Meşhur 'günün çorbası'nın sırrı ne?

İstanbul Devlet Tiyatrosu’nun Türkiye prömiyerini gerçekleştirdiği “Günün Çorbası”, klasik tarz müzikalleri sevenler için keyifli bir alternatif. Oyun; bugün, yarın ve 7 Ocak’ta Cevahir Sahnesi’nde...

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

NERMİN SAYIN

Bilmem siz de benim gibi müzikallere düşkün müsünüz? Sonu hep tatlıya bağlanan, iyilerin daima kazandığı, kötülerin cezasını bulduğu, tüm bunlar olurken iyi bestelenmiş şarkıların esas kız ve esas oğlanın dilinden düşmediği, tabii dansın, hatta yere vurulan topuk seslerinin bu şarkılara eşlik ettiği o “klasik” müzikallere? Bir dönemin Hollywood’una damga vuran bu eserler, iyi bir ekibin elinden çıkarsa sahneye de pek yaraşıyor... Bu sene müzikalden yana şanslı bir sezon geçiriyor sahnemiz. Rock’tan beslenen müzikallerimiz de var, yerli yapıtlar da...

Ben de bu hafta onlardan birinden bahsetmek istiyorum sizlere. Yaklaşık 2 saat boyunca seyircilerine keyifli zaman geçirten, yazım tarihi eski olmamakla birlikte, “klasik” müzikal tipine uyan “Günün Çorbası”ndan...

İstanbul Devlet Tiyatrosu’nun Türkiye prömiyerini sezon başında yaptığı “Günün Çorbası”, 1939’da, biz gazetecilerin dünyasında başlıyor. Çünkü ana karakterimiz Katharine Hawks, acar bir muhabir, hem de öyle böyle değil, Pulitzer’i var... Katharine tam da Londra’ya doğru yola çıkmak üzereyken, şefi “son bir haber” istiyor ondan: Tüm maharetini kullanıp şehrin en meşhur lokantası Bailey’s’in ünü kenti tutan “Günün Çorbası”nın sırrını ele geçirmeli...

Todd Mueller ve Hank Boland’ın birlikte kaleme aldığı, Taner Tunçay’ın hem çevirip hem yönettiği “Günün Çorbası”, oyuncuların sahnede eğlenerek yarattıklarına tanık olabileceğiniz bir yapıt. Doğrusu ben de en çok böylesini seviyorum. Gregg Opelka’nın şarkıları gayet güzel çalınıyor, sololarda güzel de yorumlanıyor, fakat bazı koro sahnelerde sözleri anlamakta zorlandığımı belirtmeliyim... Seda Özgiş imzalı danslar da keyifli...

Behlüldane Tor’un New York sokaklarını, gazeteyi ve lokantayı sahneye sığdıran dekoru işlevsel. Nalan Alaylı’nın kostümleri de hem dönemi hem de karakterleri yansıtabiliyor. Katharine Hawks daima sade giyinirken, yemek eleştirmeni-dedikodu yazarı hırslı Shelly DeCoco’nun tüylü şapkalar takması gibi... Ve gelelim oyunculuklara: Nermin Koçak Tunçay, Katharine’de bizi acarlığına inandırıyor. Restoranın iyi niyetli sahibi Stewart’ı oynayan Onur Ertaman’la da güzel bir ikili olmuşlar. Dedikodu yazarı Shelly DeCoco’yu oynayan Selmin Artemiz ve Stewart’ın itici nişanlısını canlandıran Gözde Türker’in rolleri bir parça karikatürize edilmeye müsait, iki aktris de o dozu güzel tutturmuşlar. Ozan Uçar lokantanın emektarında, Aykan Aydın da gazete editöründe oyunun denge unsuru oluyorlar.