Obama ile dünyaya tanıtılacak

Çikolata ve şekerleme ihracatçıları Türk şekerlemesini dünyaya tanıtmak için seferberlik başlattı. Şekerlemeciler Türk lokumunu dünyaya ABD Başkanı Baracak Obama'nın da yer almasının planlandığı proje ile tanıtacak.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 
İSTANBUL - Şekerleme ve Şekerli Mamuller Tanıtım Grubu, Türk şekerleme ve lokumunu, dünyaya ABD Başkanı Baracak Obama'nın da yer almasının planlandığı proje ile tanıtacak.
 
Şekerleme ve Şekerli Mamuller Tanıtım Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Mete konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, çikolata ve şekerleme ihracatçılarının Türk şekerlemesini dünyaya tanıtmak için seferberlik başlattığını ve ürünlerini öncelikle kendi liderlerine sonra da dünya liderlerine tattırmayı planladıklarını belirtti.
Mete, Türk lokumunu, ABD Başkanı Obama'nın da içinde yer alacağı faaliyetle dünyaya tanıtmayı planladıklarını, Ortadoğu ülkelerindeki tanıtım için ise Başbakan Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'a teklif götüreceklerini kaydetti.
 
Mete, Türkiye'ye özgü şekerlemelerin ve Türk lokumunun dünya pazarına açılması için 3,8 milyon TL tanıtım bütçesi ayırdıklarını, ilk ziyaretlerini de şekerin anavatanı olarak bilinen Brezilya'ya gerçekleştirerek, Sao Paulo'daki gıda fuarına katıldıklarını söyledi.
 
Zor bir tanıtım süreci içinde olduklarını belirten Mete, şu ifadelere yer verdi:
"Çünkü dünyada çikolata ve şekerleme sektöründe lider olan ülkeler bir hayli fazla. Biz de inşallah Türk lokumu ve baklavasıyla beraber Türkiye ile özdeşleşmiş olan tatlıyı bir noktaya getirmiş olacağız. Bununla birlikte diğer ürünlerimizi de tanıtmış olacağız. 'Şekerin anavatanında ne yapabiliriz' diye endişelerimiz vardı. Bunun yersiz olduğunu gördük. Çünkü üretim maliyetleri ve satış maliyetleri arasında ciddi bir makas var. Bu makası markette mi kaybediyor, yoksa toptancı ya da dağıtıcı şirket mi kullanıyor bunların hesabını yapacağız. Biz daha düşük fiyatlarla burada rekabet gücünü yakalayabiliriz. 200 ülkeye ihracat yapan Türk çikolata şekerleme sektörünün en yoğun faaliyet alanı Ortadoğu ve Afrika. Bulgaristan'da ise lider ihracatçı ülke konumunda. Küçük pazarlarda bakkal tarzı işletmelere mal satmanın yanında zincir marketlerde ise pahalı ürünleri tutturabilmek çok önemli. Türk firmalarının yeni pazarlara açılma konusunda her geçen gün kendini yeniliyor."
 
Dünya markalarının isim benzerliği ve çağırışımı öne sürerek yaptığı şikayetler yüzünden Türkiye'deki mahkemelerin birçok markayı iptal ettiğini kaydeden Mete, "Markayı alıp tescili yapıyorsun, dünyanın yatırımını yapıp belli bir yere getiriyorsun. İki üç sene sonra size dava geliyor. Markanızın satılabilecek olduğunu hisseden büyük markalar size dava açıyor. İsim benzerliği, ambalaj benzerliği, yakın çağrışım sebeplerini öne sürüyorlar. Onların taklit ettiği bir sürü markalar var. Aynı tescili Avrupalı mahkemeler bize veriyor. Dolayısıyla Türk mahkemelerinin bu konudaki eksikliği ciddi şekilde var. İki üç avukatın öne sürdüğü kalın dosyalardan etkilenerek yabancı firmaların onlar üstünde markalarının yaratmış olduğu etkiyle beraber yerli firmaların markalarının iptal kararını anında veriyor" görüşlerini aktardı.
Türk firmalarının markalaşma yolunda sıkıntı çektiğini söyleyen Mete, markalaşma yolunda dünya markalarıyla ciddi sorunlar yaşadıklarını, bu konuda Türk mahkemelerinin ciddi eksikliği olduğunu ileri sürdü.