kredi hacmi 10 trilyon 424 milyar 761 milyon liradan 10 trilyon 463 milyar 132 milyon liraya yükseldi.
Tüketici kredileri tutarı geriledi
Verilere göre, tüketici kredileri tutarı, 8 Eylül itibarıyla 729 milyon lira azalışla 1 trilyon 437 milyar liraya geriledi. Söz konusu kredilerin 447 milyar 490 milyon lirası konut, 87 milyar 286 milyon lirası taşıt ve 903 milyar 21 milyon lirası ihtiyaç kredilerinden oluştu. Söz konusu dönemde taksitli ticari kredilerin tutarı 4 milyar 230 milyon lira azalarak 1 trilyon 204 milyar liraya geriledi. Bankaların bireysel kredi kartı alacakları ise yüzde 0,3 artışla 924 milyar 698 milyon liraya çıktı. Bireysel kredi kartı alacaklarının 422 milyar 44 milyon lirası taksitli, 502 milyar 654 milyon lirası taksitsiz oldu.
Merkez’in rezervlerinde sınırlı yükseliş
Merkez Bankasının toplam rezervleri 8 Eylül haftasında bir önceki haftaya göre 21 milyon dolar artışla 120 milyar 645 milyon dolara ulaşırken, yükseliş eğilimi de üst üste 13’üncü haftaya taşındı. Buna göre, 8 Eylül itibarıyla Merkez Bankası brüt döviz rezervleri, 505 milyon dolar artışla 79 milyar 271 milyon dolara yükseldi. Brüt döviz rezervler, 1 Eylül’de 78 milyar 766 milyon dolar seviyesinde bulunuyordu. Söz konusu dönemde altın rezervleri 484 milyon dolar azalarak 41 milyar 858 milyon dolardan 41 milyar 374 milyon dolara geriledi.