”Niyet mektubu seçimden önce imzalanmalı”

Yılmaz, "Faizin göreli olarak hala yüksek olduğu gerçek" değerlendirmesi yaptı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

ANKARA - Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, IMF'yle anlaşma konusunda niyet mektubunun 29 Mart yerel seçimlerinden önce imzalanıp gönderilmesi gerektiğini belirtti.

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz ve başkan yardımcıları, Ekonomi Muhabirleri Derneği üyeleriyle kahvaltılı sohbet toplantısında biraraya geldi.

Ekonomik gelişmeler ve Merkez Bankasının para politikaları hakkında bilgi veren Yılmaz, enflasyon senaryoları içinde IMF'nin yerinin sorulması üzerine, senaryolarda IMF'nin yer aldığını söyledi.

Yılmaz'ın konuşmasında enflasyon tahmininin makroekonomik temellerle uyumlu olduğunu belirttiği anımsatılarak, "şu ana kadar revize rakamlar açıklanmadı. Bunlar hangi makroekonomik büyüklükler?" sorusuna karşılık da Yılmaz, "(Revize makroekonomik büyüklükleri) IMF ile yapılan anlaşma açıklandığında rahatlıkla göreceksiniz" dedi. Yılmaz, konuya ilişkin detaylı sorulara yanıt vermedi.

IMF ile görüşmelere yönelik soru üzerine ise Yılmaz, Merkez Bankası ile para politikasına yönelik görüşmeler yürütüldüğünü ve bu görüşmelerin devam ettiğini belirtti. Yılmaz, Merkez Bankasının bunun dışında ekonominin tümünü ilgilendiren hususlarda da görüşmelerde yer aldığını belirterek, "Bununla ilgili olarak görüşmeler devam ediyor. Zannedersem kısa sürede bununla ilgili açıklama yapılacak" dedi.

"Açıklama bu ay içinde yapılabilir mi, seçimden sonraya kalacağına yönelik söylentiler bulunuyor? sorusuna da Yılmaz, "Niyet mektubunun herhalde seçimden önce imzalanıp gönderilmesi gerekir diye düşünüyorum. Onu söyleyeyim" karşılığını verdi.

"IMF'in bildiğini kamuoyundan niye saklıyorsunuz?" sorusu üzerine de Yılmaz, müzakerelerin devam ettiğine dikkati çekerek, "eli güçlü tutmak için uluorta tartışmanın doğru olmayacağını", kamuoyunun da yakında bunları öğreneceğini kaydetti.

Yılmaz, bir soru üzerine de en önemli pazarlık konusunun "makroekonomik büyüklükler ve maliye politikası olduğunu" dile getirdi.

"Terchimiz paranın Hazine'ye gitmesi"

Durmuş Yılmaz, IMF'ten alınacak tutarın nasıl kullanılacağına ilişkin soru üzerine de paranın kullanılmasıyla ilgili Merkez Bankasının elinde yeterli enstrüman bulunduğunu ifade ederek, "Tercihimiz mümkün olduğu kadar, Merkez Bankasına gelirse biz de bunu kullandırabiliriz, kullanabiliriz ama öncelikle bu para Hazineye gitsin istiyoruz. Hazine iç borcu yönetirken kullandığı iç borç çevirme oranları var. Dolayısıyla Hazine ne kadar az borçlanırsa piyasaya o kadar para verecek, özel sektörümüzün kullanabileceği fonlar o kadar fazla olacak" şeklinde konuştu.

Bu arada söz alan Başkan Yardımcısı İbrahim Turan, IMF ile daha önce yapılan anlaşmalarda kamu maliyesinin borç çevirme sıkıntısının ön planda yer aldığını, bu nedenle mekanizma tasarlamanın daha kolay olduğunu kaydederek, şunları söyledi:

"Kamunun ciddi anlamda borç çevirme sorunu görünmüyor şu an itibariyle. Asıl kamuoyunda üzerinde durulan özel sektörün borçlarıyla ilgili endişeler olduğu için herhalde, tahmin ediyorum yapılan değerlendirmeler de onunla ilişkili olsa gerek."

"Çağlayan'la görüşmeye ihtiyaç duymadım"

Yılmaz, Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan'ın kendisi hakkındaki sözlerinin hatırlatılması ve kendisiyle görüşüp görüşmediğinin sorulması üzerine, "Görüşmedim. Görüşmeye de ihtiyaç duymuyorum" dedi.

Yılmaz, şöyle devam etti:

"Bizim görevimizi yapmamız için bir takım enstrümanlar var. Sorumluluğumuz var. Bu sorumluluğumuz çerçevesinde görevimizi yapmaya çalışıyoruz. Yapmaya gayret ediyoruz. Dolayısıyla bu yaptığımız işleri eleştirenler olacaktır ve olmalıdır. Hele hele bu dönemde bizim hiç aferine ihtiyacımız yok. Bu dönemde bizim ihtiyaç duyacağımız şey tutarlı, belli bir zemine oturan, iç dinamiği tutarlı olan eleştiri ve bu eleştirileri okuduğumuz, bize ulaştığı zaman (acaba diyoruz). Üzerinde düşünmemize gerektiriyorsa takdirle karşılıyor ve bunu da değerlendiriyoruz. Bu tür eleştiriler yok değil, var. Yaptığımız işten biz eminiz. Emin olduğumuz sürece de bu politikaları uygulamaya devam edeceğiz. Öbür tarafı tamamen sizin takdirinize kalmış."

Faizler hala yüksek 

Bir gazetecinin "2 puanlık indirime rağmen reel faizlerin hala yüksek olduğu" yönündeki değerlendirmesi üzerine ise Yılmaz, "Biz şunu söylüyoruz; faiz oranlarını düşürürken ekonomik büyümeyi, işsizliği ön plana çıkartarak olması gereken faiz ne sorusu değil bizim genel eğilimimiz. Bu faktörlerin enflasyon için gösterdiği yön ve hedef doğrultusunda olması gereken para politikası, faiz neyse onu yapıyoruz ama göreli olarak hala yüksek olduğu da gerçek" şeklinde konuştu.

Merkez Bankası Başkanı, enflasyonun hızlıca inmesi durumunda ekonominin üstleneceği maliyetin ne olacağına ilişkin soruyu yanıtlarken de "Enflasyonu hedefin altında bir yerde tutturmanın maliyeti işsizlik ve toplam üretimden yaptığınız fedakarlıktır. Bunu istemiyoruz" dedi.