MÜSİAD: Kriz her zaman olur, hazırlıklı olalım

MÜSİAD: Kriz her zaman olur, hazırlıklı olalım

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkan Yardımcısı Melikşah Utku, global dalgalanma nedeniyle Türkiye'ye yatırım yapanların tedirginlikle yanlış yapabileceklerini, bu nedenle ülkemizin bu psikolojiyi çok iyi analiz etmesi gerektiğini söyledi. MÜSİAD'ın geleneksel "perşembe buluşmaları" "Finans Sektöründeki Çalkantıların Analizi ve Türkiye Ekonomisine Etkileri" başlığı altında dün derneğin Genel Merkez binasındaki bir toplantıyla gerçekleşti. Toplantıda konuşan MÜSİAD Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Melikşah Utku, dünyanın çeşitli dönemlerde krizler yaşadığını dile getirdi. Utku, ABD'deki 'mortgage' krizi başlamadan önce dünya genelinde bankalarda aşırı bir fon artışı yaşandığını ve bunun da tüm sektörler ile yatırım araçlarına yönelerek, bir kredi genişlemesi yaşanmasına neden olduğunu vurguladı. Bu grafiğin şimdi aşağılara doğru inişe geçtiğinin altını çizen Utku, Türkiye'nin istikrar politikaları ile belli bir noktaya geldiğine dikkat çekerek, "Ancak artık reel sektörde, emek piyasalarında, enerjide ve kayıtdışında çok şeyler yapılması lazım. Buna ilaveten parite de bu şekilde devam ederse, Türkiye bu krizden çok ciddi etkilenmez" diye konuştu. Global dalgalanma nedeniyle Türkiye'ye yatırım yapanların tedirginlikle yanlış yapabilecekleri, ayrıca dışarıdaki kayıpları da Türkiye'de telafi etme yoluna gidebilecekleri uyarısında bulunan Utku, ülkemizin bu psikolojiyi çok iyi analiz etmesi gerektiğini söyledi. Utku, "Yani krizler hep olur, ancak önemli olan buna hazırlıklı olmak" dedi. Öztürk: En büyük risk büyümenin yavaşlaması Toplantıda konuşan Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İbrahim Öztürk ise, "Bu krizin derinleşmeyip, Türkiye'ye fırsatlar sunacağına inanıyorum" ifadelerini kullandı. Türkiye'nin 2001'den sonra daha kaliteli enstrümanlarla dış piyasalara entegre olduğunu savunan Öztürk, cari açıkta sıcak paranın payının artık yüzde 10'lar seviyesinde bulunduğuna işaret ederek, cari açığın bu nedenle krize neden olmayacağını söyledi. Öztürk, esnek kurun da, Türk ekonomisi için bir 'sigorta' görevi gördüğünü vurgulayarak, sıcak paranın ise artık farklı yerlerde bulunduğunu ve iyi denetlenen bankacılık sistemini de tehdit etmediğini kaydetti. Özel sektörün, 40 milyar dolarlık kısa vadeli borcu bulunduğunu dile getiren Öztürk, Türk işadamının bunun altından rahatlıkla kalkacak güce sahip olduğunu belirterek şöyle devam etti: "Türkiye, global krizde emtia ve enerji talebi düşeceği için bunu bir fırsata çevirebilir. Ancak Türkiye için en büyük risk, büyümenin yavaşlaması. 2006 ve 2007'de yeterince büyüyemedik. 2008'de de böyle gideceği görülüyor. Türkiye bir an önce yüksek büyüme platosuna girmesi lazım. Bunun için de, reformları derinleştirmesi gerekiyor."