”OECD içinde bankası batmayan tek ülkeyiz”
Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, OECD ülkeleri içinde bu kriz döneminde bankası batmayan Tek ülkenin Türkiye olduğunu söyledi.
ERZURUM - Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, "Bugüne çok fazla odaklanıp uzun ve orta vadeyi ihmal etmemeliyiz" dedi.
Devlet Bakanı Yılmaz, Türkiye Sanayici ve İş Adamları Konfederasyonu (TUSKON) ile Doğu Anadolu Sanayici ve İş Adamları Dernekleri Federasyonu (DASİDEF) tarafından Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi'nde düzenlenen 2. Doğu Anadolu Kalkınma ve İş Birliği Köprüsü (DAKİK) toplantısına katılmak için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'le beraber Erzurum'a geldi.
Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler ve AK Parti İl Başkanı Murat Kılıç'ı makamlarında ziyaret eden Yılmaz, daha sonra Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi'nde düzenlenen DAKİK toplantısına katıldı.
Bakan Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, dünyada yaşanan ekonomik durgunluğu ve Türkiye'deki ekonomik gelişimlerle uygulanan teşvik sistemini değerlendirdi.
İkinci Dünya Savaşı'nın ardından dünyada en büyük ekonomik durgunluğun yaşandığını ifade eden Yılmaz, 2010 yılında, yaşanan ekonomik krizin etkilerinin daha azalacağını söyledi.
Yılmaz, dünyanın bu süreci yaşarken Türkiye'nin yapısal olarak fazla etkilenmediğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"OECD ülkeleri içinde bankası batmayan tek ülke biziz. Mali yapımızın dengesi ve finansal düzenimiz iyi biçimde bu krize girdik. Siyasi istikrarda bu süreçte önemli rol oynadı. Buna rağmen dış ticaret boyutunda bu krizden etkilendik. Ancak Türkiye 5-10 yıl öncesine göre çok farklı bir yerdedir. Türkiye'nin çok büyük bir mesafe aldığını görüyoruz. İleride daha da iyi bir noktada olacağız."
Yaşanan ekonomik krizde çok fazla karamsarlığa kapılmaması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, "Bugüne çok fazla odaklanıp uzun ve orta vadeyi ihmal etmemeliyiz. Ancak orta ve uzun vadeli düşünenler ülkemizin belli bir noktaya geldiğini ve geleceğinin parlak olduğunu göreceklerdir" diye konuştu.
Bölgeler arası fark
Bakan Yılmaz, Türkiye'de bölgelerarası farkın giderilmesi için çalıştıklarını belirterek, "Bazı bölgelerimizi yük olarak görmüyoruz. Bölgelerimiz birbirleriyle yarışsın istiyoruz" dedi.
"Bir fatura kesilecekse insanımıza değil yönetime kesilmelidir" diyen Yılmaz, şöyle devam etti:
"Bu nedenle biz yöneticiler, bölgelerimizin gelişimine büyük önem veriyoruz. Kendimize güvenmeliyiz. Kalkınmayı kişi başına gelirle ölçeriz. Fakat bana göre asıl ölçü bir toplumun ortak hedefler koyup organize olabilmesidir. Bunu yapabilen bir toplum kalkınmış bir toplumdur."
Bakan Yılmaz, bölgesel planlarda neden başarılı olunamadığına bakıldığında ise iki önemli sebeple karşılaştıklarını belirterek, bunların kurumsal yapı ve finansal eksiklikler olduğunu ifade etti.
Bu noktada kalkınma ajanslarının önemli rol oynayacağına inandığını belirten Yılmaz, söz konusu ajansların bölgelerin tanıtımında da etkin olacağını kaydetti.
Yılmaz, kurumsallaşmada üniversitelere de pay düştüğünü, halktan kopuk üniversite yapısı istemediklerini bildirdi.
Kamusal reform
Yılmaz, Türkiye'nin bu zor dönemde kamusal reformlara önem vermeye devam ettiğini belirterek, "Türkiye olarak bu sıkıntılı dönemden geçerken kamuda gerekli reformları yapmaya devam edeceğiz" dedi.
Sadece kamu reformlarıyla bir yere gidilmesinin mümkün olmayacağını söyleyen Yılmaz, "Özel sektöre de çok önem veriyoruz. Rekabetçi bir politika benimsiyoruz. 2010 yılı sonuna kadar geçerli olan güzel bir teşvik paketi hazırladık. Bu teşvik paketinin çok yarar sağlayacağına inanıyoruz. İlk defa sektörel ve bölgesel yapıya sahip bir teşvik sistemi yaptık. Çok özel bir sistem" diye konuştu.
Tuskon başkanı Meral
TUSKON Başkanı Rızanur Meral de "Bizler kriz sonrası büyüme atağında iyi bir pozisyonda olmak için yapısal, kurumsal ve kişisel gelişimlerimizi tamamlamalıyız" diye konuştu.
Türkiye'nin uyguladığı ekonomik politika ve ekonomik gelişmelerin Avrupa'da yakından takip edildiğini söyleyen Meral, şunları kaydetti:
"Eskiden Avrupa ülkelerinde üretilen bir ürüne 100 lira, Türkiye'de üretilen ürüne ise 30 lira değer biçilirdi ama bugün Türk ürünlerinin değeri 80'lere, 90'lara çıkmıştır. Bir ülkenin zenginliği sadece milli geliriyle ölçülmemelidir. Vatandaşının mutlu ve huzurlu bir biçimde parasını harcadıkları ortamın olması da o ülkenin zenginliğidir."
Toplantıda, DASİDEF Başkanı Mustafa Yıldız tarafından Bakan Yılmaz ve TUSKON Başkanı Meral'e plaket verildi.